|10|

270 14 6
                                    

Bu şarkı tam bu bölümlüktü hatta yazarken bunu dinledim. He bu arada uyarı:

(M) var

Taehyung ve Jungkook

Taehyung
Jungkook
Mesajlarım neden iletilmiyor?
Nerede kaldın
Saat 9 oldu geçiyor bile
Seni çok merak ediyorum
Yağmur da yağıyor
Arabanın kayma riski var
Deli herif
Gelme dedim sana
GELME
NİYE ÜSTELİYORSUN Kİ
İNAÇTI
SANA BİR ŞEY OLDUYSA NAPARIM BEN
Vicdan azabınndan öldüğüm yetmezmiş gibi
Bir de senin üzüntün yüzünden öleceğim
Lütfen iyi olduğunu bilmek istiyorum artık
Lütfen...
Gönderildi 09.13

Telefonu koltuğa fırlatıp dizlerimi kendime çektim. Jungkook hâlâ gelmemişti. Gelmesini istemiyordum ama istiyordum da. Şu an iyi olduğunu bilmeye ihtiyacım vardı. Belki kiraz çiçekli parfümünün kokusunu koklamak belki de içimi huzurla dolduran o sesini duymak, herhangi bir şeyine ihtiyacım vardı. Cama vuran yağmur damlalarının sesini dinleyerek onu bekliyordum; hiçbir şekilde haketmediğim adamı boktan bir şey için suçladığım adamı, benim için birdenbire en değerli şeyim olan adamı...

Gözlerimdeki yaşlar dışarıda sert şekilde yağan yağmur damlalarına eşlik ediyordu. Ev çok soğuktu ama umursamadan kısa kollu beyaz bir tişört ve siyah şortla oturuyordum, soğuğu hissedecek mecalim bile yoktu artık. Tek hissettiğim endişe, pişmanlık ve hüzündü. Tek istediğim Jungkook'tu, bana tek iyi gelecek şey oydu. Duyduğum araba sesiyle elimdeki peçeteyi salonun öbür köşesine fırlatarak kapıya doğru koştum. Jungkook'un arabasını görmemle hızlıca kendimi dışarıya attım ve ona doğru koşmaya başladım. Jungkook arabadan inip beni görünce o da hızlıca bana doğru koşmaya başladı. Anında sırılsıklam olmuştum ama umrumda değildi.

Aynı yerde durur durmaz hemen Jungkook'un boynuna sarıldım. O da ellerini belime yerleştirip sımsıkı sarıldı. Hafifçe geriye çekilip suratına baktım. Ağlamamın etkisiyle titreyen dudaklarımı çok geçmeden Jungkook'unkilerle buluşturdum. Bir süüre yağmurun altında öpüştükten sonraöpüşmeye devam ederek eve doğru onu çekiştirmeye başladım. Evin kapısına geldiğimizde aralık olan kapıyı ayağımla itip ikimizi birden eve soktum. Jungkook da eliyle kapıyı itti ve dudaklarımızı ayırıp alnıma bir öpücük bıraktı.

"Özür dilerim, çok trafik vardı ve telefonum kapandı. Sabah sabah neden trafik olur diyeceğim ama Seoul'dayı-" susması için dudaklarına bir öpücük daha bıraktım. Kısa öpücüğümden sonra tekrar bana baktı ama bu sefer üstümü süzdü. "Sikeyim Taehyung, incecik giyinmişsin ve sırılsıklamsın. Üşüteceksin." hızlıca kolumdan tutarak beni yukarıya çıkarmaya başladı.

Odama geldiğimizde hızlıca üstümdekileri çıkartıp çok geçmeden yatağın üzerindeki battaniyeyi sardı ve yatağa oturttu. Kıyafet almak için dolabımı açtı. Her hareketini dikkatle inceledim. Tekrar farkına vardım ki, bu adamı hiçbir şekilde haketmiyordum. O beni onca dediğim şeyden sonra affedebiliyor ve hâlâ benimle ilgileniyor. Cidden gerçek aşk buydu. Elinde kıyafetler ve bir havluyla karşımda durdu. Elindeki havluyla kafamı kurulamaya başladı. Bunu yaparken çok dikkatli ve nazikti. Elini tutup onu durdurdum. Ne yaptığımı ben bile bilmezken Jungkook bana sorgulayan gözlerle bakıyordu. Aklıma ilk gelen şeyle yakasından tutup kendime doğru çekerek üstüme düşmessini sağladım. Üstüme düşünce ben de yatağı boyladım.

"Özür dilerim." gözlerim dolmaya başladı. Jungkook bunu farkedip hızlıca hafiften doğruldu. Bir bir gözlerime öpücük kondurdu. Son olarak da dudaklarıma bir öpücük bıraktı.

Heather~TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin