Kim Seokjin
"Ya, görüyorsun dimi Young Joon. Olmayınca olmuyormuş, vazgeç artık bu sevdadan. O beni seviyor, ben de onu. Biz birbirimize aitiz. EVLENİYORUM YAKINDA"
"Seokjin sen rüya mı gördün bebeğim, ne bu haller"
Bebeğim
"Vay Young sen de mi bana aşık oldun yoksa, bebeğim falan"
"Ananı satayım o kadar mı belli ediyorum, anlamadın zannediyorum bende"
"Ortamdan mizah akıyor maşallah, istersen bir kova getir de boşa gitmesin, lazım olur falan"
Tinn
Uzun zaman sonra telefondan bildirim sesi gelmesi beni şaşırtmıştı -ya da telefonum genelde sessizde olduğu için de olabilir- doğrusu. Tabi Kim Seokjin olmak da kolay değil ki, sürekli bildirim sesini duymak insanı çıldırtıyor bir yerden sonra
------------------------------------------------------------------------------------------------------------
02-312**** Seokjin 💗💗💗Seni tanıyorum
Bana yazdığına göre?
Her neyse, senden çok hoşlanıyorum
Bende kendimden çok hoşlanıyorum biliyor muydun
Beni ciddiye alır mısın lütfenAlamam, başka bir şey?
Neden alamazsın
İlk olarak seni tanımıyorum, ikinci olarak benim kalbimde başka biri var
Kalbimi kırıyorsun oppa
Kendine başka oppa bul
Bu fikrini değiştirecek eminim 🥵
Bir fotoğraf gönderildi
Akıllısı beni bulmaz, delisi götümden ayrılmaz. Sabır diliyorum
Az önce bu numarayı engelledin. Engeli kaldırmak istiyorsan dokun
------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Neden böyle insanlarla uğraşmak zorundayım ki, bir kez daha tanımadığım insanlarla yazışmamam gerektiğini anladım sanırımİyi güzel de bu Young Joon neden iki saattir kişniyor? Bir şey mi kaçırdım?
Elinden telefonu kapmak nereden aklıma gelmişti bilmiyorum ama iyi bir fikir olduğu aşikardı. Tabii ekranda daha deminki kızla yazışmalarımı görmeyi beklemiyordum, şey sanırım yazıştığım kişi kız değil
"Evet Young Joon, bir şey açıklamak ister misin?"
"Tercih etmiyorum"
"Güzel, o zaman hediyemi beğeneceğine eminim bebeğim"
Neden bir anda koşmaya başlamıştı ki, kaçan kovalanır kuralını bilmiyor muydu
Onun arkasından koşarken bir anda durması ile neye uğradığımı şaşırmıştım, zaten ona çarpmamla yere yapışmamız bir olmuştu. O an, işte o an müdürün ayaklarına doğru yere serildiğimizde ve yetmezmiş gibi biricik kocamı da orada gördüğüm an yok olmak istedim, keşke yer yarılsaydı da içine girseydim
Üstelik Young Joon ile içinde bulunduğumuz pozisyon işi daha utanılır -sanki daha fazla utanabilecekmişiz gibi- kılıyordu
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
"Seokjin daha neler yapabilirsin çok merak ediyorum"
Müdürün odadan çıkması ile canım hocamın konuşmaya başlaması bir olmuştu, utançtan eriyeceğim diye korkuyorum aw
Seni çok tebrik ediyorum Seokjin, kendini rezil etme dalında altın madalya kazandın. Başarılarının devamını dilerim
"Müdür bey size bir ceza vermemi istedi"
Şu durumda fesat düşünürsen seni sikerim Kim Seokjin, yemin ediyorum yaparım
"Size bir şans vericem, bir dahaki yanlışınızda resmi bir uyarı belgesi imzalattırmam gerekecek, sonrasını biliyorsunuz zaten. Bu seferlik sizden okulun bahçesini temizlemenizi istiyorum, verebileceğim en hafif ceza bu maalesef"
"Hocam ben yapamam"
"Hocam ben yapamam"
Aynı şeyi söylememizle birbirimize garip bir bakış attık, bu bakışın sadece garip bir bakış olmadığını hissediyordum ki yanılmamışım
"Pardon ama sen bana çarpıp yere serdiğin için buradayız şuan, sen yapmayacaksın da ben mi yapıcam"
"Dinime küfreden müslüman olsa. Asıl senin yüzünden buradayız be, ben mi dedim sana bana başka numaradan yazıp da öyle bir şey gönder diye, hem suçlusun hem güçlü. Zaten ne diye koşuyorsun ki ,öldürücem sanki"
"Kusura bakma da kim benim yerimde olsa aynı şeyi yapardı"
"Çay, kahve de ister miydiniz?"
Harbi gamzelimi unutup da bununla şu durumda sohbet etmeme kaç puan peki? Bence yüksek bir puanı hak ediyor
İkimizin de utançtan kafamızı yere eğmemiz bir olmuştu, aklıma dün gelince yüzümü buruşturdum. Kafamı kıracaktım utandığım için, ne yapsak içimdeki utanç duygusunu silsek falan mı?
"Kim Seokjin, sen istersen kafanı eğme. Dün yaşananların tekrar yaşanmasını hiç istemiyorum"
Söylediği şey çok garip hissettirdi, utansam mı yok olmayı mı dilesem karar veremedim
"Lee Young Joon ve Kim Seokjin, şimdi okulun bahçesini temizleyeceğinize dair olan belgeyi imzalayıp sınıfa dönebilirsiniz. Çıkışta sizi bekliyor olacağım"
İmzalayıp uçar adım sınıftan çıktık, çıkar çıkmaz konuşmaya başladı sevgili arkadaşım
"İçeride dedin ya neden kaçtın diye, cidden beni döveceğini falan zannetmiştim. O güzel hediyem neydi ki?"
"Öpücektim seni"
"Ciddi misin?"
"Sence?"
"Senden her şeyi bekliyorum"
"Olum şu ana kadar böyle şeylerle uğraşmayacağımı anlayamadın mı? Nah çekicektim"
"Ciddi misin, hayal kırıklığına uğradım. Olsun, salaklığım sayesinde aşık olduğum adamla vakit geçiricem"
"Cidden bana aşıksın yani?"
"Gerçekten kibirli gül gibi solacaksın diye çok korkuyorum Seokjin, afet olan İngilizce hocasından bahsediyordum"
Ben son zamanlarda salaklaştım sanırım, bununla takıla takıla oldu herhalde. Kendimi karantinaya alsam iyi olacak
Şey ben Young Joon ile Seokjin'i shiplemeye başladı-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vivi e lascia vivere //-// Namjin
Fanfic" Yaşa ve Yaşat" ///////Yeni gelen İngilizce öğretmeni, yeni aşklar ve yeni dostluklar. Aşk ve dostluk arasında bir seçim yapmak zorunda kalsaydınız siz neyi seçerdiniz?/////// ~Namjin~