9- Tanımıyorum

197 82 17
                                    




İyi okumalar:)

Geçmişin Oyunu
9. Bölüm
***

Zihnim için yorucu olan bir günün ardından tekrar okula gidiyordum. Durağa giderkenki yolda yine yapraklara basıyor ama bu sefer oyalanarak ilerliyordum. Bugün evden biraz daha erken çıkmıştım. Yapraklara basa basa ilerlerken, karşıma çıkan yapraklarla aynı tonda bir kedi çıkmasıyla kediye doğru eğildim ve başını okşamaya başladım.

Okşadıkça bana daha da sırnaşıyor ve memnuniyetle gözlerini kapatıyordu. Bu tablo karşısında ben de mest olmuş bir şekilde devam ettim sevmeye.Kediyi sevdikten sonra kucağımdan indirdim ve yoluma ilerledim.

Ancak uzakta duran siyah bir araba gözüme çarptı. Birkaç gün önce de bu arabayı farklı bir yerde görmüştüm. İçindeki adamın benden tarafa baktığını düşündüm bir an ancak bu saçma bir düşünceydi. Adamı daha gözlerimle seçemiyordum bile, sadece hislerimle konuşuyordum.

Durağa gelirken biraz oyalandığım için otobüs tam zamanında gelmişti. Otobüse bindim ve başımı cama yasladım. Kulaklıklarımı taktım ve bu sefer rastgele açmak yerine listede ilgimi çeken neyse onu seçtim. Aşk acılı şarkılar dinleyecek halim yok şuan.

Açılan şarkı modumu yükseltecek türdendi. Gözlerimi kapattım ve şarkının tadını çıkararak yolculuğuma devam ettim.

Okula geldiğimde güvenlikten geçtim ve içeri girdim. Duru her zamanki oturduğumuz yerde oturmuş önündeki notları karıştırıyordu.

"Daha ilk günden mi Duru? Ciddi misin?" dedim şaşkınlıkla.

"Ne yapayım Burçak? Sonra nasıl biriktiğini ve benim panik olduğumda hallerimi biliyorsun." dedi.

Gerçekten öyleydi. Duru panik olduğunda özellikle vize haftalarında onu sakinleştirmek çok zor oluyordu.

"Kahve almaya gidiyorum ister misin sen de?"

"Çay alırsan iyi olur Burçi."dedi ve gülümsedi.

Kafamı salladım ve gülümsedim. Kantine girdiğimde tek tük öğrenci vardı siparişimi verdiğimde biraz bekledim.

Çay ve kahve geldiğinde elimin yanmamasına özen göstererek bardakları elime alıp arkama döndüğümde yine onunla karşılaştım.

Gözlerime derin bir şekilde bakıyordu her zamanki gibi, önümden çekilip eliyle geçebilirsin anlamında işaret etti.

"Teşekkürler."diye mırıldandım.

"Rica ederim,Burçak."dedi o da sessiz bir şekilde arkamdan.

Bu çocuk ismimi nereden biliyordu?

Çayı Duru'nun önüne koyduğumda gülümsedi ve teşekkür etti.

Hava hafif serindi ama üşütmeyecek bir serinlikti bu. Dışarıda herkes oturmuş arkadaş grubuyla sohbet ediyor çay ve kahvelerini içiyordu. Burayı seviyordum. Her şeye rağmen istemeyerek gelsem de bir yanım burada olmadığı zaman burayı özlüyordu.

Çok popüler bir kız değildim. Sosyal anlamda da iyi olduğum söylenemezdi. Duru ile okulun ilk günü arkadaş olmuş daha sonra hep birlikte bulunmuştuk. Onun haricinde takıldığım yakın arkadaşım yoktu. Tabii ki sohbet ederdim birkaç kişiyle ama bunlar da arkadaş sayabileceğim kadar samimi münasebetler değildi.

Duru İstanbul'dan gelmişti ve ilk gün oldukça stresli olduğu her halinden belliydi. Biraz muhabbet edince o da stresini bir kenara bırakmış ve birbirimize ısınmıştık. Duru ile benim karakter olarak çok ortak yönümüz olmasa da bir şekilde anlaşıyorduk.

GEÇMİŞİN OYUNU Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin