Multi-Eren TEKİN
Şaşkınlığımdan memnun olduğu belliydi. Nasıl olurda böyle bir şey mümkün olabilirdi ki? Onu çok tanımasamda ne para çalmaya mecbur kalacak durumda olduğunu ne de böyle bir şey yapmasını beklemezdim. Ağzım beş karış açık halde ona bakıyordum. Yanıma iyice yaklaştığında hala daha gözlerimin beni yanıltmadığından emin olmaya çalışıyordum. Çarpık şekilde gülümseyip:
''Adımı bilmene sevindim.'' dedi. Yutkunup ne diyeceğimi düşündüm ama artık beynim durmuştu ne diyebilirdim ki? İlk adam- Buğra- beni bu dertten kurtatarak ''Hadi artık.'' dedi.
Eren'i beklemeden eve doğru yürüdüm. Daha doğrusu yürümeye çalıştım, iki adım attıktan sonra kolumdan tutup beni durdurdu. ''Ben sana gidebileceğini söylemeden nereye gidiyorsun?''
Bu çocuk bana gerçekten takmış! ''Ne tür bir psikopatsın sen ya?'' İlk anki gibi çarpık gülüp ''Psikopat biraz ters bir kelime, biz ona 'takık' diyelim en iyisi.''' dedi.
Korkmuştum. Evet neredeyse bacaklarım beni tutamaz hale gelmişti. Eren'den daha akıllı görünen ilk adama-Buğra'ya baktım, ne tesadüfki o da bize bakıyormuş! Kapının önündeki merdivenlerden inip hışımla yanımıza geldi ''Eren napıyosun bro sen? Cidden artık sinirlerim tavan yaptı. Sözümü ikiletme, yarın bu kız buradan gidecek.'' Son kelimeyi neredeyse bağırırcasına söylemişti.
Bu sözler benim umut kaynağım olmuştu, yarın buradan kurtuluyordum. Aslında bir bakıma bu olay hoşuma da gitmişti. Biliyorum çok hastalıklı bir düşünce ama hukuk okuyup bu tarz bir olayın başıma gelmesi tuhaf bir rastlantı olmuştu. Olağan giden yaşamıma bir anda renk gelmişti. Başıma bir şey gelmeyecekti yarına evimdeydim.
''Buğra sen bu işe karışma abi.'' İkisininde gözlerinden ateş çıkıyordu. Çok tuhaftı gerçekten ilk defa kavga konusu olmuştum bu iki tehlikeli adam birazdan birbirlerine giricek gibi görünüyorlardı. Varlığını unuttuğum pasif arkadaş-Mert- hemen yanımızda bitmişti.
''Bro napıyosunuz siz ya? Amacımızı unuttunuz galiba.Sakinleşin, zor bir gün oldu dinlenelim artık.''
Bu çocuğu sevmiştim bence aralarındaki en akıllısı buydu. Kısa bir süre daha sertçe bakıştıktan sonra ilk adam hızla yanmızdan uzaklaşıp 4 basamaklı merdiveni tek adımda geip, kapıyı açmıştı.
Eren elini belime koyup yürümemi işaret edercesine hafifçe itti. Ah o elini alıp bi taraflarına sokmak vardı şimdi. Daha fazla tatsızlık çıkmasını istemediğim için bir şey demeden sadece elinin belime temas edemeyeceği şekilde hızla yürüyüp basamakları çıktım. Akıllı çocukla Eren de tam arkamdaydı. İlk adam ortalıkta görünmüyordu.
Bu ev minyatür bir saray gibiydi. Bursa'da ailemin evi de dubleksti ama bu kadar büyük ve şaşalı değildi. Mert kapıyı kapatıp üstkattaki odalardan birine geçti. Erenle baş başa kalmıştım. Sanki az öncekiler hiç yaşanmamış gibi, sanki arkadaşmışız gibi ''Evi gezdiriyim mi direk uyumak mı istersin?'' dedi.
Tabiki de uyumak. Bir daha hiç görmeyeceğim, ertesi gününe kalmayacağım bu evi gezsem ne olur gezmesem ne olur? ''Uyumak istiyorum.'' dedim. Başını tamam anlamında sallayıp eliyle merdivenleri gösterdi. Sarmal, ahşap merdivenlerden hızlıca çıkıp ikinci kata ulaşınca buranında en az alt kat kadar güzel göründüğünü düşündüm. Eren hemen önüme geçerek uzun koridorda ilerlemeye başladı. Onu takip ettim. Koridor büyük dikdörtgen şeklindeydi her köşede iki kapı vardı yani toplam 8 oda. Koridor tablolar ve her köşeye yerleştirilen hoş görünümlü vazolarla donatılmıştı.
Eren odalardan birinin içine irince onu takip ettim. Yok artık!!
Bu oda hayatımda hayatımda gördüğüm bütün odaları ezer geçer. Duvarları gözükmüyordu, çifk kişililk bir yatak baş yaslama yerinden itibaren ahşap döşemeyle kaplıydı. Karşısında büyük siyah dikdörtgen şifonyer ve üzerinde plazma. Plazmanın olduğu duvarsa siyah fonda altın işlemeli duvar kağıdıyla kaplıydı. yatağın hemen sağında duran pencerenin önündeyse çalışma masası duruyordu. Işıklandırma mükemmeldi. Odanın içinde bir kapı daha vardı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SUÇLU
Novela JuvenilPeki ya sen güzel insan. Hayatındaki bu basit döngünün böyle karışık bir hal alacağını düşünmüş müydün hiç?