Gizemli Parti Part²

36 4 2
                                    

"Neler oluyor.Bu da nee!?"
Fona yerde durmuş hâlâ neler olduğunu anlamaya çalışıyordu.Şu an ne yaşadığına dair hiçbir fikri yoktu.
"Acaba bunlar bir rüyamı?Belki de bu sefer gerçekten kafayı sıyırdım"
Diye düşündü.
Neler olduğunu hatırlamaya çalıştı.
"En son arka bahçede oturuyordum.Sonra...
Bi hışırtı duydum.Birinin yardıma ihtiyacı olabiliceğini düşünüp ormanın ortasına daldım.Ama ormanda kimse yoktu geri dönmek için arkamı döndüm ve bir ânda bir şey beni yere serdi.
Evet,kesinlikle doğru hatırlıyordu.
"Önce yanlış gördüğünü hâtta delirdiğini düşündü.Çünki bunu ona yapan şey şu ân tam karşısında duruyordu.
"Hayır,kesinlikle delirmiyorum!!"
Diye düşündü.
Karşısında yaklaşık 1.85 boyunda,Uzun ve sivri dişlere,ince bacaklara,bol kıllı bir vücuda sahip bir şey duruyordu.
"Evet,evet bu bir Kurt Adamm!!"
Kurt Adam Fonanın karşısında durmuş ona nefretle bakıyordu.Her ân atağa geçicekmiş gibi görünüyordu.
Gözleri çok keskin bakıyordu ve sürekli açık olan ağzından salyalar akıyordu...
Fona şoktan donmuştu...
İlk önce kaçmayı düşünemedi.
Sonunda kaçma fikri aklına gelmişti.
Ama bu sefer de ayağa kalkmaya çalıştığı ân da sol kolunda beklenmedik,keskin
bir acı duydu;
"Bu da nee?!!"
Fona sağlam eli ile acıyan koluna dokundu elini geri çektiğinde tamamen kana bulandığını gördü.
Anlaşılan kurt adam Fona'yı yere sermekle kalmamış pençesinide koluna geçirmişti.Fona sol kolunda ki acıyı yeni anlamıştı.Sanki yaranın acısı onu farkedince aktifleşmiş gibi kolu sızlama ya başladı.Şimdi kolunu tutmuş yerde duruyordu.
Ve hareket bile edemiyordu...
Karşısında ki yaratığa baktı;
"Ama nasıl olur!Kurt adamlar gerçek değil kii!!"diye düşündü.
Evet,kendisi de çok tuaf olaylar yaşıyordu;
Boyamasına rağmen aniden eski rengine kavuşan saçları,istemeden etrafta ki eşyaları kıpırdatması,ruh haline göre değişen hava...
Ama bu bambaşkaydı.Fona inanılmaz seyler yaşamış olmasına rağmen hala bunun etkisinden çıkamamıştı.
"Nereden çıktı şimdi bu!!"
diye düşündü.
İşte o ânda kurt üstüne yürümeye başladı.Fona sürünerek ondan kaçmaya çalıştı ama yapamadı.Tek kolu ile sürünmek çok zordu.Ve vücudunda
ufak bir kıpırdanma bile olsa kolun da çok şiddetli bir acı hissediyordu..
Kurt adam hâlâ üstüne gelmeye devam ediyordu ama Fonanın elinden hiç bişey gelmiyordu.
Artık tek yapabiliceği şey gözlerini kapatıp korkunç sonunu beklemekti.Öyle de yaptı...
Kurt adamın üstüne gelmesini bekliyordu ama aniden bir bağırma sesi duydu.
Sonra sanki biri kenara savrulmuş gibi bir ses daha geldi...
Fona istemeye istemeye gözünü açtı ve kurt adamın on metre kadar uzakta yerde yatan bedenine baktı.
"Ama bu nasıl olur?!"
"Acaba yine ben mi yaptım!"Diye düşünüyordu ki biri önüne çömelip hemen kolunu tuttu;
"Bu da kim??"
Dikkatlice bakmaya çalıştı ama gözleri yavaş yavaş bulanıklaşmaya başlamıştı.Kolu çok kan kaybediyordu.
Yine de onu sesinden tanıdı;
"Fona?Fona iyimisinn??!"
Bu Serra mı?
"+Sana yanımdan ayrılma demiştim!"
Evet,evet bu Serra.
Serra Fonanın kolunu tuttu ve yara olan tarafa elini uzattı.Önce bir kaç saniye kontrol etti.Sonra birşeyler mırıldanmaya başladı.
Fonanın başı hâlâ dönüyordu bu yüzden ne mırıldandığını anlayamadı.Ama Serra'nın elinden çıkan sarı ışığı görünce şaşırdı;
"Ne!?"
Fona ağzını açıp konuşmaya ona ne yaptığını sormaya çalıştı ama o kadar kan kaybetmişti ki artık iyice halsiz düşmüştü...
Kafasını koluna çevirdi ve bir şok daha yaşadı;
Kolu iyileşiyordu ve acı azalmaya başlıyordu.
"Ama,ama Serra bunu nasıl yapıyor!?"
Diye düşünmeye başladı.
Sanki elinden çıkardığı ışık iyileştirme gücüne sahipti.Ve dokunduğu her yarayı iyileştiriyordu...

Fonanın görüşü artık biraz daha netleşmişti.
Artık birşeylerin daha çok farkına varmaya başlamıştı.
Ağzını açıp bitkin bir sesle;
"Serra,neler oluyor!?"Diye sordu ama sesi fısıltı gibi çıktı.
Kendini hâlâ çok halsiz hissediyordu.
Serra;
"+Şşş kendini yorma herşey yoluna girecek."Dedi.
Fona çevresine bakındı.
O sırada kurt adamın ayağa kalktığını gördü.Ağzını açıp konuşmaya çalışsa da başaramadı..Dilini bile oynatıcak hali yoktu.Bu yüzden de Serra'yı uyaramamıştı.Kurt adam sessizce arkadan yaklaşmıştı...
Pençesini yukarı kaldırdı.
Fona Serra'yı hedef aldığını anlamıştı.
Güçlü pençesini tam Serra'ya indiriyordu ki bir patlama sesi daha geldi.
Bir ışık patlaması oldu ve Kurt Adam yine bir kaç metre kenara savruldu.Serra şaşırmışçasına arkasını döndü kenara savrulmuş olan kurt adama baktı.
Fona artık daha çok şaşırıyordu;
"Neler oluyorr?!Hiç bişey anlayamıyorum"
Sonra,yakından bir ses daha geldi;
"-Aah ah Serra...Ben de olmasam n'apardın??"diye konuştu ses.
Serra;
"+Tabi ki hiçbirşey.kendim gayet'te
idare ediyordum!"diye karşılık verdi.
Fona sesin kimden geldiğini
ilk önce anlayamadı.Ama
konuşanın erkek olduğunu biliyordu.
Sonra serra konuşmaya başladı;
"+İşteeee,Artık yeni gibi olduu!!"Dedi
her zaman ki heyecanlı sesi ile.
Fona ağır ağır kafasını koluna çevirdi.
"Aman tanrımm!!!"
Kolunda ki yara artık yoktu.
Fona koluna dokundu.Gerçekten de yara gitmişti artık acı da hissetmiyordu...
Sadece ellerinde kuru kan lekeleri kalmıştı o kadar.
Serra bunu nasıl yapmıştı?
Diğer ses konuşmaya devam etti;
"Bu kurt da nereden geldi şimdi?" Diye sordu kendinden emin bir o kadar da rahat bir ses ile.Sanki her gün karşınıza kurt adam çıkması gayet doğal bir şeymiş gibi normal bir şekilde sormuştu bu soruyu.
Kim bilir belki de öyleydi?..
Serra;
"Bilmiyorum,ama hemen gitsek iyi olur. Eminim bunun geldiği yerde daha çok vardır!"dedi.
İki kişi resmen sohbet ediyorlardı.Ve Fona onunla konuşmadıkları için iyice sinirlenmeye başlamıştı.Zaten kafasında bir türlü cevaplayamadığı çok soru işareti vardı;
"Neler oluyor?O gerçekten bir kurt adammıydı?Serra beni nasıl iyileştirdi.Ayrıca bu çocukta kim?!!"
Fona kendine hakim olamamış ve aniden ayağa fırlamıştı.Ardından tüm gücüyle konuşmaya başlamıştı;
"Artık biri bana ne olduğunu
anlatabilir mii??!!!"Anında Serra ve diğer çocuk Fonaya döndüler.
Ama Fona çok geçmeden bu yaptığının bir hata olduğunu farketti.Birden başı dönmeye başladı.
Zaten kan kaybetmişti şimdi de aniden ayağa fırlayınca gözleri kararmış,
dizlerinin bağı çözülmüştü...
Tam yere düşücekti ki biri onu tuttu.
Ve kucağına kaldırdı.
İlk önce ne olduğunu kavrayamadı ama sonra'dan birinin kucağında olduğunu anladı.
Onu kucağında kaldıran kişinin yüzüne bakıyordu şimdi.Görüşü hâla
bulanık olmasına rağmen onu
kimin taşıdığını farketmişti;
"Ama,ama bu Jack!!"
Evet,evet bu kesinlikle Jack'ti.
Az önce konuşan kişi de hayatlarını kurtaran kişi de oydu sanırım.
Fona ilk kez onun yüzünü bu kadar yakından görüyordu;
Saçları anlına düşmüştü ve yüzü her zaman ki ciddiyetini koruyordu.Gece olmasına rağmen gözleri yine de tüm o canlılığıyla kendini belli ediyordu.İnce dudakları pespembeydi.Belirgin yüz hatları vardı.Ve soğuktan kızarmış burnu onun tüm bu ciddiyetini bozuyordu...
"Vay canına,yakından çok sevimli görünüyormuş."
diye düşündü Fona.
Şu an Jack'in onu taşıdığına bir ân inanamadı ama öyle olmuştu işte.Jack ve Serra konuşarak ilerliyorlardı ama Fona tek kelime bile duymuyordu.Yalnızca bir takım uğultu'lar geliyor'du kulağına.
Fona;
"Vay be,Jack amma da güçlüymüş,ben o kadar hafif değilim ki.Beni nasıl kaldırdı acaba?"diye düşündü.
Fona hâlâ Jackin yüzünü izliyordu.
Ama kendinden geçmeye başlamıştı.Artık gözlerini yavaşça kapatıyordu.Son gördüğü şey Jackin ona bakan platinium sarısı gözleriydi.Ve sonrasında onun kollarında rahat bir uykuya daldı...

Mavi Gülün SırrıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin