"Oğlum neredeydin bu saate kadar baban seni merak etti"
"Ava çıkmıştım kraliçem. Gittiğim orman bir hâyli ilgimi çekti"
"Av yakalabildiniz mi bari prensim?"
"Hayır kraliçem. Lakin çok güzel bir koku aldım. Sık sık ormana gitmeyi düşünüyorum"
O sırada Prens Kim babası Kral Kim'i zarifçe selamladı.
"Bugün yine çok hoşsunuz Kralım"
"Sağolasın oğlum sen de pek bir yakışıklısın"
Prens Kim tatlı bir sempatiklikle cevap verdi
"Babacığım utandırıyorsunuz"
Babası hafif mütevazilikle gülerken yanına gelme sebebini hatırlarcasına konuştu.
"Kısa süreliğine gitmiştin oğlum lakin saat epey geç oldu"
"Evet kralım gittiğim ormanı pek sevdim"
"Hangi ormana gitmiştin? Bende biraz gezeyim."
Prens Kim oradaki çocuğun kendisinden kaçtığını düşününce, babası ve askerleriyle karşılaşmasının onu zor duruma düşüreceğini bilerek başka bir orman adı söyledi
"Altınoluk Ormanındayım Kralım"
Babası düşünürmüş gibi yaptı
"O ormana gitmiştim. Gerçekten şahane bir yer"
Prens Kim tatlı bir mütevazilikle konuşmaya başladı
"Öyledir babacağım. Şimdi biraz izninizi isteyeceğim av sırasında yoruldum"
"Müsaade senindir oğlum"
Prens Kim anne ve babasına hafif bir baş selamı vererek uzun koridorda arkasını dönerek yürümeye başladı
Hademelerden birini gözüne kestirerek on ona gelmesi için parmağının ucuyla işaret verdi.
Hademe hızlıca Prens Kim'in yanına ulaştığında, Prens Kim yürüyerek bir şey çaktırmadan hademeye konuştu
"Komutan Juangı 5 dakika içinde odamda görmek istiyorum"
Koca sarayda Komutan Juang'ı 5 dakika içinde bulmak neredeyse imkansız olsa da Prens Kim'in yüzündeki ciddiyet bir hayli hademeyi korkutmuş el mâhkum kabul etmişti
Prens Kim odasına geçtiği sırada üstündeki ağırlık olan altın rozetleri yavaşça çıkarıp masasına koymuş, ve odasındaki büyük boy aynasından kendine bakmaya başlamıştı.
Olanları düşündü, bugün ki gördüğü çocuk kimdi, bu ormanın kimse'nin gitmediği bir yer olduğunu bilirdi.
Lakin o çocuk neşeyle meyve toplayıp, ceplerine toprak dolduruyordu
Prens Kim ava çıktığı zaman çocuğu fark etmesi, görüş alanına girmesi değildi.
Güzel bir koku almıştı, çok güzel bir koku
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anlatılmamış Gerçek • Taekook
FanfictionPrensim, bana öyle güzel baktınız ki.. kendimi size aşık olmaktan alıkoyamadım. Lakin bilirsiniz ben çiçekçi Amelda'nın çirkin oğluyum yüzüme tekrardan taktığım bu maskeyle karşınıza çıkamayacak kadar korkağım. Yalvarırım gururumu ve korkaklığımı ma...