❗GERÇEK BİR HAYAT HİKÂYESİNDEN UYARLANDI.
"Geliyorlar, benim için buradalar. Herkes bana bakıyor... Herkes."
Zihninin seslerine, gözlerinin oluşturduğu görüntülere kurban giderek ŞİZOFRENİ ile yaşayan küçük bir kızdı.
Ve Jeon Jungkook, onun psikiya...
Titriyor küçük parmakların güzel kızım. Başını yasla göğsüme, Dinlendireceğim seni insanlardan uzak bir yerde. Saçlarını okşayacağım, Biliyorum, korkuyorsun. Haklısın.
#Linkin Park - In The End
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bölüm 6: "Şah Ve Mat"
Dudaklarını ısırıyordu. Deli gibi yerinde sayıyordu, kapının açılıp adının söylenmesi için.
Öğretmeni dersi anlatıyordu ancak Soo Young'ın zihninde piyonlar, atlar, vezirler ve kaleler yerinde duramıyordu. Hamleleri anımsıyordu, stratejileri tekrar hatırlamaya çalışıyordu.
İkinci dersin ortalarına gelmek üzereyken sınıf kapısı tıklatıldı. Soo Young hızla sırasında öne geldi ve anında hızlanıp göğsüne acı veren kalbini hissetti.
"Lee Soo Young, 1228?"dedi içeriye giren öğrenci.
Öğretmeninin ve diğer tüm sınıfın gözleri Soo Young'ın üstüne toplanırken Soo Young yutkunup heyecan ile ayağa kalktı. "Benim."dedi boğazını temizleyerek.
Öğretmen kaşlarını çatarak, "Bir sorun mu var?"diye sordu.
Öğrenci, "Şu an olan satranç turnuvası için çağırılıyor."dedi.
Sınıftan bir anda kısık seslerin oluşturduğu uğultu sesleri geldi. Soo Young buz gibi olup uyuşan parmaklarını ovuştururken kendi kendine fısıldadı, "Hayır, sırası değil."dedi parmaklarına.
Heyecanlandığında uyuşuyordu ve bu kesinlikle bu gün için dezavantajı olurdu.
Erkek öğrencilerden birisi Soo Young'a, "Vay, satranç oynayacaksın ha?"dedi.
Soo Young ona döndüğünde başka bir kız öğrenci konuştu, "Umarım kazanırsın Soo Young!"diyerek beklenmedik bir şekilde destekledi.
Soo Young için bu sınıf ve içindeki öğrenciler umutsuz vakaydı. Alaycı ve zorba olan öğrencilerden bunu duymak dudaklarının yavaşça yukarıya doğru kıvrılmasını sağlamıştı.
Yanındaki arkadaşı Hwa-Young gülümseyerek Soo Young'ın ovuşturduğu elini tuttu, "Başaracağına inanıyorum."dedi ve gülümsedi.
Soo Young derin bir nefes alıp sadece gülümsedikten sonra öğretmen, "Tamam, çıkabilirsin Soo Young."dedi.
Soo Young büyük adımlar ile hızla sınıf kapısına doğru yürüdü ve arkasını dönüp son bir kez sınıfa baktı. Onu sürekli ezen sınıf arkadaşlarına bakmıştı. Hepsi ona aşağılayıcı bir şekilde bakarken Soo Young sırıttı.
