Öyle bir yere geldik ki hiç bir sokağın adı yok...
Ağlayarak bir duvarın kenarına gidip beklemeye başladım. Cebimden telefonumu çıkardım. Şarjim %6'ydı. Rehberden abimi bulup aramaya başladım. Ama telefonu kapalıydı. Artık ağlamaktan gözlerim acıyordu. En son Mert'i aramayı düşündüm. Bir kaç kere çaldıktan sonra Mert'in sesi duyuldu.
"Dora? Dora sen nerdesin?!" Dedi Mert.
"Mert." Sesim titriyordu daha fazla devam edemedim.
"Dora iyi misin? Nerdesin konum at alayım seni hemen" Dedi.
"Tamam." Deyip telefonu kapatıp Mert'e konum attım.
Yaklaşık 5-10 dakika sonra Mert gelmişti. Hızlıca arabadan inip yanıma geldi ve bana sıkıca sarıldı.
"Dora, seni çok merak ettik." Dedi Mert.
"Özür dilerim." Dedim.
Yağmurun altında sadece sarılmıştık ikimizden de ses çıkmadı...
"Hadi daha fazla ıslanmadan arabaya binelim." Dedi gülümseyerek.
Kafa sallayıp arabaya doğru ilerledim. İkimizde arabaya bindik. Arabaya çalıştırıp ilerlemeye başladık.
"Dora. Ne işin vardı burada?" Dedi Mert.
"Sadece birisinin içinde ne olduğunu öğrenmek istiyordum. Ama keşke öğrenmeseydim." Dedim.
"Kimin içinde ne olduğunu öğrenmek istiyordun?" Dedi Mert bana bakarak.
Hiç birşey diyemedim. Sessiz kaldım.
"Dora?"
"Aras." Dedim sadece ismi çıkabildi ağzımdan.
"Aras mı?" Dedi Mert. Onun ismini beklemediği çok açıktı.
"Evet Aras. Gözlerine her baktığımda içinde bir şeyler koptuğunu anlamıştım yani öyle düşünmüştüm. Ama öyle değilmiş. Kaba, umursamaz, kalp kırmayı çok seven birisiymiş." Dedim.
Aptallık etmiştim. Hiç konuşmadığım birinin kim olduğunu öğrenmek istemiştim, neden bu kadar sert olduğunu bilmek istemiştim. Kendi aptallığım yüzünden yine kırılmıştım.
Ben düşüncelerimin arasında boğulurken Mert'in sesini duydum.
"Dora. Buraya seni Aras mı bıraktı?" Dedi Mert. Ellerini baktığımda yumruk yaptığını gördüm.
Boğazımı temizleyip "neyse bu konuyu kapatalım artık." Dedim.
"O bıraktı değil mi." Dedi.
Sadece ona baktım. Ağzımdan tek kelime çıkamadı. Kafamı cama koyup yağan yağmurları izlemeye başladım. Hava kararmıştı bile. Yağmurda ıslanmamak için koşan insanlar vardı sokakta.
*
"Dora... Dora uyan hadi."
Mert'in sesiyle gözlerimi açmıştım.
"Eve geldik" Dedi Mert.
Uyku sersemliğiyle boş boş baktım. Sonra her şeyi hatırlayıp "tamam." Deyip arabadan indim.
"Mert çok teşekkür ederim." Dedim.
"Etme. Ve her zaman yanındayım bunu sakın unutma." Dedi gülümseyerek.
"Ben de senin yanındayım sende unutma." Dedim.
Sırıtıp "görüşürüz" dedi. Bende görüşürüz dedikten sonra kapının önüne geldim. Anahtarımı çıkarmak için çantama elimi götürdüm ama çantam yoktu. Sınıfta unuttuğum aklıma gelince bir küfür savurdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BATAKLIK
Teen FictionHepsi babam yüzünden miydi? Bizi bu "BATAKLIK" a atan babam mıydı?