Ölüm Seni Çağırıyor (Katil)

2.Bölüm

 

   Masanın üzerinden pamuğu alıp İris'in önüne diz çöktü yarasını temizlemeye başladı. İris canının acısından kıvranıp duruyordu. Taha İris'e bakıp "Kımıldama demedim mi sana?" İris Taha'ya bakıp kaşlarını çattı. Taha bıçakla kestiği yere pamuğu bastırıp "Bana kaşlarını çatma!" yaraları sardığında ayağa kalkıp kollarını kaldırıp esnemeye başladı. İris Taha'nın açılan tişörtüne bakıyordu Taha İris'e bakıp kollarını indirmeden dik dik bakıyordu "Çok yakışıklıyım dimi gözlerini bir alamadın üstünden." İris hemen kafasını yere eğdi utançan domates gibi olmuştu.

Taha odasına ilerlerken " Camlar parmaklıklı, kapıda kilitli kaçmaya çalışma." kapıyı açtı odaya girmeden bir kez daha İris'e baktı İris' şömineye bakıyordu " İntihar etmek istersen mutfak çekmecesini aç oradakiler işine yarar." İris ağzında lafı geveleyerek " seni öldürücem onlarla." dedi. Taha odasına girdiğinde İris koltuğa yatıp cenin pozisyonunu aldı ellerini bacaklarının arasına alıp şömine ateşini izlemeye başladı.

Gözkapakları ne kadar kapanmak istese de İris uyumamak için direniyordu. Uyurken Taha'nın onu öldürüceğini düşünüyordu. Savaşı uyku kazandı ve derin bir uykuya daldı. Yüz üstü uyuyordu ellerini de yastığın altına sokmuştu. Taha odasından çıkıp İris'in yanına ilerledi elinde bir tane battaniye tutuyordu. Katil olsa bile bir kalbi vardı. İnsanlar bir kalbe sahip oldukları zaman ne olursa olsunlar hissederler. Cam bir kalbi varsa parçalanır, lastik bir kalbe sahipse çok hızlı çektiğinde kopar, Taha'nın demir bir kalbi vardı sağlam ama fazla ısıda eriyen bir kalbi, İris bu kalbi eriticek ısıya sahip ve Taha'nın kalbini eritiyordu.

İris'in yüzünü incelemeye başladı. Şöminenin verdiği ışık İris'in yüzünü aydınlatıyordu uzun kirpiklerinin gölgesi, dudakları. Elindeki battaniyeyi İris'in üstüne örterken İris gözlerini açıp birden yattığı yerden kalktı göğüsü patlayacakmış gibiydi. Hızla inip kalkıyordu "Beni öldürücek miydin? " Taha gülümseyip " Bu neden aklıma gelmedi bunu deniycem ama önce uykuya dalman gerek. " dudaklarını yalayıp " yat!" diye emir verdi. İris yutkunduğunda ağzının ne kadar kuruduğunu hissetti " Şey. Su " dedi çekingen bir sesle Taha tek kaşını kaldırıp " Seni hizmet etmek için kaçırmadım ben kalk kendin al. " battaniyeyi koltuğun üstüne bırakıp odasına geri giderken İris arkasından yüzünü büzdü.

Taha arkasını döndüğünde hemen kafasını yana çevirip saçını düzeltiyormuş gibi yaptı. Taha yandan gülümseyip odasına girdi. İris mutfağa girip tezgahta duran bardağı alıp kafasına dikti. Yüzünü büzüp bardağı tezgaha geri koydu. Odaya gidince ateşe bakıp sırıtıyordu. Şöminenin yanındaki demiri eline alıp Taha'nın odasına girdi elindeki demirle Taha'nın çıplak vücudunu dürttü. Taha yüzünü ovalayıp gözlerini açtı. İris'in elindeki demiri görünce hızla ayağa kalktı İris gülerek "Bunla delik deşik yapıcaksın dimi beni." gözlerinden yaşlar süzülüyor ama hala gülüyordu " Peki ben seni öldürürsem?" Taha kaşlarını çatıp "Leş gibi içki kokuyorsun kimden izin aldın içkilerime dokunurken." İris kafasını sağa sola sallayıp " Ben alkol kullanmıyorum." Taha İris'in elinden demiri çekip aldı.

İris hıçkırarak ağlayıp yere dizlerinin üstüne oturdu saçları yüzünü kapatıyordu " Beni evime götür." Taha yere eğilip " Sarhoşsun." Taha İris'in kolundan tutup ayağa kaldırdı banyoya doğru sürükledi. İris'in üstündekileri çıkartıp iç çamaşırlarıyla küvete bırakıp suyu açtı. Ilık su İris 'in vücudunu ıslatırken Taha mutfağa kahve yapmaya gitti. Tezgahtaki boş bardağı alıp kokladı yüzünü büzüp " Light rum seni küçük şeytan bunun hepsini nasıl içtin." bardağı bırakıp kahveyi hazırladı odaya masanın üstüne koyup İris'in yanına gitti suyu kapatıp İris'i küvetten çıkattı. Üstüne bornozunu giydirip banyodan çıkartıpken İris 32 diş sırıtıp ellerini Taha'nın siyah saçlarına saldırdı. Elleriyle Taha'nın saçlarıyla oynarken Taha şaşkınlıkla İris'e bakıyordu.

İris sırıtıp parmağını Taha'nın burnundan dudaklarına doğru götürdü. Taha'nın düz çizgi halindeki dolgun dudaklarına bakıp "Çok güzeller öpebilir miyim?" İris parmak uçlarında durup ellerini Taha'nın omuzlarına koyup dudaklarına dudaklarını değdirip öptü. Taha öpüşmenin devamını getirip İris'in ağzını fethetti.

Dudaklarını birbirlerinden ayırdıklarında İris ağlamaya başladı " Bu kadar erken ölüceğim aklıma gelmezdi." Taha İris'in dudaklarıyla tekrar birleştiğinde İris Taha'nın karnındaki kasları avucunun içinde hissederek geriye itti ağzını eliyle kapatıp banyoya koştu miğdesindekileri çıkartıp odaya doğru ilerledi koltuğa uzanıp derin bir uykuya daldı. Taha İris'in üstünü örtüp odasına geri girdi.