Taha mutfakta hazırladığı sandviçi yedikten sonra oturma odasına geçti. Masanın üzerinden telefonu alıp bir numara tuşladı. Telefonla 32 diş sırıtarak konuşuyordu. Telefonu kapatıp cebine koydu. Mutfağa girip Buzdolabından bira alıp açtı birayı kafasına dikti aklındaki soru işaretleri gittikçe çoğalıyordu uzun zamandır insan öldürmemişti. İris'i öldürmeyi istemiyordu onu evine yollamakta istemiyordu ona bağlanmaya başlamıştı.
Bira şişesini elinde döndürüp duruyordu kapı sesini duyunca bira'yı lavaboda döküp şişeyi çöpe attı. Kapıyı açıp karşısındaki sarışın maviş çocuğa sarılıp " Hoşgeldin Buğra." Buğra eve girince Taha koltuğa yayılıp televizyonu açtı. Buğra 32 diş sırıtıp " Kardeşim dolabından pantolon alıyorum buraya gelene kadar paçalarım çamurlandı." Taha kafasını aşağı yukarı sallayıp masadaki cips dolu kaseyi aldı yemeğe başladı.
Buğra içeri girince yerde kanlı halde yatan İris'e bakıp dolaptan bir kot çıkartıp giydi. Odaya dönünce kemerini düzelytirken " İçerideki küçük şeyi nasıl öldürdün lan öyle yak bari kokmadan." Taha Buğra'ya dik dik bakıp " Neden bahsediyorsun oğlum sen." Buğra Taha'nın yanına oturup tabaktan cips alıp ağzına attı " Kızı diyorum ağzın burnu kan içinde kalmış nasıl becerdin." Taha donup kalmıştı.
Bir kaç saniye sonra ayağa fırlayıp yatak odasına koştu. İris'in yanına oturup kafasını dizlerinin üstüne koyup telaşla İris'in yüzünü okşayarak " İris? İris kendine gel! Aç gözlerini İris." Buğra kapıda öylece Taha'yı izliyor neler olduğunu anlamaya çalışıyordu.
Taha kafasını kaldırıp kızarmış gözleriyle Buğra'ya bakıp "Doktor çağır." Buğra telefonu çıkarttığında Taha " Şiyar'ı ara!" Taha İris'in Burnundan akan kanlara bakınca gözlerinin içi irileşti gözlerinin maviliği siyahla boğuldu.
Taha İris'i yatağa yatırmış bir bezle yüzündeki kanları genişliyordu. Çalan kapıyı duyan Buğra kapıya yöneldi gelen Şiray'dı. Hızla yatak odasına girip çantasını açtı.
Taha İris'in başında oturup İris'i izliyordu. Buğra'da İris'in serumunu tutuyordu. İris gözlerini aralayıp Taha'ya baktı. Buğra'ya dönünce Buğra 32 diş sırıtıp dalıp giden Taha'ya " Küçük uyandı." Taha elini İris'in yüzüne koyunca İris kendini yana doğru çekti. Şiray odaya girince Taha'ya "Sen çık istersen." Taha İris'in yüzüne baktı. İris Şiray'ın esmer yüzünü inceliyordu. Taha dilini yutmuş gibiydi titrek ve derin bir nefes alarak odadan ayrıldı. Şiray serumu kontrol edip " Nasılsın prenses." İris cevap vermeyince Şiray serumun iğnesini çıkartıp " Birşeyler ye." diyip odadan ayrıldı. Buğra gözlerini İris'ten ayırmıyordu İris sinirlenip kaşlarını çatıp dik dik Buğra'ya bakıyordu yattığı yerden kalkıp sırtını yatak başlığına yasladı.
Buğra kafasını yana eğip İris'i izlemeye devam ediyordu "Adın ne?" İris cevap vermedi kafasını yana çevirdi. Buğra gülümseyip " Çok sıcak kanlıymışsın." İris dizlerini karnına çekip kafasını dizlerine koyarak ağlamaya başladığında Buğra yatağa oturup İris'in ağzını eliyle kapatıp " Deli misin kızım? Beni öldürtmeye mi niyetlisin sen Taha ağladığını duyursa beni bu odadan sağ çıkarırmı?" İris Buğra'nın elini ağzından çekmeye çalıştı.
Buğra ayağa kalktı kapıya ilerlerlerken İris yatağın yanındaki masanın üstünde duran peçete kutusunu Buğra'nın kafasına fırlattı. Buğra yerde duran peçete kutusuna bakıp sırıttı arkasını dönüp İris'e doğru ilerledi İris bu sefer su şişesini fırlatıp " Git." Bu sefer ıskalamıştı Buğra İris'i tek hamlede yatağa yatırıp gıdıklamaya başladı İris kahkahalarla boğulurken Buğra'da gülüyordu İris Buğra'nın ellerini tutup " Dur." Taha gülüş seslerine şaşırdı kaşlarını çatıp Şiyar'ı yolcu ettikten sonra yatak odasına girdi.
Gözleri irileşmiş yatağa bakıyordu. Buğra elleri İris'in karnında donup kalmıştı İris'te Buğra'nın kıvrımlı iri dudaklarına bakıyordu. Taha öfkeyle "Defol!" diye tısladı. Buğra İris'e baktığında İris'in gözlerinin kızardığını gördü. Ayağa kalkıp evi terk etti. Taha İris'in üstüne ilerlemeye başlayınca İris ayağa kalktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölüm Seni Çağırıyor (Katil)
Любовные романыÖlüm seni çağırıyor Küçüğüm, ruhunu istiyor, bedeninden akan kanın tadına bakmak istiyor, son nefesini hissetmek, gözyaşının sıcaklığını parmaklarında hissetmek, yalvarışlarını duymak istiyor. Senin aşkını tadmak, sonsuza dek yaşatmak istiyor...