03 Part-1

1.5K 114 238
                                    

Petranın savurduğu tekmeden kıl payı kurtulmuştum.Hızlı hızlı nefes alırken ikinci gelen tekmeyi önceden farketmiş olmam bana avantaj sağladı.Başımın sol tarafına doğru gelen tekmeyi savuşturmak için hızla eğildim.

Heheh şimdi atak sırası bendeydi yere çömeldim ve bacağımı bir kılıç gibi uzatarak Petranın daha yere yeni inmiş olan ayaklarına geçirdim.Petra bu hamlemi beklemiyor olacakkı yüzünde saşkın bir ifade ile yere sırt üstü düştü.

Nefes alış-verişlerimiz etrafı doldurururken başımıza toplanmış askerler çıt çıkarmıyordu.Herkez Petranın ne tepki vereceğenini merak ediyordu tahminimce.

Petra hızla ayağa kaltı ve bağırarak suratıma bir yumruk geçirdi.Eminim yakın dövüşte çok iyi değildi çünkü yumruk attığı bileği eğik ve yumruğu tutuş şekli yanlıştı.Bana vuruşunun çok az bir etkisi olmuş sadece kafam savrulmuş dudağım patlamıştı(normal bir yumruk elmacık kemiğini çatlatır).Sol elimi yavaşça kaldırıp dudağıma götürdüm.Ah güzel,kanıyordu artık daha etkili dövüşmek için bir nedenim daha vardı.

"Güzel.Şimdi sıçtın"

Petranın şaşkınlığı geçmemiş daha da şaşırmıştı ne yapcağımı bekliyordu.

Onlara katıldığımda dövüş yeteneklerimin hiçbirisini tam anlamıyla göstermemiştim.Yani bu yüzden merak ediyordur.Tek ayağımı yemekhanenin zemininde sürttüm diğer bacağımı hızla kaldırıp kaburgasının yan tarafına geçirdim.Bütün gücümle sert vurmadım çünkü duvarların dışına çıktığımızda askere ihtiyacımız oluyordu.Buda her bir askerin değerini ortaya koyuyordu.Eğer Petrayı keşife çıkamıcak kadar yaralarsam sadece o değil bende çıkamazdım.Bu yüzden orantılı davranıyordum.Ama bu Petra için geçerli değildi.Bana bütün gücüyle saldırıyordu,onu yaralamamak için çabalasam bile kendi kendini yaralıcaktı.

Attığım tekme benim için pek etkili bir vuruş değildi.Ama Petra bu güçsüz tekmede bile savrulmuştu.Etrafımızda toplanan askerler şaşkın nidalar çıkarırken Petra ise vurduğum yeri tutarak acıyla inliyordu.Sinirli bakışlarla yerde nefes alıp verirken bakışları arkamdaki bir noktaya takılıp pis pis sırıttı.

Durun size bu noktaya nasıl geldiğimizi anlatıyım.

Merkeze dönmeden hemen önce Levi-han hazretleri ayrıldığımız kaleyi temiz bırakmamız gerektiğini bu yüzden temizlik yapıcağımızı söyledi.Bende ne gerek var zaten gelince yine temizlicez deyince tehditkar bakışlara maruz kaldım.Bizi ofisine çağırdığında,elindeki raporları düzeltirken herkeze ayrı ayrı görev dağılımı yaptı.

Levi:Eldo mutfağa başla orayı sen temizleyeceksin.Günther ve Oluo koridorlar siz ikinizin.Petra ve Eren duşluklar da sizin.

Cümlesini devam ettirmesini beklerken Levi-han hazretleri başka bir şey demedi.

"Ee ben ne yapıcam.Yoksa ilk geldiğimizde bana yaptırdığınız temizlik yeterlimi benim için"

Levi:Hayır.Sen benim gözetimimde ofisimi temizliceksin.

Bir kaç gece önce yaşanan olaydan dolayı Levi-han hazretlerinden hep kaçmaya çalışıyordum. Şaşkınca gözlerimi kırpıştırarak:

"Ama daha yeni yaptım ben orayı.Başka yer verin bana.Petrayla yer değiştirelim.Hem nede olsa Petra bu durumdan hoşnut olur.Değilmi Petra?" Tek kaşımı kaldırarak Petraya dönmüştüm.

Petra:Benim için sorun yok.

Sırıtarak söylemişti.Binim için sirin yik.
Tabi olmaz sürtük.
Göz devirdim ve Levi-han hazretlerine döndüm sorduğum soruma karşılık beklerken

Attack on Titan/~Levi Ackerman~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin