Merhaba Kardeşim,
Normalde böyle yazılara “Selamun Aleyküm” ile başlarken bu mektuba böyle başlamak şimdiden bir miktar içimi burktu bile. En büyük kırıklığı ise bir ilim meclisi kurduğumuz ve Risale-i Nur sohbeti ettiğimiz anda Fatih kardeşin “Bizim sınıfta bir ateist var,” demesiyle sanki beynime kurşun sıkılmış gibi oldum. Daha kim olduğunu da açıkça bilmiyorum*1.
Aslında tam olarak ne anlatacağımı bilmiyor, kalbimin ve dilim hakikatten yana olmasını arzu ediyorum.Bu zamana kadar senin görüşünü öğrenen kimseler sana neler dedi, kaç kere Cehennem’e sokup çıkardı bilmiyorum. Hiddet çözmez bu işi o konuda eminim. Hatta bir hikâye var bilir misin;
Beyazid-ı Bestami gibi ünlü bir zatın devrinde yaşayan bir inançsız vardı. Bir kaba softa, ona Cehennem’den bahsettikten sonra;
“Ne olur,” dedi, “Sen de gel Müslüman ol. Cehennem azabından kurtul.”
İnançsız adam şöyle bir baktı:
“İyi diyorsun da, benim Beyazid gibi Müslüman olmak elimden gelmez. Doğrusu senin gibi de Müslüman olmak istemem. Senin tavrın, dininize olan sevgimi azaltıyor.”
Öncelikle başta söyleyeyim ki bu bir tebliğ mektubudur. Başka kimselere “Namaz, oruç, tesettür” gibi ileri konulardan bahsederken bu özel durumun sebebiyle daha da derine inip yaratılanı ve Yaradan’ı anlatacağım, bu yüzden bu mektup düşündüğünden farklı bir niyet, üslûp, fazlaca yazılmış gelebilir.
Bunu okurken sadece nötr bir fikir yapısı ile okumanı rica edip gerisine sana olan saygımdan karışmıyorum. Gayem illa kabul ettirmek değil, vicdanı olarak elimden ve dilimden geleni yaparak öğrendiklerimin hakkını vermek, vazifemi yerine getirmek.Dipnot*1: Mektubu bitirdikten sonra kim olduğunu öğrenip, kendi ellerimle vermek nasip oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sınıfımdaki Ateist Kardeşe Mektup
DuchoweGERÇEKTEN BİR ATEİSTE YAZILMIŞ, ELDEN VERİLMİŞ, OKUNMUŞ BİR MEKTUPTUR...