⋆6⋆

111 18 52
                                    


She laughs like God, her mind's like a diamond
Buy her tonight, she's still shining
Like lightning, oh, like lightning

Neredeyse bir aydan da fazla bir süre geçmişti fakat hala Carmen'ın yapmış olduğu defile unutulmamıştı. Öyle ki onunla ufak bir söyleşi yapmak isteyen çok haber ajansı veyahutta dergi olmuştu ve kız inanamıyordu.

Bir yandan da o gün elbise faciasını nasıl düzelttiğini ise sadece çalışanlar biliyordu ve onlar için de "Onun aklı gerçekten elmas gibi" demekten başka bir şey kalmıyordu.

Carmen ise buruk bir şekilde mutluydu. Bir yandan ailesinin de bu başarılarını görmesini istiyordu ve bu yüzden de buruktu  bir yandan da onlar göremese de, bilemese de onların adını hala başarıları ile yaşattığını düşünerek mutluydu.

Aklındaki düşüncelerini defedip odasındaki aynadan son kez kendine baktı. Anlaşma yapacakları firmanın yöneticileri ve başkanları gelecekti, gayet iyi bir izlenim bırakması gerekiyordu.

Elbisesini düzelttikten sonra şirketin giriş tarafına bakan pencereden aşağıyı izledi. Çalışanlarla birlikte Rose da kapıya doğru ilerleyince gelmiş olduklarını anladı.

Camdan biraz daha uzaklaşıp izlemeye devam etti. İki tane orta yaşta olan adam içeri geçtikten sonra sert bir yüzü olan ama iyi birisine benzeyen genç bir adam içeri geçinde kaşlarını çattı.

'Bu kim?' kendi kendine düşünürken camdan tamamen çekildi. İki kişinin geleceğini düşünüyordu oysa.

Masasına geçip oturduktan sonra normal bir şekilde devam etti. Bir süre sonra kapı tıklatılınca o tarafa döndü. Gelen Rose'du.

"Mrs. Rollen, Blue Street firmasının yöneticileri geldi." Carmen küçük bir tebessümü yüzüne ekledi ve masasından kalktı.

"İçeriye kadar onları getir lütfen Rose" Rose başını salladığında genç kadın de ellerini önünde birleştirerek duruşunu dikleştirdi.

Bir süre sonra kapıdan girerken gördüğü 3 adam içeriye geçmişti. Onları yeteri kadar bir samimiyet ile buyur ettikten sonra odasındaki toplantı masasına geçtiler. Genç kadın masanın başına oturduğunda ilk başta kendilerini tanıtıp -daha doğrusu yanlarında gelen genç adamı ki o da şirketin sahibiymiş- yapacak oldukları birliktelik hakkında konuştular.

"Gerçekten çok güzel kumaşlar ürettiğiniz gözle görülür bir şekilde bariz. Ve biz de bizzat kendi emeğimiz olan tasarımlarımızı sizin dikmenizi istiyorum." baş yönetici ve baş başkan gülümseyerek Carmen'a baktıklarında firmanın sahibi olan Mr. Dabney nefes aldığında konuşacağı anlaşılmıştı.

"Mrs. Rollen gayet güzel konuşuyorsunuz zaten biz de bu söylediklerinizi ön görerek buraya geldik. Uzatmayıp asıl konulara geçmeyi yeğliyorum" genç kadın bu saygısız çıkışmaya her ne kadar sinirlense de bunu dışından belli etmeyerek sakin kaldı.

"Bahsettiğiniz şeyi bu odadaki herkes ön görüyordu zaten Bay Aiden. Benim gayem ise en baştan güzelce konuşup düşüncelerimizi olduğu gibi masaya yatırmaktı. Saygısızca davranmayı istemeyiz değil mi?" Carmen yüzüne özgüvenli bir gülümseme yerleştirip ellerini önünde kenetlediğinde genç adam daha dikkatli bakmaya başlamıştı ona. Bu konuşma her toplantısında geçiyordu fakat böyle bir tepkiyi daha önce hiç almamıştı. Herkes ezilip büzülürken karşısındaki bu kız gayet güçlüydü.

Böylece geçmişti testten Carmen.

Aiden gülerek başını eğdikten sonra toparlanıp devam ettiler. Gelecek olan kârın veya zararın paylaşımı ve anlaşmaya dair diğer bilgiler bir belgede toplandıktan sonra imzalama işlemlerini yapıp görüşmeyi bitirmişlerdi.

Carmen, onları şirketin çıkışına kadar geçirdiğinde Aiden ona dönüp elini uzattı.

"Sizinle tanıştığım için çok mutlu oldum Mrs. Rollen. Acaba yarın sizinle küçük bir yemeğe çıkabilir miyiz?" Carmen kendine uzatılan eli sıktığında Aiden,  onu yemeğe davet edip eline küçük bir buse kondurmuştu. Başta kararsız kalsa da kabul etti.

Heellooo

Lana Del Rey ile Clayton Johnson nişanlanmış.

Bunu duyunca sevgili olduklarını bile bilmeyen ben ➡️ 👁️👄👁️

Carmen° Lana Del ReyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin