1.8

235 28 33
                                    

Tzuyu,

"Buraya her yıl gelirmişsin arkadaşların söyledi. Buranın anlamı senin için aynı zamanda çok ama çok özelmiş bunu da söylemeyi ihmal etmediler". dedi Jungkook. Çantamı diğer elime alarak Jungkook'un omzuna dokundum.

"Beni buraya getirdiğin için ne kadar mutlu olduğumu hiç tahmin edemezsin ve itiraf etmeliyim  ki bu aralar en çok sen beni mutlu ediyorsun." Elimi Jungkook'un omzundan indirerek ellerimizi kenetleyerek gülümsemiştim.

"Hadi o zaman gidelim şu lunaparka!" dedim ve kenetlenmiş ellerimizi ortamızda sallayarak küçük kıkırtılar halinde içeri girmiştik.

Aman tanrım burası her yıl daha da güzelleşiyordu etrafta neşelenen insan seslerini duydukça ben daha çok mutlu oluyordum.

"Hangisine binelim ?" Diyerek Jungkooka kafamı çevirdim.

"Bilmem istediğin her şeye binebiliriz hazırlıklı geldim." kabanının içinden çıkardığı lunapark akbilini görmemle gülümsemem daha çok büyümüştü.

"O zaman önce ben fotoğraf çektirmek istiyorum" bir elimle fotoğraf kabinini gösterdiğimde gülerek başıyla onaylamıştı.

"Hadi o zaman ne bekliyoruz. " Kenetlenmiş ellerimizi çekiştirerek kabine girdiğimizde ezbere bildiğim talimatları tekrardan göz gezdirmiştim.

"Nasıl yapmalıyız şimdi ?" Jungkook'un sorduğu soru ve sorulara ona yanıt vererek yapacağımız pozları tasvir etmiştim.

"Şimdi düğmeye basacağım hazır mısın ?" Gergince bana evet dediğinde kendimi gülmemek için zor tutmuştum çünkü şuan çok ama çok sevimli ve komik görünüyordu.

Jungkook komik poz vermeye başlamasıyla tuşa basıp bende Jungkooka ayak uydurmuştum ikimizde gittikçe eğelenirken kahkaha seslerimiz dışarıya duyulmuş olmalı ki bizi ayıplayan bir kaç cümle duymuştuk.

"Tzuyu bana bak."

"Efendim Jungkook." dedim ve kafamı çevirdiğimde Jungkook dudaklarıma yapışmıştı hareket ettirmiyordu sadece durup bekliyordu ve o sırada büyük bir flaş patladı.

Jungkook dudaklarımızı ayırıp geri çekildiğinde çıkan fotoğraflarımızı almak için elini bölmeye koymuştu.

"Bakabilir miyim nasıl olmuş?" Jungkook elinden almama izin vermeden makineye geri dönerek çekindiğimiz resimlerin arasından bir kaçını seçip üzerinde oynama yapıyordu , yaptığı şeyi görmek istediğim sırada ise beni ittiriyordu.

En sonunda işi bitmiş olmalı ki yeni çıkartacağı resmi de bölmeden aldıktan sonra iki adetten birini bana diğerini kendi almıştı . Bana uzattığı resme baktığımda gözlerim buğulanmıştı.

Öpüştüğümüz resmin altına Morsies Tzuyu & jungkook forever yazıp imza atmıştı.

"Beni ağlatmaya çalışıyorsan çok başarılı oldun haberin olsun." Jungkook parmaklarını dudaklarıma koyarak "şth" demişti. 

"İkimiz için güzel ve özel anıları daha çok biriktirmek istiyorum." dedi.

"Biliyor musun Jungkook sen bana uzun zamandan sonra gelen en iyi şeysin umarım bu an hiç bozulmaz" Kollarımı Jungkook'un boynuna sararak sıkıca sarılmıştım sanki beni hiç bırakma derecesinden.

"Sana ihtiyacım var lütfen beni bırakma benden nefret etsen bile" dedi

"Hayat bir film olsaydı , en sevdiğim aktör olurdun , en sevdiğim sahne olurdun, en sevdiğim bölüm olurdun" kulağına fısıldadığım şeylerle gözlerinin dolduğunu fark etmiştim.

" Ve Gözlerim ekrandan hiç ayrılmazdı" kafamı geri çevirerek boynuna küçük bir buse kondurdum.

"Hayatımı kahkahalarla doldurdun şu son iki yılda yapamadığım kadar" bu sefer öpücüklerimi yanaklarına çıkartmıştım.

"Eğer böyle şeyler yapmaya ve devam edersen ikimiz açısından da hiç iyi şeyler olmayacak" dedi

"O zaman başka bir yere gidip, hiç masum olmayan hareketler yapalım mı ?" Sorduğum soruyla kıkırdadığımda  Jungkook bunu çok ciddiye almış olmalı ki acele ile eşyaları toplayıp Fotoğraf kabininden beni çıkartarak  hızlı adımlarla lunaparktan çıkıp arabaya binmiştik.

"Jungkook biliyorsun ara dönem bitiyor ve tatil başlıyor bu tatili beraber geçirir miyiz?" Jungkook arabayı çalıştırdıktan sonra kafasını bana çevirmişti.

"Peki nereye gitmek istersin ?" aklıma gelen ilk yeri söylemiştim.

"Las vegas" Jungkook dediğim şeyle kaşını çatmıştı.

"Peki neden orası?"

"Kumar oynamak istiyorum olamaz mı ?" ciddi bir şekilde söylediğim şey karşısında o kahkaha atmaya başlamıştı.

Jungkook gülmeye devam ederken bende kendimi utançla koltuğa yaslayarak yolu izlemeye karar vermiştim fakat elimde olan telefonun titremesi ile ekranı açtım.

Sana:

Ben nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum fakat

Elimde iki tane video var 

Bunları senin izlemen daha doğru

Bunları senin izlemen daha doğru

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gerçekler er ya da geç çıkar 👀

Morsies ₹ TzukookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin