Kendimi koltuğuma bırakıp bir sigara yaktım, oda tamamen birbirine girmiş her yer kırılmış, fırlatılmış ve parçalarına ayrılmıştı. Kafamın içini temsil ediyormuş gibi hissettim bir anlığına, her şey birbirine girmiş eski günlerin adını anmak bile zorlaşmıştı. Halbuki geri gelmeyecek eski günler o kadar uzakta mıydı yoksa kafamı çevirdiğimde orada bir yerde duran dostlarım ve düşmanlarımı tekrardan bulabilecek miydim? Sokağımın kralı olurken yürüdüğüm yolda kaybettiklerimi geri kazanabilir miydim yoksa her şeyi kendi isteğimle mi değiştirmiştim? Sigaramdan bir duman daha alırken ayağa kalktım. Acı, hüzün, kan, ter ve göz yaşı dolu geçmişlerin hesabını verme sırası belkide bendeydi. Kapıdan çıkıp koridorun sonunda beni gölgelerin içinde bekleyen insan silüetine baktım. Nefret, kin ve öfke damarlarıma pompalanırken düşündüğüm tek bir şey vardı. Hepimiz bu çarkın içindeyiz, savrulup gidiyoruz ve kazandığımızı zannederken kaybediyoruz. Bu bir ticaret, hayatımızla yaptığımız bir kumar. Kirli bir ticaret.
3 parts