Bu yukardaki resimi @leviackerm_n instagram adresinden aldım.
Düşmeyende ne bilim...skjsskjssjdn
Karanlık...
Bir odacık gibi ama önümü göremiyorum...
Pot ışık açıldı üzerime gözlerimi alıştırmak için elimi gölge yapıyorum ...
Bir pot ışık açılma sesi daha..
Sütûn...Ahh evet yüksek bir sütûn..
Sanki üzerinde bir gölge var..evet..bir insan gölgesi...koşmaya başlıyorum sütûna..koşuyorum..
Kayıp düştüm...ımm yumuşak birşey ve de kaygan..bakışlarımı sütúndan çektim ve aşağı indirdim dirseklerimden destek alarak doğruldum...kollarımda ılık bir his..
Demir karışımı kan kokusu..bastığım şey..ımm..bağırsak..çığlık atarak geriliyorum..
Parmak uçlarımdan kan damlıyor...bir insan bağırsakları...kafamı kaldırıyorum...ah sütúndaki gölge...yok olmuş...
Birden zemin ayaklarımın altından kayıyor..boşluğa düşüyorum...
Düştüm.....düştüm...ve düştüm...
Birden kalktım.Ter içinde kalmışım.B-bu nasıl bir rüyaydı böyle.Yüzüme terden yapışmış saçlarımı geriye doğru ittim.Nefes alış-verişim düzelinceye kadar bekledim.Kapı tıkladı.
"Gel"
Hanji kapıdan içeri girdi.
Hanji:Geçmiş olsun. Nasılsın. Daha iyi hissediyormusun?
Hanji bu soruları sorarken sanki ölümden ölüm beğen gibi bakıyordu.
"Çok kızdımı?"
Biraz anlamında başını belli belirsiz salladı.Şüpheyle kaşlarımı kaldırarak baktım.
Hanji:Tamamm.Yalan söylüyordum.Çok kızdı al oldu mu.
Sana demişti o kadar yeme diye. Bi dinlesen şu kaptanını. Eğlence olsun diye koymadılar seni oraya.Üstlerinin sözünü dinlemek zorundasın.
Sadece omuz silkinmekle yetindim.
"Başka anlam aramalımıyım söylediklerinde"
Hanji:Levi kendi ofisinde seni bekliyor bu sefer geçenki gibi acımıcak yorgunluktan ölene kadar sana temizlik yaptırıcak.Benden söylemesi.
Üzerimdeki yorganı ayaklarımla tembelce teperek ayağa kalktım. Hanjiye kaş göz işareti yaparak odadan çıkmasını söyledim.Tabii anladımı ı ıh.
Hanji:Ne diyosun be ağzın yokmu senin!?
"Yaw çık diyom odadan.Kapıyı gösteriyorum görmüyormusun.Üzerimi değiştireceğim.Kaptancağızımız beni böyle görünce sanırım sinirden içimden geçer."
Hanji hiçte insansı olmayan kahkahasından sonra kapıya yöneldi.Çıkmadan öncede şu sözcükleri de ekledi.
Hanji:Kim dedi sana o kadar şekeri çikolatayı ye diye.Sakın geç kalma bide onun için mutfağıda temizletir.
"Onane ki yani ben hastalandım ona noluyor"
Hanji:Askerlerinden kimsenin potansiyeli düşmesin diye endişeleniyor.
"Ayh sevsinler o endişesini"
Yine o insansı olmayan kahkasından atarak odamdan ayrıldı.Evet şimdi soruyosunuzdur ne şekeri çikolatası aq diye hemen kısaca anlatayım.
Dün akşam ben deniz çok acıkmıştı ve mutfağa yemek bulma umuduyla küçük bir tarama için gizlice girmişti.
Tamda dolapları karıştırırken önüne bir çuval dolusu çikolata ve şeker paketleri düştü.Tabii bunu gören ben deniz hiç vakit kaybetmeden bütün şekerleri ve çikolatayı midesine indirmişti.Kaptanı Levi-han hazretlerinin kimin uyuduğunu kontrol etmek için odaları gezmesi ben denizin aklına gelmemişti.Bir bakarki ben deniz odasında yok.Bunu gören Levi-han hazretleri hemen mutfağa yöneldi ve sinirli adımlarla mutfağa girdi.Ben deniz homini gırtlak şekerleri mideye indirirken biri arkasından konuştu.Bu kişi Levi-han hazretleri idi.
