"Anlıyorum." O da yürümeyi bırakmış ve bana dönmüştü. Konuşurken başı aşağıdaydı. "Sanırım seni korkuttum." Onu reddetmek için ağzımı açacaktım ki yüzüme dönen bakışları beni engelledi. Dudaklarında şeytani bir gülümseme belirdi birden. "Oysaki ona vururken eğleniyor gibiydin." Gözlerim şaşkınlıkla irileşmiş, dudaklarım aralanmıştı. İstemeden bir iki adım geriledim. Öyle bir bakıyordu ki gözlerimin içine sanki geçen her saniyede yerin dibine daha da çakılıyordum. Sahildeki çocuğu düşündüm bir an. Gerçekten aynı kişiler miydi yoksa ben kendi kendime bir şeyler mi uyduruyordum anlayamadım. Farklıydı. Onu gördüğüm ilk andan çok daha farklı. Gözlerinde barınan birbirine zıt iki kişi vardı sanki. Yaralarımın kötü göründüğünü söyleyen bir çocuk ve ondan uçurum kadar uzak bir varlık. Bilmiyordum. Onun kim olduğunu bilmiyordum. NOT: Bu kitabın yetişkin içerik olarak işaretlenmesinin sebebi, psikolojik ve fiziksel olarak aşırı derecede şiddet ve benzeri davranışlar içermesinden kaynaklıdır.