Clarke Ceyda'ya sarılmayı bıraktığında anomali tekrar açılmıştı.
Herkes şaşkınlıkla anomaliye döndü.
Başka kayıp kimse yoktu ki.
O sırada anomaliden iki oğlan geçti.
Bellamy öndeki oğlanı gördüğü anda konuştu. "Jake?"
Sarışın, mavi gözlü oğlan öksürdü. "Siz de kimsiniz? Adımı nereden biliyorsunuz?" Dedi çocuk onlara bakarak.
Gözleri Clarke, Bellamy ve Ceyda arasında gidip geliyordu. 3'ü de ona tanıdık geliyordu.
Hemen arkasındaki çocuk mırıldandı. "Başımıza ne işler açtın Jake?"
Raven kaşları çatık bir şekilde sordu. "Biri burada ne haltlar döndüğünü anlatacak mı?"
"Ve mısır patlatmaya gerek var mı?" Diye sordu Miray omuz silkerek.
"Mısır varsa çay da yapayım o zaman." Dedi Gülsüm.
Bellamy Clarke'ın elini güven verici bir şekilde sıktı. "Bence oturun çünkü bu bayağı uzun bir mesele."
Herkes yemek masasının etrafına oturduğunda Jake de tedirgince Ceyda'nın yanına oturdu.
Içinde garip bir his vardı. Bu tanımadığı insanlardan korkuyordu fakat onlara karşı kendini yakın da hissediyordu.
Clarke anlatmaya başladı. "Biz ne olduğunu anlamadan kendimizi anomalinin yanında bulduk. Anomali bizi kendine doğru çekiyordu. Anomaliden geçtiğimizde kendimizi bir yerde bulduk. Anomalinin tekrar açılmasını bekledik fakat ne kadar beklersek bekleyelim açılmadı. Orada bir ev bulduk. Hope senin doğduğun ev." Dedi son cümleyi Hope'a gülümseyerek söylemişti.
"Bildiğiniz gibi hamileydim. Aylar geçti fakat anomali tekrar açılmadı. Orada doğum yaptım. İkizlere." Dedi Clarke gülümseyerek.
"Görüp görebileceğiniz en tatlı bebeklerdi." Dedi Bellamy gülümseyerek.
"Biri kız diğeri erkekti. Kız garip bir şekilde bize Ceyda'yı hatırlattı. Hem ikimizin bir araya gelmesinde de Ceyda'nın yeri büyüktü. Bu yüzden kız olanın ismini Ceyda koyduk." Clarke gözleri uzaklara dalarak anlattı.
"Yaa çok teşekkür ederim." Dedi Ceyda gülümseyerek. "Peki ya neredeler?"
"Sabırlı ol." Dedi Bellamy gülerek.
"Oğlanın ismini ise babamın ismi olan Jake koyduk. 2 yıl boyunca anomali açılmadı. Açıldığında ise dünyaya değil bambaşka bir evrene açılıyordu. Ta 2000'li yıllara açıldı. Elimizde sadece 2 tane kask vardı. 2 yıl sonra anomali ilk defa açılmıştı ve uzun yıllar boyunca açılmayabilirdi. Ve Bell ile zor bir karar aldık. Bebeklerimize daha eğlenceli, daha mutlu bir hayat verme kararı. Fakat biz o dünyaya gidemezdik. Sizi bırakamazdık. Ceyda'yı ve Jake'i o dünyaya bıraktık. Tam o sırada tanıştığımız Ceyda'nın kızımız Ceyda olduğunu anladık. Tek duamız geri döndüğümüzde Jake ve Ceyda'ya kavuşmaktı ve başardık." Dedi Clarke gülümseyerek.
Ceyda başını inanmaz şekilde iki yana salladı. "Bu çok saçma. Kesinlikle çok saçma. Bu gerçek olamaz."
"Kesinlikle katılıyorum. Buraya nasıl geldiğimi bile anlamadım!" Dedi Jake korkuyla.
Ardından ayağa kalktı. Tam gidecekken Bellamy onu tuttu.
"İnanmanın zor olduğunu biliyorum ama ben senin babanım Jake." Dedi Bellamy güven verici bir gülümsemeyle.
Miray kahkaha atmaya başladı. Ceyda dolu gözlerle ve çatık kaşlarla kankasına baktı. "Niye gülüyon be? Bir aile kavuşmasının ortasındayız şuan!"
"Sana bebeğin en yakın arkadaşının ben olacağımı söylemiştim hayatım. Kahin gibi kızım valla." Dedi Miray omuz silkerek.
Ceyda ona göz devirdi ve Jake'e döndü. "Ölsem aklıma sarışın, mavi göz bir erkek kardeşim olacağı gelmezdi." Clarke'a döndü. "Neden tüm iyi genlerini bu oğlana verdin. Bana anca Wanheda sinirin kalmış. Gıcık!"
Clarke güldü ve Ceyda'yı kendine çekip sarıldı. Ardından sarılmaya Bellamy ve hala olayların şokunda olan Jake de katıldı.
Herkes şok olmuştu.
Miray kaşlarını çatıp sordu. "Peki ya ben ve Gülsüm nasıl geldi?"
"Ya da ben?" Dedi Jake ile birlikte gelen kumral saçlı yeşil gözlü oğlan. "Kendimi tanıtmadım. Ben Albus, Jake'in çocukluk arkadaşıyım."
Bellamy omuz silkti. "Ceyda'nın geldiği anomali biraz fazla orta yerdeymiş. En azından kötü biri değil de siz geldiniz. Sen ise Albus, Jake ile gelmiş olmalısın."
"Nasıl geri döneceğiz?" Diye sordu Miray kaşlarını çatarak.
"Anomali tekrar açıldığında geri dönebilirsiniz."
"Peki ya burada kalmak istersek?" Diye sordu Gülsüm kaşlarını kaldırarak.
"Ailenize birkaç yalan söylemeniz gerekse bile... Burada kalmanız bizi mutlu eder kızlar." Dedi Clarke gülümseyerek.
"Pe-peki eğer bu saçma sapan bir rüya değilse Albus da burada kalabilir mi?" Diye sordu Jake tedirgince.
"Kızlara dediğim şeyler senin için de geçerli Albus." Dedi Clarke.
"Her şey bir anda ne kadar çok değişti." Dedi Ceyda derin bir nefes alarak.
"Kankam Bellarke'ın kızı çıktı lan!" Dedi Miray bir anda gelen aydınlanmayla.
Ardından Ceyda'ya sımsıkı sarıldı. Ceyda da gülerek ona sarıldı.
•••
650 kelime
Bu kitaptaki rekorum!
Eheheh geçen bölüm birkaç kişi iyi kandı çocukların öldüğüne.
Güzel kandırdım, güzel zjsjjxjsjd
Yalnız çok güzel bombaydı değil mi Ceyda'nın Bellarke kızı olması?
Bu fikiri bana daha ilk bölümlerde veren roxeia ya teşekkürler
Gelecek bölüm final!
Umarım bölümü beğenmişsinizdir,
Iyi günler!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝗜𝗻 𝗧𝗵𝗲 100
FanfictionBir Türk (aynı zamanda Bellarke shipper) kendini The 100 evreninde bulursa. (Öylesine yazıyom fazla takılmayın xnsjdjdj) Kapak: @Aquilalala