Balayından döneli birkaç gün geçmişti. Bir hafta boyunca yeni yerler gezip görmüşler, kalan zamanlarını da seksle ve gelecekte neler yapacaklarına dair plan yaparak geçirmişlerdi. Wei Wuxian son birkaç gününü mutluluk ve neşe içinde yaşamıştı. Geçmişe yolculuk yapmışlardı ve geleceğin kabus dolu günlerini durdurabilme fırsatları vardı. Tüm bunlar yeterli bir ödül değilmiş gibi, Lan Wangji, Lan Zhan'ı da yanındaydı.
Lan Zhan onu seviyordu. Lan Zhan onun kocasıydı. Ne kadar tekrarlarsa tekrarlasın bu kelimelerden asla sıkılmayacaktı.
Son birkaç günün sevinci, kabuslarını uzaklaştırmış gibiydi. Ancak, kendi zaman çizgisinde yaşadığı acılardan sonra, Wei Wuxian için olanları unutmak pek kolay olmayacaktı. İyileşebilmek için zamana ihtiyacı vardı.
...
Gecenin bir yarısında kız kardeşinin adını haykırarak aniden uyandı. Yatak örtüsünün içinde debelenirken Lan Wangji'yi de uyandırmıştı.
"Wei Ying!" Lan Wangji, endişe dolu bir bakışla konuştu.
"Lan Zhan," diye hıçkırdı Wei Wuxian ve kocasının kucağına doğru kıvrıldı. "Lan Zhan... Be- Benim Lotus Pier'e gitmem gerekiyor."
Gecenin bir yarısıydı. Gün ağarana dek beklemek yolculuk yapmak için daha iyi olabilirdi. Hem de nereye gittiklerini diğerlerine haber verecek vakitleri olurdu. Teknik olarak ikisi de hala öğrenciydi ve kim olduklarını (ve birbirleriyle olan yakınlıklarını) saklama konusunda pek de başarılı oldukları söylenemezdi.
Bunlara rağmen Wei Wuxian'ın düşünebildiği tek şey, 'Shijie yaşıyor. Shijie HAYATTA,'ydı. Bu gerçeklik onu bütün şiddetiyle sarsmıştı ve tekrar uykuya dalması tek kelimeyle imkansızdı. Şu an ihtiyacı olan tek şey kız kardeşini görmekti.
Lan Wangji onu bu fikrinden caydırmaya çalışmadı ya da ona sabahı beklemesini söylemedi. Onun yerine, mükemmel kocası hiçbir şey söylemeden giyinmesine yardım etti. Sonrasında hemen kılıçlarına binmişler ve Lotus Pier'e doğru yola koyulmuşlardı. Wei Wuxian, Suiban'ı kullanmanın verdiği o muhteşem hissi tekrar deneyimleyebildiğine inanamıyordu.
...
Jiang Fengmian, Wei Wuxian'ın ani evliliği konusunu karısına açmak istiyordu. Asıl sorun, konuşmayı nasıl başlatması gerektiğini bir türlü bulamamasıydı. Gerçekleşen her şey oldukça garipti, hem de çok garip. Buna ek olarak, evlatlık oğullarının yeni tanıştığı bir oğlanla kaçtığını ve onunla evlendiğini karısına nasıl açıklayacağından emin değildi.
Yu Ziyuan'ın olanları duyduktan sonra küplere bineceğinden emindi. Jiang Fengmian, tepesi atmış bir Lan Qiren'le uğraşmak zorunda kaldığı yorucu ve uzun bir günün sonunda - Wei Wuxian'ın problemi her ne halt olursa olsun - bu konuyu karısıyla bugün konuşmak istemediğine karar verdi.
Hem kendisi de olayı tam anlamıyla sindirebilmiş değildi - biraz daha bekleyebilirdi. Sonrasında da karısına her şeyi söylerdi.
Tabi ki de birkaç gün sonra Wei Wuxian'ın, taze kocasıyla beraber aniden yemek odalarına dalması gibi bir durumun gerçekleşeceğini öngörememişti. Kahvaltıya yeni başlayan Jiang ailesinin diğer üyeleri de ne yapacağını bilemeyen bir şekilde onlara bakakalmışlardı.
"Shijie!" kendini ileri doğru atarak bağırdı Wei Wuxian. "Shijie, seni çok özledim!"
"A-Xian!" Jiang Yanli ayağa kalktı ve kardeşine doğru adımladı. Hiçbir zaman küçük kardeşlerine hayır diyebilen bir abla olamamıştı. Bu yüzden kardeşinin yanına gittiğinde yaptığı ilk şey onu sıkıca sarmak olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Travel Through Time (Lan Wangji/Wei Wuxian) • Tamamlandı
Romance"Wei Wuxian, Jiang Cheng'in histerik bağırışını, etrafında aniden başlayan fısıltıları, Gusu Lan öğrencilerinin şok olmuş bakışları ya da Lan Qiren'in şok ve dehşet karışımı bir ifadeyle solan yüzünü görmezden geldi. Geri çekilerek Lan Wangji'nin yü...