☼
It's alarming, honestly how charming she can be
Fooling everyone, telling Hum she's having fun
☼
Ünlü şirketten çıktıktan sonra kapının önündeki bekleyen limuzine bindi genç kadın. Eve gideceğini söyleyince hafifçe başını sallayan adama bakarak sonrasında cama döndürdü başını.
Çalkantılı hayatını göz önünde bulundurunca şu kaldırımdan geçen ve sıradan bir hayat geçiren insanlara özlendiğini ve imrendiğini fark etti. Belki onun gibi zengin değillerdi fakat oldukları halleriyle mutluydular,
Genç kızın aksine.
Büyük evinin önüne geldiğinde arabadan inip baktı bir süre etrafa. İki yıl geçmesine rağmen hala ilk günkü gibiydi her şey onun için.
Havanın soğukluğuna aldırmadan arka bahçedeki masada ailesi ile her kahvaltı yaptıklarında oturduğu yere oturdu. İki yıldır ilk defa geliyordu buraya. Babasının hep oturduğu yere baktı. Çok özlemişti onları ama yapabileceği hiçbir şey yoktu.
"Mrs. Rolen ne yapıyorsunuz burada? Hasta olacaksınız." başını evin aşçısına çevirdi. Yaşlı kadın endişeyle kendisine bakarken daha da endişelendirmemek için içeriye geçti başını sallayıp.
O günden sonra bu evde tek başına kaldığında bir şekilde her şeyi kendi halledebilirdi fakat bu insanların geçim kaynağı ile oynamak istemiyordu. Bu yüzden çok bir şey yapmasalar bile eksiksiz ve fazlasıyla veriyordu ücretlerini.
Odasına geçip aheste hareketlerle üstünü değiştirmek için dolabının önüne geçti. Beyaz mini elbisesini üstüne geçirip dışarı attı kendini. Arkadaşlarına haber verip yakındaki bir bara doğru yürüdü.
Arkadaşlarıyla biraz içtikten sonra tamamen uçuştu aklı başından. Hafif çakırkeyif bir şekilde dans ediyordu. Tüm arkadaşları oynarken yanda oturan arkadaşı Hellen'a baktı. Tökezleyerek yanına gidip ellerinden tutarak kaldırmaya çalıştı kadını.
"Hadi ama Hellen. Orda öylece oturup eğlenceyi kaçıramazsın." Hellen her defasında olduğu gibi kızın güzelliği ile büyülenip kalktı yerinden.
İkisi birlikte ortada dans etmek için oluşturulan alanda dans ederken anlamlandırılmayacak kahkahalar atıyorlardı. Bu güzelliğin endişe verici olduğunu düşünerek izledi kızı Hellen.
Bir süre sonra diğerleri yorulup yandaki oturma yerlerine geçtiğinde sanki daha yeni gelmiş gibi bir hali vardı genç kızın.
Hepsi hayretler içinde ona bakarken o ise yanındaki tanımadığı bir adamla dans ediyordu. Hellen o sırada o ikisini izlerken sinirle adama baktı. O da mı etkilemişti Carmen'dan?
Kendine hakim olamayıp gitti kızın yanına. Tam adamın kolunu tutacağı elini tutarak kendine çevirdi.
"Ne yapıyorsun sen?" Neden sinirli olduğunu anlamak istedi genç kız fakat mantıklı düşünecek bir hali yoktu. Sersemce gülerek tökezledi olduğu yerde. Her şey gözünün önünden geçerken hafifçe indirdi göz kapaklarını. Derin bir nefesi içine çekerek solmuş gülüşünü düzelterek konuştu.
"Sadece eğleniyorum."
Umarım beğenmişsinizdir.
Eğer şarkının anlamına bakarsanız -özellikle de bölümün başına koyduğum birkaç cümleye- daha iyi anlarsınız diye düşünüyorum.
