Paçalarının ıslandığını görmezden gelerek şiddeti artan yağmurun eşliğinde adımlarını hızlandırdı. Fakat tek sebep elbette ki bu değildi. Bir süredir takip edildiği hissine kapılmıştı. Yağmurun çatılara vurarak çıkardığı ses etraftaki bütün sesleri baskılıyor olsa da farklı bir tını ulaşıyordu kulaklarına.. Omzunun gerisinden karanlık sokağa şüpheli bir bakış attı. İlerde sağa dönen ve hangi marka olduğu anlaşılmayan lacivert bir otomobil ve ters istikamette seyreden bir kaç insandan başka bir şey göremedi. Derince bir nefes aldı. "Panama hayali kurarken yanlışlıkla Transilvanya'ya tatile gitmişim gibi bir gün.... Ah sersem Maya. Bir daha ne dilediğine dikkat etsen iyi olur" onun için içten içe dövünme seansı başlamıştı.. Devam etti "Hayatıma biraz renk isterken büsbütün kararttım sanırım. Şimdi bu garip sokaktan nasıl çıkacaksın söyle bakalım Maya han...." Maya ağzını sıkı sıkı kapatan bir el ile sarsıldı.. Daha ne olduğunu anlayamadan kendini bir adamla dipdibe iki binanın yarım metre genişliğindeki dar ara koridorunda duvara yaslanmış şekilde buldu. Üstelik oldukça korkmuş ve ıslanmıştı.. Kalbi ağzında atıyordu.. Gözleri irileşmiş, nefesi yoğunlaşmıştı. "Kıpırdama" Tok ses yatağını bulmuş su gibi akıp süzüldü kulaklarından derinlerine. Simsiyah giyinmiş ve yine siyah maskeli bir adam.. Sadece gözleri açıkta.