-7-

27 6 26
                                    

nefretimle kolundan kurtuldum.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

-Bırak,Irmak oldu mu

dedim nefretle,kolumu ovuşturdum.Düşünür gibi elini çenesine koydu.

-Irmak,hm

-Ben gidiyorum

dedim arkamı döndüm.Yine kolumu tutacaktı ki elini hızla ittim

-Yeter!

dedim hemen,

-Gidebilirsin,dedim mi

diye dişlerinin arasından sinirle tısladı.

-Demene gerek yok,sana soracak değilim

dedim yumruk yaptığım elimi kaldırdım.Bir hızla yumruğumu tuttu.Ve gülümsedi.

-Güçlü kız,ha

dedi dalga geçerek kolumu hızla ondan kurtarıp eve doğru yol aldım.Arkadan bağırdı.

-Bir daha muhakkak görüşürüz

dedi güldüğü sesinden belliydi.Eve geldiğimde,telefonum çaldı.Açıp bakmadan kulağıma götürdüm.

-Alo?

dedim yanılgın bir sesle,

-Nasılsın?

dedi karşıdaki ses,

-Sana ne?

dedim,kim olduğunu bilmiyordum tabi ki tersleyecektim.

-Ben Mert

dedi,bir sinir dalgası yine bedenimi ele geçirdi.

-Ne var Mert?

dedim soğuk çıkan sesimle,

-Bu benim yeni numaram kaydet

-Bana emir kipiyle konuşma!

dedim,sinirle iç çekti.

-Uzatma...Irmak!

dedi,derin bir nefes alıp yavaşça verdim.

-Söylediğini,söyledin şimdi kapat

dedim ve yüzüne kapattım....

Yatakta gözlerimi açtım.Telefonumu elime alıp saate baktım.06:30'du. Erken uyanmıştım.Ama uykum yok denecek kadar azdı.Yatmaya devam ederken,kendi kendime

"Şuana bak ya normal bir günüm yok" dedim.

Ayağa kalktım.Güzelce üstüme t-shirt,altıma da bir beyaz pantolon giydim.Aynaya baktığımda yeşil t-shirt yakışmamıştı.Onu çıkarttım,dolaptan pembe bir gömlek giydim.İşte bu çok güzel oldu.Hemen kahvaltımı ettim.Saat 07:15 oldu.Evin koridorunda boş boş dolaşırken,aklıma bir fikir geldi,hemen odama gitti.Bazamı kaldırdım.

Altından siyah deri ceketimi aldım.Bu bana çok yakışıyordu.Aldım ve üstüme giydin.Evde bir saat dolandım zaman hiç geçmiyormuş ya....Sonunda okul saati gelmişti.Hemen okula doğru yürümeye başladım.Hiç kimseyle konuşma havamda değildim.

Koşar adım sınıfa gittim.Kapıdan girdiğimde direk sırama oturdum.Defterimde bir şeyler karalarken,kapı açılma sesi geldi.Kim olduğuna bakmadım.

Ama o kişi tam önümde durdu.Yanında onunla birlikte üç kişi vardı.Kafamı hafif kardım,topuklu ayakkabı vardı.O önümde ki kız kalemimi aldı.

-Bak bak sınıfımızın eziği de buradaymış

dedi bu Nehirdi!Kafamı yavaşça kaldırdım.Ve ona dik dik bakmaya başladım.

-Bahar,Eylül bakın kaleme eski püskü fakirlikten ölecekler.

deyip hepsi birlikte kahkaha attı.

-Kalemimi ver!

dedim sinirle sesim düz ve net çıkmıştı.Nehir bir kahkaha daha attı.

-Sen bana emir mi veriyorsun?

dedi sırıtarak,sonra kapı açılma sesi geldi bir kez daha,yan gözle gelenlere baktığım da,gözlerim irileşti.Mert,Oğuz,Emre ve bir tane daha çocuk vardı,kahverengi saçlı,ela gözlüydü.Emre'nin arkasında benim o gün dövdüğüm dört çocuk vardı.Hepsi sıralarına geçti.Ben umursamayarak elime başka bir kalemi aldım.Ve defterime yazı yazmaya devam ettim.Nehir bir harekette defterimi de aldı.Sinirim,öfkem damarlarımda dolanmaya başladı.O an o kadar gözüm karardı ki,sırayı itip ayağa kalktım ve Nehir'in önüne dikildim.


Herkesin bize baktığını görebiliyordum.Emre ve Mert bana bakarken dudaklarının kenarını kıvırmışlardı.Kapıdan Elif'te girdi bizi böyle görünce durdu.Gözlerini üzerimize dikti.Ben koyulaşmış gözlerimi Nehir ve arkadaşlarına diktim.

Sıramın üstünde duran kitaplarımı Nehir'in üstüne attım.Nehir ufak bir çığlık attı geri gitti Bahar ve Eylül onu tuttu.Sonra hırsımı alamayıp birde karnına tekme attım.Nehir'in büyük acı çığlığı sınıfı doldurdu.Ben Nehir'den gözümü ayırmıyordum.Bahar arkadan saçımı çekti.İşte! Ben onlara bir şey yapmayacaktım. Kendileri kaşındı.Boşta kalan yumruğumu karnına vurdum.İnleyerek geri gitti.

Eylül denen kız yanıma gelirken hemen arkamı döndüm bir hızla sıramın üstünde ki defterimi aldım.Hemen eğildim.Eğilip kalktığımda ilk önce yüzüne sonra karnına defterimle çok sert vurdum,onun işi bitmişti.Nehir öfkeyle bana gelirken ondan kaçtım.Biraz afalladı bana geri döndü,yine çekildim.Benden uzak kaldı.Ona tekme atmaya gidecekken Bahar bana doğru geldi.Arkadan saçımı tuttu,o sırada da Nehir geldi.Bahar'a dönerken,Nehir'e tekme attım.Yere çöktü,onunda işi bitmişti.Bahar'a döndüğümde saçımı tutan kolunu elimle yakaladım ve çektim.Kolunu bildiğiniz 360 derce döndürdüm.Bahar çok büyük bir çığlık attı.Sert yapmasaydım bir şey olmazdı. 

Ama kesin kolunu kırdım.Bunu çok net biliyorum.Sonra kolunu bırakıp yüzüne tokat attım.Bütün sınıf bana korkuyla bakıyordu.Emre,Oğuz,o kahverengi saçlı çocuk sadece onlar değişik bakıyordu.Gözleri irileşmişti ama korkudan değil benim gibi sessiz bir kızdan bunları beklemedikleri için,Nehir ve arkadaşlarına döndüm ve parmağımı kaldırdım.Bağırarak,

-Bana bak kızım sakın bana bulaşma,istediğini yapabilirsin; müdüre,hocaya,müdür yardımcısına söyleyebilirsin,ama bir daha buradan sağ çıkamazsın,sen kendi kendini bitirirsin!

dedim ve kapıyı tekmeleyip,sınıftan öfkeyle çıktım.Çıktığımda hocayı gördüm.Öfkemi saklamaya çalışarak,

-Hocam,lavaboya gidebilir miyim?

dedim çekinerek,

-Hemen hadi

dedi hoca gülümseyerek,ve sınıfa doğrugitti.Bende lavaboya,hemen elimi yüzümü yıkadım,ve çıktım.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

devam edecek....

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

"Gece midir insanı hüzünlendiren,

Gece midir seni bana düşündüren?

Yoksa ben miyim seni düşünmek için geceyi bekleyen?

***********************************************************************************************

Yorumlarınızı bekliyorum..........

(Bu sözlerin hepsi bana aittir)

Karanlığa DoğruHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin