Selamın aleykümmmm
Kapağı değiştirdimm...
Oy ve yorumlarınıza göre yeni bölüm gelecek ♥️
***
"Sen gerçekten malsın!"
Kızlarla Hamit amcanın mekanında buluşmuştuk. Canım aşırı çiğköfte çektiğinden onları ikna etmem zor olsa da başarmıştım sonunda.
Daha sonra İyem bize yaptığı salaklığı anlatıyordu ve Hale o anlattığından beri söyleniyordu.
"Aklım almıyor, nasıl bu derece inatçı ve mal olabiliyorsun?"
İyem stresli bir şekilde önünde bağladığı ellerini ovuşturuyordu. Dediklerine pişman olmuştu fakat inadından dönmek istemiyordu fikrinden.
"Kanka onu geçtim, bu safta bilinmeyenin kim olduğunu sezdi, ama hâlâ belki o değildir diyip kendini avutuyor."
Hale ve Benan bize kınarcasına bakarken İyem kafasını kaldırıp gözlerime baktı, sonra aniden ellerimi tutup yalvaran gözlerle baktı bana.
"Nolur gidip ikisini de kılıçla doğrayalım, bak hem kuzenmiş bunlar. Yunus Ali bu kadar uyuzsa kuzenini düşünemiyorum. Onlardan bize yar olmaz."
Şaşkınlıkla İyem'e bakarken aniden gülmeye başladım. Ben gülünce kızlarda dayanamayıp gülmeye başladı ve İyem sinirle kollarını önünde bağladı. Aslında ben ikisini çok yakıştırmıştım, Yunus Ali anlatıldığı kadarıyla dinine düşkün biriydi İyem gibi. İyem de zaten Yunus Ali gibi birini istiyordu fakat inadı bunu görmesine engel oluyordu.
Peki sen neyi, kimi istiyorsun?
Bilmiyordum, içimde bir yerlerde öyle karmaşık duygular oluşuyordu ki...
Yusuf Taha aklımı çok karıştırıyordu. Bana karşı birşeyler hissettiğini anlamıştım ama düşündüğüm kişi olma ihtimali elimi ayağımı titretiyordu resmen. Eğer gerçekten bilinmeyen o ise ne yapacaktım ben?"Bunun burada ne işi var ya?" Benan'ın sinirli sesi düşüncelerimden sıyrılmamı sağlamıştı. Kaşlarını çatıp baktığı yere baktığımda hiç görmek istemediğim yüzün bizim masamıza ilerlediğini farketmiştim.
Enes sinirli adımlarla masamıza doğru yürüyordu.
"Bu sefer kılıç felan değil, direk bıçakla dalarım eğer kötü bir laf ederse size."
İyem sinirle homurdanırken masamızın önündeki karartı hepimizin huzurunu bozmuştu. Başımı sağ tarafa çevirip camdan dışarıya baktım, belki umursamazsak hiç laf dalaşına girmeden kurtulabilirdik.
Ama sanırım Benan benimle aynı fikirde değildi, sinirli bakışlarını Enes'e yöneltip "Ne işin var burada senin!?" dedi ve yayıldığı sandalyede daha düzgün bir şekilde oturmaya başladı.
"Bukre ile önemli bir konu konuşmam lazım."
Adım geçtiğinde kaşlarımı çatıp derin bir nefes aldım. Son olanlar o kadar yormuştu ki beni, bir de Enes ile uğraşamazdım. "Konuşmak istemiyorum." Dedim umursamaz bir şekilde.
"Önemli bir konu, lütfen bir kere dinle."
Bir kere dinle diyince aklıma bilinmeyenin ilk yazdığında 'dinle beni bi' deyişi geldi, yüzümde bir tebessüm oluştu. Acaba şuan ne yapıyordu?
İyem her zaman ki sinirli haliyle "Ne söyleyeceksen burada söyle ve git, daha fazla müzekker kokusu solumak istemiyorum." dediğinde Hale kendini tutamayıp güldü. İyem ona kaşlarını çatarak bakınca hemen sustu ve çiğköftesini yemeye devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dinle Beni Bi | Texting
Fanfiction0534*******: Tam diyorum kafasını kaldıracak, bakacağım o ela gözlerine... 0534*******: Başını çeviriyorsun ve Benan'dan başka kimseyle ilgilenmiyorsun. 0534*******: Kaç zamandır yazdıklarıma da yanıt vermiyorsun, dinle beni bi. (Görüldü.) Bukre: "...