Multi- Eren Keskin
Şarkı: tony igy astronomia
****
Mert değil, ben Buğra'yı seviyorum."
Neee! Ses çıkaramamıştım.
"Çok kalleşçe di mi? Kendimi hiç affetmeyeceğim, kim kardeşim dediği birine aşık olu ki?" üzgün görünüyordu. Neden hayal kırıklığına uğramıştım ki? Banane tüm bunlardan banane! Ama sol yanımda tuhaf bir sızı hissediyordum sebepsizce, mantıksızca küçük bir sızı.
Teselli etmeye çalışarak "Saçmalama, kalp bu ota da konar boka da." dedim. Aksine bir etki bıraktı sanırım.
Alayla gülümseyip "Kesinlikle"dedi ve devam etti "Buğra bu dünyada aşık olmak isteyeceğim son kişi dahi değil. İçimi açsam ona anlamaz da. Aşka olan inancını yitirdi. Onun yaşadıklarını ben yaşasam o enkazın altından eminim kalkamazdım iyi bile toparlandı." Ne dediği hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu.
"Neyden bahsediyorsun Burcu?" dedim. Ağzını açtığı sırada Buğra'nın sesi duyuldu bağırarak "Hadi Burcuu gidiyoruz artık"
Kendisini toparlayıp "daha sonra anlatırım, çocuklardan telefon numaramı al bende arabada Buğra'dan alıcam" dedi.
"Numaranı alsam neye yarıcak telefonumu aldılar."
Yüzünü buruşturup "Neyse ya konusuruz bir şekilde" deyip sarıldı ve gitti.
Buğrayla arabada başbaşa kalıcaklardı. Benim adımdan yola çıkarak sohbet ediceklerdi ya tamam da tüm bunlardan BANANE niye takıyorum bu kadar.
Kafamı toplamam lazımdı. Esra'nın yanına gittim. "Prenses nasılsın"
"İyiyim Tuana abla sen?"
"Sağol ufaklık bende iyiyim." dedim.
"Beni biraz gezdirir misin?" diye sordu gözlerini beklentiyle kocaman açarak.
"Çok güzel olur ama abine sormam lazım bekle." deyip aşağıya Mert'in yanına indim.
Eren bir koltuğa, Mert bir koltuğa yayılmış futbol izliyorlardı , hatta futbol bile değil futbol yorumları en nefret ettiğim. Geldigimi duyduklarında ikisi de bana baktı.
"Mert, Esra beni gezdirir misin diyo napıyım?"
"İyi olur, çok rahatsız olmadığında kısa yürüyüşler yaptırıyoruz sorun olmaz." dedi.
"Süper" diyip yukarı çıkarken
Eren"Prenses seni yanlız çıkarmayacağımı biliyorsun" dedi. Harika peşime takılmasan şaşardım zaten. "Mert'le birlikte çıkın." dedi.
Şaşkınca "Mert mi?"diye mırıldandım. Hızlıca ayağa kalkıp sıkıca sarılıp omzuma bir öpücük kondurdu. "Ooo bitch get out the way" bakışımı gördüğü anda geri çekilmesi bir oldu.
"Özür dilerim istemsizce oldu." dedi.
"Bu iki etti Eren, üçüncüde kimse beni burada tutamaz."
"Tamam, tamam sakin ol ama benim için çok zor olduğunu bil." yatıştırıcı ses tonu işe yaramıştı.
Mert "Niye sen gitmiyosun bro?" dedi. Lanet lanet lanet ! Bu rezillik Mert'in yanında olmuştu, utançla başımı başka yöne çevirdim.
"Vizelere çalışmam lazım." dedi.
Benim de çalışmam lazım. Gözlerimi dikip ona baktım.
"Seni kaçırdığım için pişman olduğum tek şey eğitiminin benim yüzünden aksaması ama bir çözüm yolu bulucam merak etme."
Rüşvetle mi? O meşhur gizli bağlantılarıyla mı? Böylesi bir durumda nasıl bir çözüm yolu bulucaktı ki. Uzatmak istemedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SUÇLU
Teen FictionPeki ya sen güzel insan. Hayatındaki bu basit döngünün böyle karışık bir hal alacağını düşünmüş müydün hiç?