Kim Seokjin
"Sana kaç kere söylemiştim bana aşık diye ama çok akıllı sen, deli diyip umursamıyordun beni. Haklı olduğumu sonunda anlamışsındır umarım"
"Az abartsaydın ya, görende sana aşkını ilan etti sanacak"
"İnanmamaya devam et sen, bir gün bana olan aşkını da itiraf edecek, işte o zaman yanımda sende olacaksın ve göreceksin doğruyu söylediğimi"
"Aynen bebeğim, kesinlikle öyle"
Kalbimi kırıyorsun ama, tıch tıch çok ayıp. Ağzına acı biber sürerim bak
"Siz ikiniz özellikle İngilizce derslerini mi seçiyorsunuz konuşmak için?"
Aradan günler geçmişti ama kocişim hala beni gördüğüne kıpkırmızı kesiliyordu, bunu söylerken bir yandan da domates gibi görünmesi onu ciddiye almama engel oluyordu
Oy çen utandın mı çen, yerim bak seni
"Hocam neden fısıldıyorsunuz?"
"Sesli söylememi mi tercih edersin Seokjin?"
"Mantıklıymış"
"Tabi mantıklı olucak, karşında 148 ıq var"
Oy birde kendini övüyor bu bebek
"Ben kendimi yırtsam 148 ıq olamam, bravo hocam. Hayran kaldım"
"Sağol"
Arada konuyu kaçırdığının farkında değildi, şimdi fısıldaşmaya devam ede-
"Bu arada fısıldaşmayı keserseniz mutlu olurum. Artık derse dönebilirim sanırım"
Aferin sana Kim Seokjin, erkenden sevinmek tam senlik iş koçum
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
"Evett, dediklerimi anladınız diye umuyorum"
"Şimdi bizim işimiz gücümüz yok, gelicez sana yardım edicez sırf Namjoon bey sana aşık olsun diye. Hani sana aşıktı"
"Aşık zaten, içinde bir yerde hissediyor bana aşık olduğunu. Bizim işimiz onu su yüzüne çıkarmak"
Tabi ki bana yardım edecekler, biricik Seokjinleriyim ben onların
"Peki sevdiğim adamı sevdiğim adama aşık etmekte benim ne gibi bir çıkarım var?"
"Bir kere de istediğin için yardım etsen ne olucak sanki"
Böyle yapacağını biliyordum çıkarcı pisliğin, sözde bana aşık
Düşündüm de yardım etse garip olurmuş aslında, hem ona hem bana aşık falan ya
Peki benim bunu kabullenip normal bir şekilde bunları düşünmeme kaç puan? Onda altılık bir hareket bence
-Herkes ne yapması gerektiğini anladı sanırım, ne olursa olsun çok abartmayın anladınız mı?
"Evet"
"Evet"
"Evet"
"Hayır"
"Evet"
"Bir kere de uyuzluk yapmasan olmaz mı bebeğim?"
Bir dakika burada bir şeyler yanlış, fazladan nefes hissediyorum. Evet evet, kesinlikle öyle
"Neye evet diyoruz bu arada?"
"Jackson! Sen ne ara geldin?!"
"Seokjin'in kuma da buradaymış"
"Ihım ıhım, ne kuması canım arkadaşım. Ne saçmalıyorsun?"
"Hani D C oynarken-"
Çaresiz elimle ağzını kapatmak zorunda kaldım
Şey.......o ne zamandır burada? Bu arada ne zamandır birinin geldiğini göremeyecek kadar körüm? Aşktan gözüm kör mü oldu acaba, ALLAHIM YARDIM ET KÖR OLMUŞUM
"Daha demin geldim, beni gördüğünü zannetmiştim. Tam olarak benim geldiğim yere bakıyordun"
Seokjin cidden kör mü oldun? KORKMAYA BAŞLIYORUM BAK
"Sanırım kör olmuşum, bana baston falan getirir misiniz? KORKUYORUM NE YAPICAM"
"Seokjin bana bak çocuğum"
Sinirli bir biçimde gözlerimi Young Joon'a doğrulttum
"Ben senin çocuğun falan değilim, senden 2 ay büyüğüm ben bir kere"
Yanımdakiler kıkırdamaya başladı, neye kıkırdıyor bunlar? Şimdi de sağır mı oldum? ALLAHIM BENİ NEYLE SINIYORSUN? KURBAN OLURUM YARDIM ET
"Şimdi de sağır oldum. NELER OLUYOR CİDDEN BAYILACAĞIM"
"Canım Seokjinim benim, kör olsan Young Joon'a bakabilir miydin? Sağır olsan şuan beni duyabilir miydin? "
"Çok mantıklıymış, az daha yok yere kendimi kaybediyordum. Hiç de bir şey söylemiyorsunuz, anca gülün siz. Yok size operasyon falan"
"Aman Allahım, şimdi biz ne yapacağız? Çok fazla istiyorduk bu operasyonu, lütfen Seokjin bu operasyonu bize versin"
Tıch tıch, ne kadar ayıp. Birde büyüğüyle dalga geçiyor saygısız
"Sen büyüğünle dalga mı geçiyorsun birde, kınıyorum seni Young Joon"
"Hah, büyüğüymüş. Yakında Hyung dememi falan da istersin sen, şimdiden söyleyeyim avcunu yalarsın. O kelimeyi sana söyleyeceğime ölürüm daha iyi"
"Neyse, herkes dediğimi anladı, artık operasyona başlayabiliriz. Kolay gelsin canlarım"
"Şey ben hala neye evet dediğimizi bilmiyorum"
"Önemli bir şey değil arkadaşım, boşver sen. Hadi görüşürüz ben kaçar"
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Jackson ağzı dolu bir biçimde Namjoon'a bir şeyler anlatmaya çalışıyordu, maalesef onu anlamak imkansız gibi bir şeydi. Jackson'ın dediklerini anlayamamak ise Namjoon'u delirtmek üzereydi
"Ağzındakini bitirmeden tek kelime daha edersen yemin ederim seni boğazlayacağım"
Jackson onayladığını belli eden bir hareket yaptı, tabi ki boğazlanmak istemiyordu. Sessiz geçen beş dakikanın ardından nihayet rahat bir nefes aldı ve hevesle konuşmaya başladı
"Diyorum ki Seokjin ve grubu bir şeyler çeviriyor"
"Sen o konuşmamızın ardından bana Seokjin ile ilgili bilgi vermeye mi çalışıyorsun?"
"Bu farklı anlıyor musun? Neyse devam ediyorum, bunlar bir şey hakkında konuşuyorlardı. Bir operasyondan bahsediyorlardı. Tam ben yanlarına gittiğim sırada bir şeye evet dediler, tabi bende onlara katıldım. Seokjin başta beni fark etmedi ama beni fark ettiği sırada gözleri fal taşı gibi açıldı. Sonra konuşmaya daldılar falan, ben onlara neye evet dediğimizi sorduğumda bana boşver falan diyip geçiştirdiler. Ve ben nedense bu operasyonun seninle ilgili olduğuna eminim"
"Ne operasyonu ki bu"
"Hislerim beni yanıltmıyorsa Namjoon'u Seokjin'e aşık etme operasyonu"
"Az abartsaydın, ne hakkında konuştuklarını bile duymamışsın ki"
"Görürsün, eminim o olduğundan. Sonra kapımı çalacaksın bak"
"Aynen kardeşim, o zaman görüşelim. Bu hiçbir zaman olmayacak, iddiaya var mısın?"
"Tabi ki varım, neyine?"
"Bir gün boyunca istediğim her şeyi yapmak zorundasın"
"Çok klişe olmaz mı?"
"Daha iyi bir teklifin var mı?"
"Kabul o zaman"
"Kabul"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vivi e lascia vivere //-// Namjin
Hayran Kurgu" Yaşa ve Yaşat" ///////Yeni gelen İngilizce öğretmeni, yeni aşklar ve yeni dostluklar. Aşk ve dostluk arasında bir seçim yapmak zorunda kalsaydınız siz neyi seçerdiniz?/////// ~Namjin~
