İçeri Kana

25 3 0
                                    

metallica, the unforgiven

dio, holy diver

hayko cepkin, fırtınam

hayko cepkin, fırtınam

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Sızlayan gözlerimi beni neredeyse yutacak kadar karanlık bir odada açtım. Görebildiğim tek şey küçük kırmızı mavi renkli ışıklardı. Bir de kapının altından sızan güçsüz ışık vardı. Oldukça sessizdi hiçbir şey duymuyordum. Kulaklarımın tıkalı olduğunu istemsizce mırıldandığımda anladım. Kendi sesim boğuk ve çok yabancı gelmişti. 

Bedenimi kaldıracak gücü kendimde bulamıyordum. Yüzlerce kilo almışım ya da dövülmüşüm gibi ağırdı. Göğsüme oturmuş bu ağrıyı tanıyordum. Yıllarca uğraşsam da kaldıramayacağım bir ağrıydı bu. 

Bu akşam ,yani sanırım bu akşam, bambaşka ağrıyla karşılaştım. Gözlerimin önündeydi ve burnumun dibindeki kokuyu alabiliyordum. Korkunç bir manzarayı izlemiş yardım etmek için tek harekette bulunmamıştım.

Midemi yakıp boğazıma ulaşan bir acı. 

Düşmemi sağlayan ama aynı zamanda alışık olduğum bir uçuş.

İzledim, sevdiklerimin gidişini. Her birini, her bir adımda kaybettim. Gözümün önünden kaybolup küçülene dek baktım arkalarından. Atlatamıyorum. Zihnimden silemiyorum yaşananları.

Üstüne de babam. Her şey üst üste gelip duruyor. Ben de çaresizce kapatmaya, olayları kağıt parçası gibi katlamaya çalışıyorum. Kağıt artık iyice küçüldü artık baş edemiyorum. Kağıdı iki defa daha katlarsam, o kağıt istediğim şekilde durmayacak ve elimden kurtulup açılacaktı. 

Kağıdı çöpe atmayıp eski bir dosyaya saklayacaktım. Eski, siyah dosya. 

İlaç kokulu bu odada nefes almaya çalıştım. Başımın dönmesi son bulduğunda kalkıp tuvalete gitmek istiyordum. Odanın her yeri dönüyordu sanki başımı biri tutup geriye çekiyordu. Bu hisle beraber çekilmez ağrı vardı başımın arkasında. Yattığım yastık rahatsız ediyordu. 

Gözlerimi yumup yavaşça doğrulmaya çalıştım. Kolumda bitmek üzere olan serum bağlıydı. Bitmesini bekleyip hemşireyi mi çağırsaydım? Hayır, şu an babamı bulmak istiyordum. Ben burada yatarken o çoktan gömülmüş olamazdı. Bu iğneyi buradan tek bir hareketle çekebilirdim. Canımın acımasına göz yumarak kolumdan attım iğneyi. Biraz acımıştı ve kan akmıştı. Üzerine bastırıp odanın içindeki tuvaletten peçete aldım. Peçeteyi üzerine bastırarak odadan çıktım. 

Gece yarısı olmalıydı. Etrafta kimse yoktu. Telefonumu da görmemiştim. Kuzenlerim de yoktu. Gözümü açtığımda onları görmek istemiştim aslında ama olsun. Herkesin iyileştirmeye çalıştığı yaraları vardı. 

Sabaha KadarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin