08

1.3K 100 207
                                    

Hikayeye başlamadan medya....üff  kshdjndjdn

Neyse iyi okumalar....

Sağ kolumun altındaki koltuk değneğini iki elimle alıp omuzlarımın üstüne paralel olucak şekilde yerleştirip kollarımı sarkıttım. Yürürken koridorda yürüyüp beni bu halde gören , benim hakkımda konuşan kızlara dönüp korkutucu, tehditkâr ve yarı baygın bakışlarımı yollayıp yoluma devam ettim.

Levi-han hazretleri koltuk değneği kullanmam gerektiğini, eğer kullanmazsam dizimin iyileşemeyeceğini defalarca kez söylemişti. Bende defalarca kez reddetmiş olsam bile en sonda kabullenmiştim.

Dizimi daha çok incittikten sonra zamanımı yatakta geçirmiştim. Artık dayanamayınca da kalkmış ve yürümeye başlamıştım. Bu süre zaafında Levi-han hazretleri benimle ilgilenmiş ve iyileşmeme yardım etmişti. E bizahmet yapsın o da. Zaten onun yüzünden bu haldeyim öyle değil mi?

Duvardan bir dev yüzünün gün yüzüne çıkması ben dahil herkesin aklını karıştırmıştı. Peder Bey, bunu biliyordu ama bize söylememek adına ısrar ediyordu. Hanjinin bize aktardıkları bu kadardı.

Hala aynı şekilde yukarı kat merdivenlerini çıkıp odamın kapısını açtım. Adım attığım anda arkamdan tchlama sesi geldi.

Levi:Tch. Birkere de söz dinlesen şaşarım velet.

Gözlerimi kapatıp omuzundaki değneği yavaşça indirdim. Arkama dönüp 'sana ne' bakışları atmaya başladım.

"Dizim iyi durumda. Sorduğunuz için teşekkürler."

Arkama kocaman bir adım atıp dönmeden odamın kapısını yüzüne çarptım. Antremanda ve ondan daha öncesinde söyledikleri için ona hala kızgındım,  ama yapabileceğim birşey de yoktu. Sonuçta ona zorla kendimi sevdiremezdim.

Değneğimi yatağımın kenarına yaslayıp yatağa serildim. Soğuk çarşaf hissini hiçbirşeye değişmem. Kollarımı sanki karda melek yapıyormuş gibi hareket ettirirken kapı tıklandı.

Gir dediğimde kapıyı açan Eren di. Kapıyı kapatıp yavaşça yanıma geldi. Yatakta oturur pozisyona gelip neden geldiğini söylemesi için beklerken o ise birşey demedi.

"Eee....neden geldiğini sorabilir miyim acaba?"

Eren: Şey..ımmm eğer kafanı dağıtmak istiyorsan seni arkadaşlarımla tanıştırmak istediğimi söylemek için geldim.

Birkaç saniye düşündükten sonra olur diyerek yataktan zıplayarak doğrulduğumda dizime saplanan acı yüzünden refleks olarak elim dizime gidip yüzümü buruşturmuştum.

Eren: Ahh...dikkat et!. Bacağına ihtiyacın olabilir.

Kafamı salladım. Akşam yemeğine az kaldığı için orda tanıştırabilir bizi. Zaten az çok onları tanıyordum. Dişi devin başarısız olan operasyonunda çoğunu görmüştüm.

"Akşam yemeğinde buluşuruz. Arkadaşlarınla birlikte yiyelim."

Eren kafasını sallayıp odamdan çıkınca bende banyoya girip salık olan ve rahatsız eden saçlarımı topuz yaptım. Gözümün önüne gelen küçük saçları umursamadan banyodan çıkıp yemekhanenin yolunu tuttum. Yemekhane katının son merdivenini indiğimde durup elimi alnıma vurdum.

"Ağğğhh...değneği unuttum. Levi-han hazretleri böyle görürse iki ay daha değnek kullanmam gerekicek."

Yolun yarısından dönüp odama değneği almaya çıktım. Yatağımın kenarından değneği kapıp arkamdan sürükleyerek tekrar yemekhaneye doğru yürüdüm.

Attack on Titan/~Levi Ackerman~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin