09 Part-2

1.3K 84 160
                                    

Emmmm. Üzgünüm.

Medyadaki kim?

İyi okumalar~


Çıkıntılar ve tırnaklarım daha fazla dayanamayınca ellerimi serbest bırakıp geriye doğru sıcak hava eşliğinde savrulurken bir yandan da teçhizat aletimi çalıştırıyordum.

Metal iplerin çarklara sürtünme sesiyle beraber kancanın duvara saplanmasıyla duvarın kenarında ve son anda düşmek üzere olduğumu belden aşağı, ayaklarım serbest kalınca anladım.

Eğer kancaları biraz daha geç saplasaydım sanırım şuan duvardan aşağı bi güzel süzülüyor olurdum.

Boşta kalan sağ ayağımı yukarı atıp duvarın üst kısmına çıktım. Doğrulduğumda ise etraf hiçte iç açıcı gözükmüyordu.

Bir yanda Reinerin -oç- elinde dönüşen Eren ve dövüşmeleri , diğer yanda ise Berthold ile savaşan keşif birliği üyeleri.

Evet. Durum olabildiğince iyi. Yani daha kötü de olabilirdi. Değil mi?

Bunları kafamın içinden sanki biriyle konuşuyormuşum gibi geçirirken Devasa titanın elini bana doğru yavaş - ama o kadar da yavaş değil yani nasıl desem aslında yavaş gözüküyor ama hızlı - bir şekilde savurduğunu fark etmemiştim.

Yan tarafımda yerde sargılı ve sefer yatağında yatan Ymiri savurduğu eli ile tutup ağzına götürdüğünde ben dahil herkezin küçük çaplı bir şok yaşadığını hissedebiliyordum.

Devasa titanın dönüşmesinden oluşan sıcak buhar -soğuk buhar mı var mk dediğinizi duyar gibi oldum tşk- yüzünden birbirimizi göremiyor oluşumuz işleri daha da zor hale getiriyordu.

Yüzümü hafif hafif yakmaya başlayan buhar ile kolumu yüzüme doğru siper ederek diğer askerlerin yanına yürümeye başladım. Sıcaklıktan yüzüme yapışan ıslak küçük saçları yüzümden ayırıp yürümeye devam ettim.

Hanjinin yanına vardığımda verilen emirleri dinliyordum.

Devasa titan yine atağa geçmiş elini duvarın üstündekilere savuruyordu. Yine yavaş bir şekilde bize doğru yaklaşan elini gören Hanji bağırıp emir verdi.

Hange: MILLET DUVARDAN ATLAYIN!!

Bu sözle birlikte askerler olarak hep beraber duvardan uzaklaşıp Devasa titanın ensesine uçmaya başladık. Devasa titan o kadar yavaş hareket ediyordu ki onun işini bitirmek çok kolay olmalıydı.

Muhtemelen benim gibi düşünen bir asker herkezden öne geçmis ve kılıçlarını hazırlayıp Devasa titana hızla yaklaşıyordu.

Tam ensesini keseceği sırada aniden müthiş bir şekilde ısı yaymaya başladı. Havada süzülen askerler ben de olmak üzere kancaları, kaslarına saplanan titandan ayrılmış ve etrafa savruluyordu.

Savrulurken kontrolü hızlıca ele aldım ve duvarın üstüne düşmeye başladım. Sırtım havanın aksine hala soğuk olan duvarla hızlı bir şekilde birleşince ciğerlerimden nefesim çekildi ve art arda yan takla atmaya başladım.

Yuvarlanmayı bitirince sırt üstü yatıp hızlı hızlı nefes almamla birlikte göğsüm inip kalkıyordu.

Gökyüzünden sonra görüş açıma giren Armin ise elini uzatmış kalkmama yardım etmek istiyordu.

Hala teçhizat aletimin tuttuğum kılıcını bırakıp sağ elimi ona uzattım. Oda beni kaldırdı.

Öyle demek isterdim ama Armin elimi tuttuğu anda dudaklarımın arasından kaçan acı inlemeyle elimi hızlıca çektim.

Attack on Titan/~Levi Ackerman~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin