Yeni bir bölüm.
İyi okumalar...Haftalardır burdayım ne yemek yedim, ne de uyudum kendimi bitiriyordum. Yavaş yavaş sonum geliyor gibi hissediyorum. Hiç bi şekilde uğraşmıyordum buradan kurtulmak için. O pislik her odaya girdiğinde ağır sözler ediyor ve defolup gidiyordu.
Dolapta kıyafetlerde vardı, duşa girip yeni kıyafetler de giyiyordum. O kadar da salmamıştım kendi. Yine ılık bir suyun altında ağlıyordum, gizliyordu gözyaşlarımı. Güçlü kalmaya çalışıyordum ama çalışıyordum sadece.
Işık duşun ardından, bornozumu giyip çıktım. Kıyafet değiştirmek için dolap kapağını açtığım anda kapı pat diye açılınca küçük bir çığlık koptu dudaklarımdan. Oydu.
"Kapıyı bari tıktıkla be öküz müsün?"
"Seni uyardım sözlerine dikkat et ayrıca burası benim evim istediğimi yaparım kapının orda değiştir sende merak değilim sana."
"Tamam çık üzerimi değiştircem."
Offlayarak çıktı odadan.
Siyah bir kot pantolon, kırmızı v yaka bir kazak geçirdim üzerim, kıvırcık saçlarımı tarayıp serbest bıraktım.
Sonra boğuk bir ses geldi."Giyindin mi?"
"Evet"
Sonra kapı açıldı. Elinde tepsi ile geldi yine yemediğimi bildiği için sinirleniyordu ve her seferinde sert bir şekilde söylesede yememi sağlamıyordu."Bu sefer yemezsen yediririm sana bunları duydun mu? Yiyip yememe umrumda değil ama yapmaya çalıştığın şeye izin vermeyeceğim!"
"Ne yapıyor muşum? Bana karışamazsın ister yerim ister yemem sanane!"
"Bak şeytan seni öyle bir kendine getiririm ki aklın almaz anlıyor musun?"
Tepsiyi yatağa bırakıp üzerime gelmeye başladı.
Kendimi çok kötü hissediyordum yerimde kaldım hareket edemedim. Boğazım kurumuştu. Gözlerim acı içindeydi. Bacaklarımın dermanı kalmamıştı. Sonrası ise kapkaranlıktı.Gözlerimi açtığımda odadaydım, sol tarafımda serum sağımda o arkasında ve doktor vardı.
"İyi misin kızım?"
Kızım? Ne kadar yabancılaşmıştı artık bu kelime bana. Annem ve babam onları çok özlemiştim. Sol gözümden akan bir damla yaş aktığında tekrar konuştu doktor."İyi misin, kendini nasıl hissediyorsun?"
Halsiz çıkan sesimle
"İyiyim" diyebildim sadece iyi olmasamda. Vücudumda müthiş nir acı vardı ama kötü olduğumu söylesem ne olacak ki."Yemek yemiyorsun, uyumuyorsun ve bu durumdasın kendine dikkat etmen gerek böyle giderse büyük sorunlarla karşılarşırız. Şimdilik bu serum seni kendine getirir bittiğinde yemek ye ve güzelce dinlen."
Sahte bir "hah" merhaba çıktı dudaklarımdan gel benim hayatımın içine de yiyor musun yemiyor musun görelim, ordan söylemesi kolay tabi.
Geçmiş olsun diyen doktor ve diğerleri çıktı odadan.Birkaç dakikanın ardından kapı tekrar açıldı içeriye giren Baran ve oydu. Yanıma yaklaştılar Baran başını eğmiş yeri izlerken, diğeri beni süzüyordu.
"Ben sana yemeni söylemiştim değil mi?"
Uzun uzun baktı bana cevap vermediğim için konuşmasına devam etti."Daha çok acı çekeceksin yalancı şeytan tahammül edemiyorum sana."
Bu söyledikleri canımı acıtıyordu hafif doğruldum serumu söküp attım kolumdan."Ne yapıyorsun sen Hazal, dedi Baran."
Ayağa kalktım ve konuştum."Tahammül edemiyorsan öldür beni duydun mu? Yaşayamıyorum anlamıyor musun. Aptalsın yalanlara inanan Bi aptal dinlemiyorsun yapmadığımı söyledim Baran'a anlattım inanmayacağın kadar ne denli tanıdın beni ha asıl pislik olan sensin, iğrenç olan sensin ve şunu unutma gerçekleri öğrendiğinde pişman olacaksın o zaman da ben göstereceğim sana anladın mı? şerefsiz adi!"
Çok sinirliydi.
" Ben sana demiştim sözlerine dikkat et iyi şeyler olmaz diye. "
Ardından elini kaldırdı ve yanağımda hissettiğim acı ile yere kapaklandım."Ne yapıyorsun abi delirdin mi?"
"Delirdim."dedi ve çıktı odadan.
Geriye kalan şey acı ve gözyaşlarıydı...
BÖLÜM SONU
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SUN AND MOON☀️🌙
Novela JuvenilGeleceği ellerinden kayıp giden bi hackerın ve bu geleceği hackerın elinden alan ama aslında buna mecbur olan kızdan alacağı intikam ve arkasındaki gizli hisler... Sıkı tutunun... Maceraya hazır mısınız? Beraber miyiz?