Vivi e lascia vivere //-// Namjin

Sınırları zorlamak mı?

Kim Seokjin

İlk İngilizce dersini sağ salim bitirmiştik sonunda. Herkes teneffüse çıkarken sınıfta ben ve bir kaç kişi kalmıştık

'Bu meteoru bırakıp gitmek istemiyorum ama maalesef ki işim var. Sonraki ders görüşürüz Jin!'

Doğru ya, yeni İngilizce hocası da çıkmamıştı sınıftan. Onu fark edemeyecek kadar uykulu olduğuma inanamıyorum

"İyi, görüşürüz Young Joon"

Tam kafamı sırama koymak üzereydim ki onun sesini duydum

"Hey, sınıf başkanı! Bana yardımcı olmak ister misin?"

Tabii ki hayatım, sorman hata

"İsterim hocam, tabii ki"

"Gördüğüm kadarıyla okulunuz çok büyük, burada kaybolmamak için baya efor sarf ediyor olmalılar. Öğretmenler odasına kadar bana eşlik eder misin?"

"Tabii ki ederim hocam, buyurun isterseniz gidelim"

"Gidelim bakalım. Gerçekten teşekkür ederim bu arada"

                        ---------------------------------------------------------
"Ne demek öğretmenler odasına bıraktım, giderken konuştunuz mu? Neden senden bırakmanı istedi?"

"Beni beğenmiş, bakmış yakışıklı çocuğum demiş ki ben bununla bir şekilde konuşayım, bir şeyler yapayım"

"Dalga geçmeyi bırak Kim Seokjin, burada benim gelecekteki kocam hakkında konuşuyoruz. Az ciddi ol"

"Hıh, gelecekteki kocanmış, aynen kardeşim. Benim gibi yakışıklıyı bulmuş sana bakar mı"

"Ya Kim Seokjin, bir şey sorucam bak. Sen kibirli gülün masalını biliyor musun?"

"Hayır. Ne masalıymış bu?"

"Şimdi bir tane gül varmış, çok kibirliymiş. Kendini tüm çiçeklerden, böceklerden üstün görürmüş. Üstün gördüğünü de baya belli edermiş. Bunlara çok kaba davranırmış, ben hepinizden daha güzelim, daha üstünüm falan diyormuş. Papatya da asıl ben senden daha güzelim diyormuş buna. İşte bir gün bu gül solmaya başlamış, güzelliğini yitirmiş. Sonra da hep birlikte papatyanın daha güzel olduğuna karar vermişler"

"Sen bu masalın böyle olduğuna emin misin? Bundan çıkaracağımız ders ne peki Young Joon bey?"

"Orasını ben bilmem. Her neyse, bundan çıkaracağımız sonuç sen böyle kibirlenirsen solarsın ve ben yani papatya kazanır"

"Ben çiçeğe benziyor muyum sence? Hadi git işine"

"Ben söyleyeceğimi söyledim gerisi sana kalmış"