Bölüm 1: "Kayıp Çocuklar"

874 99 43
                                    

Merdiven merdiven.
Küçük bir çocuk.
Dünyayı iyi insanlardan ibaret sanan binlerce küçük çocuk.

Dünyayı iyi insanlardan ibaret sanan binlerce küçük çocuk

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

11 Şubat 2007

Elindeki küçük defterde harfleri birleştirdi ve kelimeleri dizdi. Elindeki kalem, küçük parmaklarını acıtıyordu. Arada bir kalemini bırakıyor, parmaklarını ovuşturuyordu.

Önüne düşen saçlarını bir hızla geriye ittirdi ve ara vermeden küçük günlüğüne yazmaya başladı.

"Sevgili Günlük," dedi önce.
Sonra güldü.
"Bu gün hava çok soğuk. Sen de üşüdün mü? Babaannem ve annem çok üşüdüğünü söylüyor. Ben mi? Ben de üşüdüm, ama ayağımdaki kalın çoraplar sıcak tutuyor."
Elbette bu cümleleri yazması dakikalarını alıyordu.

Koltuğa koyduğu beyaz çiçekli günlüğünü, yere koyduğu dizleri üzerinde yazıyordu ve bundan keyif alıyordu.

Arkasında, yerde kurulan küçük masanın üstündeki kahvaltısını bitirmişti. Babaannesi ve annesi ile birlikteydi.

Henüz 8 yaşında olduğu için yeni okuma yazmayı kavramıştı. Gerçekten, yazmak ve okul onun için zordu. Fakat içinde bulunan "Sevgili Günlük" heyecanına karşı koyamıyordu. Yazmak onu zorluyordu, ama günlüğünü gördükçe kendini ona çekildiğini hissederek başında buluyordu.

Şimdiyse heceleyerek yazdıklarını okumaya çalışıyordu. Bir yandan burnunu çektiği için annesi tekrar ikaz etti, "Soo Young, sana hırkanı giy diyorum. Üşüteceksin."dedi dikine bir sesle.

Soo Young başını salladı, oysaki hareket bile etmemişti annesinin dediğini yapmak için.

Birkaç cümle daha yazdı. "Sanırım şimdi gitmem gerekiyor. Annem çağırıyor. Seni seviyorum, görüşürüz."
Tamamladıktan sonra kurşun kalemini kenara bıraktı ve özenle günlüğünü kilitleyerek doğruldu. Arkasını dönüp masadakilere baktı, "Giyiyorum şimdi."dedi ve sallana sallana oturma odasından çıktı.

Kendi odasına girerek kapıyı kapattı.
Duvarları pembeydi, boğucu koyu bir pembeydi. Bir çalışma masası vardı hemen sağ tarafında girişin. Ahşaptı. Sol tarafında ise kahverengi bir gardolap vardı. Şimdi tam karşısında ise iki tane kırık yatak bulunuyordu. Yatak örtüleri de pembeydi.

Yavaşça günlüğünü masasının üzerine bıraktı ve yatağına oturdu.
Hava bu gün bulutlu olduğu için içinin daraldığını hissediyordu. Üstelik çok da soğuktu, ama kar hâlâ yağmıyordu.

𝘏𝘦𝘭𝘱 𝘔𝘦 ❦ 𝑱𝑱𝑲 / 𝐀𝐬𝐤ı𝐲𝐚 𝐀𝐥ı𝐧𝐝ıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin