"Kadir dur kadir" Kadir arabaya binecekken tanıdık ses ile durdu. Bu Nazlıydı. Arkasını döndüğünde üstünde pijaması dağınık saçı ile ona doğru koşuyordu. Kadir şaşırmış ve Nazlıya bakarken o çoktan Kadire yaklaşmış ve sıkıca ona sarılmıştı. Derince nefes alıp kokusunu içine çekti. Özlediği koku ciğerlerine dolmuş rahatlamıştı. Yavaşça Kadirden ayrılan Nazlı Kadir'in yeşil gözlerine odaklandı. Bir saniye bile gözelerini ayırmak istemiyordu. "Nazlı neden buradasın hemde bu saate bu halde " "Bana neden söylemedin göreve gideceğini." "Bir önemi yoktu çünkü her zamanki gibi gidip geleceğim hem sana neden açıklamaya yapacağım ki" "Ne demek neden açıklama yapacağım. Biz seninle o kadar şey yaşadık. Ve üstelik bu kadar tehlikeli bir göreve giderken bana haber bile vermeyecek miydin?" Sadece sessiz kaldı ve benden uzaklaşmıştı. Bana hala bir cevap vermemesi beni iyice sinirlendiriyordu. Beni bu kadar yok sayamazdı. "Sen bana açıklama yapmadan hiç bir yere gidemezsin. Üstelik beni kendine aşık edip asla gidemezsin." Nazlı Kadir'e aşkını itiraf etmişti. Dün geceden beri kendini yiyip bitirmiş Ama en sonunda aşka yenilmişti. Kendisi bile bu durma daha yeni alışırken bu sabah göreve gideceğini öğrenmişti. Hemde hayati bir görevdi. "Ne ne diyorsun Nazlı?" "Olanı söylüyorum beni kendine aşık edip hiç bir yere gidemezsin!"Kadir hala durumu fark edememişti. Nazlı Kadir'den hala bir atak göremeyince son noktayı koymak için parmak uçlarına yükseldi. Ve Kadir'in dudaklarına yapıştı. Kadir&Nazlı