Taha yatakta İris'e sıkıca sarılmış gözlerini yumup, İris'in kokusunu soluyarak uyuyordu. İris uyandığında üstünde sadece uzun kollu bir tişört vardı. İris tam kalkıcakken Taha "Bu anı bozarsan yarım kalan işimi bitiririm." İris karşısındaki duvara bakıyordu. Taha " Seni öldürmeyeceğim merak etme belki yanlışlıkla öldürürüm ama o da çok düşük bir ihtimal." dedi sırıtarak. İris cenin pozisyonunu alıp ellerini bacaklarının arasına aldı.
Buradan kurtulamayacağını bilse bile kendi kendine umut veriyordu umutlar insanı ayakta tutuyor güçlendiriyordu. Taha kafasını İris'in omuzu ve boynu arasına gömmüş gülümsüyordu. İris elini boynuna götürüp "Elini boğazımda hala hissediyorum." Taha yutkunup " Ölümü sen çağırdın Küçüğüm şimdi ölümlen yaşıyacaksın." İris kımıldayınca Taha İris'i bırakıp İris'e sırtını döndü. İris ayağa kalktı kapıya doğru ilerlemeye başladı. Taha gözlerini İris'in bacaklarından ayırmıyordu.
İris odadan çıkıp banyoya gitti. Taha yataktan çıktı eliyle saçlarını karıştırıp İris'i takip etmeye başladı. Elini kapıya götürdü içeriden su sesleri geliyordu sırıtarak kapıyı açtı içeri girdiğinde İris üstünde iç çamaşırlarıyla duş alıyordu. Taha İris'in yanına ilerlemeye başladı İris'in gözleri irileşmişti kalp atışları kulaklarını sağır ediyordu.
Taha suyu soğuğa çevirdi İris gözlerini Taha'nın gözlerine kenetlemişti soğuk su vücuduna çarptıkça kalbi eriyor gibi hissediyordu. Taha ile aralarında çok az bir mesafe kalmıştı "Üşüyor musun? " İris yutkunup tek kelime bile etmedi Taha suyu bu sefer sıcağa çevirince İris bir an irkip titredi kollarıyla vücudunu sarmıştı ufak bir adımla yana kayıcakken Taha İris'i duvara itti İris'in sırtı çarpınca ağzından ufak bir inleme koptu.
Gözleri kızarmıştı ama ağlamamak için direniyordu. Taha suyun ayarını düzelttip İris'e daha da yakınlaştı üstü sırım sıklam olmuştu saçlarının önleri gözlerinin önüne düşmüş dudaklarından aşağı sular süzülüyordu. İris Taha'nın aralık dudaklarına bakıyordu. Taha İris'in dudaklarına yapışınca İris ağlamaya başladı gözyaşları akan suyla bütünleşiyordu gözlerini sımsıkı yumup kendini karanlığa hapsetti.
Taha eliyle sütyenin kopçasını açıcakken İris kafasını Taha'nın boyun ve omuzunun olduğu boşluğa gömüp ağlamaktan güçsüzleşen sesiyle "Öldür beni lütfen." Taha elini İris'in saçlarına dolayıp saçlarını çekti İris'le bakışıyordular.
İris üstünde beyaz bir elbise yerde oturmuş sırtını yatağa yaslayıp, dizlerini karnına çekip kafasını dizlerinin üstüne koymuştu kendini durduramıyor hıçkırıklarıyla boğuluyordu. Taha üstündeki çarşafı çekip yüz üstü yatıp İrise bakıyordu "Şst! Ağlama sinirlerim bozuluyor." İris ağlamamak için dişlerini sıkıyor ama tüm vücudu titriyordu. Taha elini İris'in ıslak saçlarına götürünce İris irkti Taha " Yanıma gel." İris ses çıkartmıyınca Taha ayağa kalktı sadece kot pantolonu ve pantolonun belinden gözüken beyaz boxer"ı dışında hiçbir şey giymemişti İris'in önüne oturup İris'in kolunu tuttu.
İris kolunu çekip kafasını kaldırdı şişmiş gözleriyle Taha'ya bakıyordu. Ayağa kalkınca Taha bacağından tuttu. Ayağa kalkıp elini İris'in boynuna götürdü ensesini ovup "Yemek yiyelim." İris'i bırakıp odadan çıktığında İris yere çöküp ağlamaya başladı hıçkırıkları tüm odayı dolduruyordu burnundan dudaklarına süzülen kan çenesinden beyaz elbisesine damlayıp kırmızı noktacıklar oluşturuyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölüm Seni Çağırıyor (Katil)
DragosteÖlüm seni çağırıyor Küçüğüm, ruhunu istiyor, bedeninden akan kanın tadına bakmak istiyor, son nefesini hissetmek, gözyaşının sıcaklığını parmaklarında hissetmek, yalvarışlarını duymak istiyor. Senin aşkını tadmak, sonsuza dek yaşatmak istiyor...