1.

201 5 2
                                    

Kulaklığım olmadan ben bir hiçtim. Ah ! evet en sevdiğim şarkıya denk gelmiştim. Bu sıkıcı kalabalıkta sabırla beklemem için denk gelmişti sanki. Elimde tuttuğum " 452 " nolu fişe baktım. Bana gelmesine daha 9 kişi vardı ve her an sıkıntıdan patlayabilirim. Şikayet etmeye hakkım yoktu. Bu yıl eve çıkmak konusunda kızlar üzerinde baskı kuran bendim. Üniversitemize yakın, fiyatı da uygun bir ev bulunca baskımı daha da artırıp toplam 5 kişi kiraladık evi.

Evimizde 5.ayımızdı artık herşeye tamamen alışmıştım. 2.kattaki şirin evimizde kızlarla hukuk üzerine çalışmalarımız, deli gibi ezber yapma girişimlerimiz, her sabah gözlerimi açmanın işkence gibi gelmesi, yemek yapmayı öğrenmek...

Hayatımdan hiç olmadığım kadar memnundum çünkü ailemden, Bursa'dan 2 yıldır ayrıydım. Annemle, babam hep kavga ederdi. Evde hiç huzur olmazdı. Babam mimardı ve onun izinden gitmem konusunda baskı yapardı, işimin hazır olduğunu söyleyip dururdu. Ama ben hukuğu seçmiştim.'Hukuk bölümünü kazandım ' dediğim andaki yüz ifadesini halen daha unutamam.

Sevinmemişti bile. O gün kendime bir söz verdim. O kadar başarılı ve zengin olucaktım ki o yüz ifadesi için benden utanacaktı. Halen daha sırf hukuk okuyorum diye iğneler beni. Zaten derslerime bu kadar sıkı tutunmamın nedeni de hep bu oldu. Ama artık umursamamayı öğrenmiştim. Umursamama yardımcı olan tek şeydi müzik.İlk yılımda gitar kursuna yazılmıştım. Çokta karizma bir hocam vardı. Derslerden fırsat buldukça gitarla uğraşırdım. Tamamen öğrenince de yani bu yılın başında piyanoyla notaları öğrenmeden ezbere bir iki şey çalmaya başlamıştım.

Telefonumu çıkardığım müziğin sesini açmak için. Ne olduysa o sıra oldu. Çığlık atan kadınları duyunca anlam verememiştim ama kar maskesiyle duran uzun boylu ve kaslı olduğu her halinden belli olan bir adamı görünce çığlık atanlar arasına bende katıldım. Aman allahım elinde silahta vardı.

Bağıran insanlar zaten baskı altında hisseden beni iyice sindirmişti. Korkum kitlenmeme neden olmuştu. Adam silahı sağa sola sallayıp " Herkes telefonlarını bu tarafa atsın " diye bağırdı. Sesini yüzündeki maske yüzünden tam seçememiştim ama genç gibi gelmişti kulağıma. Kulaklığı telefondan çıkarıp herkes gibi adamın ayağının dibine doğru kaydırdım. Fırlatmaya kıyamadım o kadar da zengin değiliz. Aslında biraz öyleyiz ama ihtiyaçlarım dışında babamdan para almayı kendime yediremiyorum. Şansa bak ki neredeyse hiç erkek yoktu. İçimden küfürler savurarak adam haklayacak kişi aramaya başladım. Güvenlik görevlisi bile yoktu.

Ben mi atağa geçmeliydim? Babam genç kızlığımın ilk dönemlerinde beni tekvandoya göndermişti. O zamanlar bile dövüşe yeteneğim yoktu şimdiye çoktan unutmusumdur zaten. Adam gişeye yaklaşıp korkudan iyice sinen görevli kıza baktı. "Sakın o sahte para numarasını yiyeceğimi sanma. Şimdi para kasasına doğru yürü bakalım."

Kızın gözleri korkudan iyice açılırken yerine çivilenmiş gibiydi. Adamın ses tonu çok acımasızdı. Dahası adam ya gerçekten akıllıydı ya da tecrübeli. Bankalardaki soygun ihtimaline karşı uygulanan sahte para numarasını herkes bilmezdi. Acımasızca kızı kolundan tutup kaldırdı ve silahı beline dayadı. Kızın yüzündeki o ifadeyi görünce acıdım. Ya onun yerinde ben olsaydım, düşünemiyorum bile..

Gözden kaybolduklarında derin bir nefes alıp ayağa kalktım. Ensemde birinin soluğunu hissedince bacaklarım beni taşımaz oldu. "Sana kim kalkabileceğini söyledi?" sesi diğerininki gibi acımasızdı. Arkamı dönmeye, gerçekle yüzleşmeye cesaretim yoktu. En iyisinin tekrar yere yatmak olduğuna karar verip eğildim. 2. Adam önüme geçip benim hizama geldi. Maskesinin altındaki ölümcül mavi gözleri görünce korkudan ölmek deyimini yerine getirebilecek kıvama gelmiştim.

SUÇLUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin