Bellamy sabah uyandığında duyduğu sesler ile kaşlarını çattı.
Niye şaşırıyordu ki? Kavgasız günleri mi geçiyordu?
Salına salına dışarı çıktı. Herkes toplanmış birilerine bakıyordu.
Onların yanına ilerleyip baktıkları kişilere baktığında şoka uğradı.
Kafalarına silah doğrultmuş Ceyda ve Miray; onları silahları indirmeleri için ikna etmeye çalışan ağlayan Octavia.
"Ne oluyor burada?" Diye sordu şokla.
Clarke yutkunup konuştu. "Seninle bir şey konuşmak istiyorlarmış. Ama senin ters tepki vereceğinden eminlermiş. Bu yüzden sen doğruları söyleyeceğine yemin etmezsen kendilerini vuracaklarını söylüyorlar."
"Ben her zaman doğruları söylüyorum!" Dedi Bellamy şokla.
Ceyda agresif bir tavırla bağırdı. "Bunu burada tartışmayalım istersen Blake!" Kesinlikle gözü dönmüş bir deli gibi gözüküyordu.
Miray sinirle bir kahkaha patlattı. "Çok haklısın kankacım! Bay Blake yalanlarının sevgilisinin önünde ortaya saçılmasını istemez!"
Octavia acıyla konuştu. "Bell lütfen kabul et, lütfen..."
Bellamy kızlara bir bakış attı. "Peki, kabul ediyorum ama o silahları indirin."
Ceyda ve Miray bir anda eski şirin hallerine döndüler. "Gel seninle yalnız konuşalım Bellamy'cim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝗜𝗻 𝗧𝗵𝗲 100
ФанфикBir Türk (aynı zamanda Bellarke shipper) kendini The 100 evreninde bulursa. (Öylesine yazıyom fazla takılmayın xnsjdjdj) Kapak: @Aquilalala