Hava bulutlu ve griydi. Tayfasının durmadan çalıştığı ve gerçekten güçlü bir hıza sahip olan Lalisa gemisinin, baş kısmında derin sulara bakıyordum. Jungkook'da yanımdaydı. O dirseklerini tahta yüzeye yapıştırmış bir şekilde dalgındı izlerken. Acaba korkuyor muydu? Keşke bu kadar ısrar etmeseydim. Ama o benden bile daha bilgiliydi. Gerçi bilmek ve yaşamak çok farklıdır. Ama Kaptan Namjoon'un dediği gibi herkesin yardımına ihtiyacımız vardı. Çünkü korsanlardan sonra bu durum sivil olan herkese yansıyacaktı. Batı ülkeleri üzerimize gelecekti. Ve bu başarısızlık bizim için onurunu kaybetmiş bir ülke olarak tarihe geçeceğimizin en büyük kanıtı ve ispatı olacak.
Nereye gittiğimiz hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Ama bu kendini çok beğenen Kaptan Lisa belli ki kafasında her şeyi kurmuştu. Bize de canımız için susmak düşüyordu.
"Kara göründü!" diye bağıran Kaptan Lisa ile Jungkook'la beraber duruşlarımızı düzelttik ve gri havaya rağmen gördüğümüz adaya baktık.
Biz adaya baktığımız sırada yanımızda diğerleri de belirdi. Kaptan Namjoon ceketinin cebinden dürbününü çıkardı ve karşıya doğru baktı. Dibimizde durup bir şey olmadığı halde havlayan Yeontan sayesinde ise yerimde sıçramıştım.
"A-Ama b-burası..." dedi Hoseok ama korkudan devamını getirememişti.
"Denizkızı Adası." dedi Kaptan V bizim duyabileceğimiz bir fısıltı ile. Kaşlarımı anında çatmıştım. Denizkızları gerçek olabilir miydi? Yani onlar efsanevi yaratıklar değil mi?
Jungkook aniden fırladı Lisa'ya doğru. "Sen delirdin mi?" diye sordu dehşete kapılmışçasına. "Burada bu kadar erkek varken, denizkızı adasına nasıl gideriz?"
Lisa şaşırmıştı. "Bir fıçı taşıyıcısına göre fazla bilgili ve akıllısın." dedi gülümseyerek. Jungkook ise "Konuyu değiştirme!" dedi sinirle. Araya hemen Hoseok girdi.
"Bence de efendim! Başka bir şey isteyin ama buraya girmemizi istemeyin!" dedi korkuyla.
"Bende sizi buraya getirmekte meraklı değilim. Yani kısmen. Eğer normal şartlarda olsaydık sizi buraya getirir ve hazinenize çullanabilirdim..." En azından içindeki şeytanı dürüsttü.
"Ama şu an sadece içeride yardımınıza ihtiyacı olan biri var." dedi. Bunun üzerine herkes bir yandan kim olduğunu düşünürken, bir yandan da buradan sağlam çıkmak için ne yapmaları gerektiğini düşünüyorlardı.
"Neden bu kadar korkuyorsunuz?" diye sorduğumda Kaptan Namjoon dürbünü ile bakmayı kesip bana döndü. "Denizkızları göründüklerinin aksine vahşidirler." dedi ve onun ardından araya Kaptan V girdi.
"Ve erkeklerden nefret ederler. Kadınlar yine onlardan biri gibidirler. İki bacaklı kardeşlerimiz misali." Ve Hoseok. "Ama erkek gördükleri anda baştan çıkarıcı ninnileri ile akılları çelerler, sonrada seni tatlı tatlı boğarlar." dedi bakışlarını adadan çekmeyerek.
"Ayrıca önsezileri çok güçlüdür. Eğer korkmadığınızı ve onlara zarar vermeyeceğinizi hissettirirseniz size zarar vermezler. Ama kana boğmak istercesine bakarlar." dedi Kaptan Lisa. Ama ona gözlerimi devirdim ve önüme bakmaya devam ettim. Sesi bile tiksindirtiriyordu kendinden.
"Ne o?" Kulağıma gelen fısıltıya şaşırmış ve hışımla arkama dönmüştüm. Tam dibimde gülümseyerek bana bakıyordu. "Bana kırgın gibisiniz sayın muhafız." dedi alay ederek.
"Hayır. Sadece bugünlerini son kez yaşamana izin veriyorum. Bu iş bittiğinde..." Kolunu sıkıca tuttum. "Buradaki kimseyle uğraşmasam bile seni kendi ellerimle mahzene kapatıp, idam kararını okuyacağım." dedim dişlerimi sıkarak. Ama o sadece gülümsüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Pirates Of The BANGTAN // BANGTANPİNK
FanficAdaleti sağlamak sadece 11 yoldaşın elindeydi. Onlarla birlikte kılıç sallamaya cesaret edebilir misin? ☠️☠️☠️ #LisMin #VRose #JenKook #NamSoo ☠️☠️☠️ ©GUCCIxTATA