Kim Seokjin
Hayatta herkesin istediği bazı şeyler vardır. Kimi araba almak ister kimi ev, kimi mutlu bir hayat ister kimi zengin bir hayat. Ben Kim Seokjin ise Lee Young Joon'u çok fena sikmek istiyordum. Ha neden diye soruyorsanız söyleyeyim, kendisinin yaptığı ufak(!) şaka yüzünden beş gündür doğru düzgün konuşamıyordum. Bu sırada vicdan azabından ölecek raddeye gelen Young Joon'a kölelik yaptırarak acımı çıkartmaya çalışıyordum
Doktorlar bunun geçici bir şey olduğunu ve bir haftaya tamamen kaybolacağını söylemişlerdi, eğer kalıcı olsaydı neler yapacağımı düşünmek bile istemiyordum
Namjoon'a ne olduğunu sorarsanız kendisi turp gibi, içirdikleri şey sadece ufak bir baygınlık geçirmesine yol açmış. Keşke bende o kadar şanslı olsaydım diye düşünmeden edemiyorum, yine de şükür kocama bir şey olmamış da bende dul kalmamıştım
İki günde bir iyi miyim diye beni kontrol etmeye geliyordu, kendisi de bayıldığı için iyice korktuğumu düşünüp vicdan azabı çekiyordu. Ki gerçekten bir an Namjoon'un öldüğünü zannetmiştim ve az daha o korkuyla kalp krizi geçirecektim. Yine de bu işime gelmişti, Namjoon benim için endişeleniyordu çünkü
"Bana s-su g-g-getir köle!"
"Tamam s-su g-g-getiriyorum sana"
"T-terbiyesiz bir de d-d-dalga geçiyor!"
İşte böyle bir itti kendisi, bu durumda bile benimle dalga geçiyordu. Tıch tıch, çok ayıp!
Bu arada 5 gündür okula gidemiyordum, aslında istesem giderdim ama bu konuşmayla gitmek istemiyordum. Yüce Kim Seokjin'im ben sonuçta
Her neyse, asıl konumuza gelecek olursak ben çok fena limonlu turta aşeriyordum, evet evet limonlu turta. Bu hayatta en sevdiğim tatlıydı limonlu turta. Limonlu turta bir evrimdi bir devrimdi
Limonlu turta demek hayat demekti, yaşamaktan zevk almak demekti. Limonlu turta olum, limonlu turta lan
"B-bana ç-ç-çabuk limonlu turta yap!"
"Ne limonlu turtası be, çok istiyorsan kendin yap! Hem zaten ben nasıl yapıldığını bilmiyorum"
"Y-Y-Young Joon b-bak acil limonlu t-t-turta lazım bana, s-sonra çok kötü oluyorum"
Evet arada bir çok fena limonlu turta istiyordum ve yiyemezsem eğer limonlu turta krizi geçiriyordum, sonrasından olanlar ise hiç de iyi şeyler değildi
"Abart istersen bir de, yapmıyorum sana limonlu turta falan"
"Ciddiyim ben ya! Bak gerçekten bana limonlu turta bulman lazım, hiç iyi şeyler olmayacak!"
"Bir dakika, az önce sen hiç kekelemeden konuştun farkında mısın?"
"Konumuz o değil! Acil limonlu turtaya ihtiyacım var"
"Yok, inanmadım"
Şerefsiz bir de bana inanmıyordu, tam salondan kaçacakken seslendim. Durumun ciddiyetinin farkında değildi
"İstersen git Jimin'i ara, ama bana o limonlu turtayı bul. Hadi ara Jimin'i sor, limonlu turta krizimi"
"Ya olum git işine, çocuk mu kandırıyorsun"
"Sana ara dedim!"
"İyi arıyorum, ne olacaksa"
Şey, hepiniz dalga geçtiğimi düşünüyor olabilirsiniz ama ben ciddiyim. Limonlu turta krizlerim çok fenadır
Aramanın yanıtlandığına dair ses geldiği anda hoparlörü açtı
"Young Joon hyung, bir şey mi oldu neden aradın?"
"Aslında pek bir şey olduğu yok Jiminim, Seokjin limonlu turta diye tutturdu. Şimdi de limonlu turta krizi falan diyor, dalga geçtiğini kanıtlamak için aradım seni"
"Bir dakika, sen ciddi misin? Beni kandırmıyorsunuz değil mi?"
"Sen neden böyle bir tepki verdin ki şimdi?"
"Young Joon hyung ciddi değilsin değil mi, limonlu turta krizi falan tutmadı"
"Gayet ciddiyim aslında da ne oldu? Limonlu turta krizi şaka değil miydi?"
"Sen hemen güvenli bir yere saklan, ben limonlu turta yapıp geliyorum. Dikkatli ol!"
"Hey ne olu-"
Hat kesilmişti, Young Joon ciddi olduğumu nihayet anlamıştı sanırım
Bana kaçamak bakışlar atarak yavaşça uzaklaşıyordu
"Abartıyor ya, saklanmana falan gerek yok"
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Lee Young Joon
"Young Joon, nerdesiiin?"
O psikopatın oda oda beni araması şaka gibiydi, ve işin garip kısmı ben fena ürkmüştüm. Gerçekten psikopat gibi davranıyordu
Bebeğime psikopat demek ise içten içe beni üzüyordu, ilk defa bu kadar korktuğumu hissediyordum
"Bak sen kendin çıkarsan bir şey yapmam söz, hadi çık ortaya bebeğim"
Bebeğini sikeyim senin, bayıldığım bir kelimeden nefret etmiştim resmen
Zamanın bir an önce geçmesini dilerken Jimin'in nerede kaldığını düşünüyordum, onu arayalı 40 dakika olmuştu ve hala ortalıkta yoktu. Acil gelmesi gerektiğini biliyor olmalıydı, demek ki daha önce bunu yaşamıştı
AMA BEN YAŞAMAMIŞTIM VE YAŞAMAK ZORUNDA DA DEĞİLDİM
"Nerdesin Limonlu turtam?"
O bana limonlu turtam mı dedi? BENİ YEMEYİ Mİ PLANLIYOR
"Bak yeterince oyun oynadık, eğer çıkmazsan Baby Ryan ölür"
Yanlış duymadım değil mi? BABY RYAN DEDİ O, BENİM BEBEĞİMİ ÖLDÜRMEK İSTİYOR
Bu arada Baby Ryan Seokjin ile evlatlık aldığımız köpeğin adıydı, onu en çok seven babası ben olduğum için ben bakıyordum ona. Tabi bunun için Seokjin ile epey kavga etmiştim ama değmişti
Hav hav..
O BEBEĞİMİ ELİNE Mİ ALMIŞTI, ŞİMDİ GÖSTERİRİM ONA BEN
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Lee Young Joon
"YARDIM EDİN BENİ ESİR ALDI"
Ding dong..
SONUNDA KAPI ÇALMIŞTI BE, İKİ SAATİN SONUNDA GELMİŞLERDİ
Kapının kilidi açılmıştı duyabiliyordum, bu arada yarım saattir Seokjin'e yapışık halde duruyordum, işin garip tarafı BENİ YEMEYE ÇALIŞIYORDU
Vücudumun her yeri ısırık izleriyle doluydu ve ısırdı mı fena ısırıyordu it! Yamyamda haberi mi yok acaba, buradan kaçayım ilk iş test yaptırcam bebeğime
"Seokjin hyung biz geldik!"
"Bak limonlu turta da getirdik"
Limonlu turta dendiği an arkamda bir hareketlilik hissetmiştim, şimdi ise girişe doğru yürüyorduk. Kalbimin sesi kulaklarıma vuruyordu
"Limonlu turtayı verin yoksa o ölür"
Biri mi ölecekti, evet evet öyle demişti. VE O KİŞİ BENDİM, SEOKJİN İLE EVLENMEDEN ÖLEMEM
"Hadi verin şu lanet şeyi!"
"Lanet şey değil limonlu turta!"
"Limonlu turtayı işte"
Az önceki öfkem içime kaçmıştı şimdi, lütfen beni kurtarın. Daha Seokjin ile evlenecek ve bir çocuk evlat edinecektik, çeyizim bile hazırdı! Bir kedi bir de köpek ile mutlu mesut yaşayacaktık
Bu arada şu anda Kook elinde limonlu turta arkasında Jimin ile yavaşça bize doğru yürüyordu, sanırım kurtulmuştum..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vivi e lascia vivere //-// Namjin
Fanfiction" Yaşa ve Yaşat" ///////Yeni gelen İngilizce öğretmeni, yeni aşklar ve yeni dostluklar. Aşk ve dostluk arasında bir seçim yapmak zorunda kalsaydınız siz neyi seçerdiniz?/////// ~Namjin~
