Tabiatı, hayvanları, bitkileri ve kendimizde olup biten lâkin gözle görülmeyen, dikkatle bakılmadan, alışılmış gelen nice şeyler vardır ki onları görmek için çocuk bakışları ile bakmak gerektir. Bize hocaların en başta öğrettiği “Bu zamana kadar ne biliyorsanız unutun,” demeleri tam da bu hâl için, bu arayıştaki buluş ve soruların zulmündeki kurtuluş için gereklidir. Dünyaya yeni gözlerini açmış bir bebek gibi cihanı seyretmek aslında şuurlu bizler için en büyük tefekkür hâlini kazandık demektir. Hayırlısıyla bunlardan birkaçı ile başlayalım:
Develerin iki göz kapağı vardır; dıştaki deri mat olup içteki oldukça saydam ve incedir. Kum fırtınası olan zamanlarda saydam göz kapakları kapanır ve onca kum arasında gözlerini kapamadan yol alabilir. Bedeviler o anlarda deveye binip kendi gözlerini çullarla kapayıp devenin kendi evlerine götürmesini isterler ve gözlerini açtıklarında da evlerinde bulurlar. Ne muhteşem bir yaratılıştır ki bulunduğu bölgeye göre upuzun kirpikleri ve saydam ikinci göz kapaklarına göre yaratılıp bir de bu kör eden kum fırtınasında içine yerleştirilmiş bir radar teçhizatı bulunmaktadır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sınıfımdaki Ateist Kardeşe Mektup
SpiritualGERÇEKTEN BİR ATEİSTE YAZILMIŞ, ELDEN VERİLMİŞ, OKUNMUŞ BİR MEKTUPTUR...