İris ağzında sakız varmış gibi yapıp gözlerini ovaladı başı ağrıdan çatlıyordu . Gözlerini açtığında üstünde giysilerinin olmadığını fark etti battaniyeyle tüm vücudunu sarıp ilerlemeye başladı. Yüzünü büzüp elini saçlarına götürdü. Saçları nemliydi Taha'nın odasına girdiğinde Taha sırtını yatağın başlığına dayamış telefonunu kurcalıyordu. İris'e doğru bakıp geri telefona döndü " Uyandın demek dün geceyi hatırlıyor musun? " İris dudağını dişledi gözleri irileşmisti Taha telefonu kapatıp cebine koydu yorganı üstünden çekip ayağa kalktı pantolonu altında değildi yatağın üstünden alıp giymeye başladı " Bana resmen taciz ettin beni öpttün ve..." tek bacağını sokmuştu kafasını kaldırıp İris'e baktı.
Sinsice sırıtıp pantolonunu giydi fermuarı çekerken "Sana yeni giysi lazım." dolabına doğru ilerledi dolaptan pantolon kemer ve uzun kollu bir tişört alıp İris'e verdi.İris battaniyeyi üstünden atıp giysileri giydi pantolonun paçaları yerlerde sürünüyor ve tişörtün kollarıda İris'in ellerini kapatıyordu. Taha İris'in elini tuttup kollarını yukarı doğru kıvırırken Taha'nın gözlerinin önüne düşmüş saçlarına bakıyordu "Başım çok ağrıyor." Taha kafasını kaldırıp İris'in gözlerine baktı " Ağrır tabi bir bardak dolusu rum'u içmişsin." İris yüzünü büzüp " O ne?" Taha kaşlarını kaldırıp İris'e baktı.
İris yanağını kemiriyordu Taha "İçki içtin yanı." diyip odadan çıktı banyoya doğru ilerliyordu İris peşinden koşup Taha'nın sırtını dürttü Taha arkasını dönüp kaşlarını çatarak İris'e baktı İris dudaklarını kemirip yere bakarak "Dün gece biz beraber mi olduk? " Taha tek kasını kaldırıp İris'e baktı umursamadan ilerlemeye devam etti İris " Dün gece ne oldu?" Taha alaycı bir sesle " Beni öldürmeye kalkıştın, saçlarımla oynadın ve beni öptün yani bişey olmadı." İris utancından yerin dibine girmişti.
Taha lavabodan çıkıp askılıktan deri montu üstüne aldı. Kapı kilidini açıp "Kaçmaya çalışırsan geldiğimde seni o şömineye atıp yakarım." İris kafasını aşağı yukarı salladı. Taha dışarı çıkıp kapıyı geri kilitledi.
Taha kapıyı açtığında elinde bir akvaryum, akvaryumun içinde 2 tane turuncu japon balığı vardı. İris ateşin başında oturmuş, dizlerini karnına çekip kafasını dizlerinin üstüne koymuştu. Taha kapıyı kilitleyip İris'in yanına ilerledi balıkları yere bırakıp yere oturdu " İris bak sana ne aldım onunlarla vakit geçirirsin." İris kafasını kaldırıp balıklara baktı.
Kafasını geri dizlerine koyup güçsüz bir sesle " Vakit geçirmek yerine pişirsek olmaz mı?" kızaran gözleri gözyaşıyla doldukça gözleri yanıyordu sanki gözyaşı yerine asit doluyordu gözlerinin içi " Çok acıktım dolapta hiçbir şey yok." İris kafasını kaldırıp gözlerini Taha'ya dikti. Taha japon balıklarına bakıyordu " Yoksa benim açlıktan ölmemi mi bekleyeceksin ?" dedi dudaklarını kemirerek.
Taha cebinden telefonu çıkartıp bir numara çevirdi "Alo?" 32 diş sırıtarak konuşmaya başladı "Bana yiyecek birşeyler getirsene kardeşim bağ evindeyim." karşı tarafı dinleyip gülümsedi "Tamam bekliyorum acele et." karşısındaki ateşe bakıp telefondakini dinledi. Telefonu kapatıp cebine koydu ayağa kalkıp balıkları yerden aldı.
Kitaplığa balıkları bırakıp kollarını birbirine bağlayarak balıklara bakıp "Onlara isim vermek ister misin?" İris ayağa kalkıp balıklara doğru ilerledi parmak uçlarında durup kitaplıktaki akvaryumu parmağıyla okşuyordu " Elvis ve Alina olsun." Taha gülümseyip " Onları yememe şartıyla oradan indirip sana verebilirim." İris yere bakıp gülümsedi ama can acıtan bir gülümsemeydi "İstemiyorum." dedi ve koltuğa ilerleyip kıvrıldı.
Burnuna yemek kokuları geliyordu gözlerini ovalayıp kalktığında karşısındaki masada patates hamburger kola ve puding duruyordu. Televizyonda çizgi film açık yemeklerin yanında bir not vardı. Notu eline aldı "Uslu kız ol bir yere gitmem gerekti." notu masaya koyup kumandayı eline aldı televizyonun sesini açıp yemeğini yemeğe başladı.
Hava kararmaya başlamıştı balıkların yanına ilerleyip akvaryumdaki balıkları izliyordu bir tanesi hiç hareket etmiyordu.İris'in gözleri kızarmaya başladı parmak uçlarında yükselip balık akvaryumunu alırken akvaryum yere düştü yaşayan balığa saplanan cam parçası onunda ölmesine neden olmuştu İris yere oturup ağlamaya başladı onunda sonu bu balıklar gibi olucaktı.
Kapı kilidi açıldı Taha İris'i yerde oturmuş ağlarken görünce yanına gitti.Yerdeki balıklara bakarak "Ne yaptın?" İris hıçkırarak ağlıyordu gözyaşlarını avucuyla silip "Ben yapmadım." Taha'nın kalbine bir yük oturdu sanki yere eğilip İris'in yüzüne elini götürdü İris geriye çekilince Taha " Şst tamam ağlama." İris koluyla yüzünü kapatıp "Öldüler." Taha içinden lanet okuyup ayağa kalktı mutfaktan çöp poşeti alıp odaya geldi balıkları ve camları poşete koyup lavaboya girdi ellerini yıkarken aynaya bakıyordu. Suyu kapatıp ellerini kuruladı odaya döndüğünde İris hala ağlıyordu İris'in kolundan tutup ayağa kaldırdı.
Kendi odasına götürüp "Bu kadar ağlayacak ne var alt tarafı balık." İris hıçkırarak " Onları yere düşürdüm." Taha İris'in boynuna elini götürüp dudaklarına yapıştı. İris Taha'yı geriye itince Taha gülümseyip "Ağlamanı kesmezsen inan yapacağım şey bununlan sınırlı kalmaz." İris yanağını kemirip yaşlı gözlerle Taha'ya bakıyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölüm Seni Çağırıyor (Katil)
عاطفيةÖlüm seni çağırıyor Küçüğüm, ruhunu istiyor, bedeninden akan kanın tadına bakmak istiyor, son nefesini hissetmek, gözyaşının sıcaklığını parmaklarında hissetmek, yalvarışlarını duymak istiyor. Senin aşkını tadmak, sonsuza dek yaşatmak istiyor...