Burak beni görünce koşarak sarıldı, bende ona sarıldım. Belimden sıkıca tutarak havaya kaldırdı ve etrafında döndürdü.
'Hahah...Burak tamam yeter!'
Dedim ve bıraktı.
'Ne oldu prenses korktun mu?'
'Burak!'
'İyi tamam.' Bugün ikimizin de ailesi beraber tatile gidiyor ve Burak ile ben bizim evde 1 hafta geçireceğiz. Ayy o kadar heyecanlıyım ki! Neyse! Burak ve ben eve girdik.
'Prenses döktürmüş yine!' dedi mutfaktaki kokuyu içine çekerek.
'Evet. Hepsi prensimiz için.' Dedim ve ağzına bir sarma sokuşturdum. Ve ona sarıldım. Başını eğerek saçlarımı öptü.
'Tamam hadi hadi. Ben üstümü değiştirmeye gidiyorum. 10 dakikaya geliyorum!' Dedim odama doğru giderken. Odaya girdim ve kapımı kilitledim. Önce çamaşır çekmecemi açtım. Of sadece push up sutyenim kalmış! Sonrada kısacık şortlu, üstü crop top pembe pijamamı giydim ve çıktım. Burak salondaki geniş koltuğu açmış ve bir yatak yapmış. Üstüne yastık ve yorgan sermişti. Televizyonda romantik bir netflix dizisi açmış olduğunu gördüm. İçeri girdiğimde bana (Daha doğrusu büyük olduğu yetmiyormuş gibi push up sutyen taktığım dolgun göğüslerime) bakakaldı. Sonra hemen bakışlarını yüzüme çevirdi.
'Prensesim...' Bu arada Burak benim en yakın arkadaşım. Prensesim dediğine bakmayın, küçükken de böyle diyordu.
'Prensim...' diyip küçük bir reverans yaptım. Yatağı işaret ederek;
'Buyrun.'dedi. Koşarak yatağa oturdum.
'Burak...burası mükemmel!'
'En yakın arkadaşım için, az bile.'
Gülümsedim. Patlamış mısırdan bir tane ağzıma atıp arkama yaslandım. Yarım saat kadar izledikten sonra bir sahne geldi. Genç kızın sevgilisi onu dudağından kısaca öpüyor ve genç kız gözünü açtığında onun için süslenmiş bir oda görüyor.
'Ahh!'
'Ne oldu?'
'Bende istiyorum!' Dedim mızmız küçük çocuklar gibi.
'...Melis sevgilim var mı?'
'Hah yok artık!'
'Neden öyle dedin?'
'Benimle kim sevgili olmak istesin ki?'
'Ben...' O anda bütün dünya durdu. Nefes alamadım, ağzımı açıp bir şey söyleyemedim, gözümü dahi kırpamadım. Burak kolunu bana uzatıp uzun, dümdüz kumral saçlarımı kulağımın arkasına atarken hala gökyüzü mavisi gözlerinin en derinine bakıyordum.
'Burak...'
'Hayır Melis. Bugün benimsin...' Dedi ve birden beni dudaklarımdan öptü. O an birlikte geçirdiğimiz koca 17 yılı hatırladım... Onu ne kadar çok sevdiğimi... Ama hayır! O benim değil! Benden daha iyilerine layık abim o! Dudaklarımı dudaklarından ayırdım.
'Burak!' Dedim ve boynuna atladım. O anda ağlamaya başladım. Güçlü elleri belimi sardı. Beni kendine çekti.
'Ağlama prenses.'
'Abi! Canım abim! Seni çok seviyorum!'
'Ben seni senden daha çok seviyorum meleğim.'
'Sen benim her şeyimsin Burak...'
Ağlamam geçince kollarımı ondan ayırdım.
'Özür dilerim...'
'Özür dilemene gerek yok prenses.'
'Ama...Sen...Beni...Öp-'
'Evet, Melis ben seni öptüm çünkü sana deliler gibi aşığım.' Sustum... Çünkü diyebileceğim hiçbir şey yoktu.
