Herkesin hayatında belli kırmızı çizgileri vardır. Kimisi için bu ailesi, özel hayatı, dini, arkadaşları, sevdiği bir şey ya da Iwaizumi gibi çizimleri.
Iwaizumi'nin bir şeyler çizdiğini herkes bilirdi, çünkü Iwaizumi yeteri kadar beğendiyse o çizimleri yayınlardı. Bunun aksinde çizimlerinin yayılmış olmasından nefret ettiği kadar hiçbir şeyden nefret etmiyordu.
Şimdi ise, çizim defterinin tamamının ifşalandığı bir durumdaydı. Neyse ki, özel şeylerini, duygularını o deftere çizmemişti. Sette canı sıkıldıkça çizdiği şeyler biri tarafından sızdırılmıştı ve kim olduğunu bilmemek onu deli ediyordu.
Ayrıca bugün Akaashi ona çok önemli bir şeu söyleyeceğini söyleyip onu iyice germişti, bunu da sevmiyordu. Eğer önemli bir şey denilecekse, konuşulacaksa direkt söylenmeliydi.
Sinirle sigara dumanını havaya doğru üfledi geriye doğru yaslanırken. Oturduğu koltukta hafifçe aşağı doğru kaydı ve bir eliyle sigarasını tutarken diğer eliyle titreyen bacağını tuttu.
Bugün set gece çekimindeydi ve onun oynayacak bir şeyi yoktu, Akaashi sette bir şey konuşmak istediği içim mecburen gidecekti.
Ha, bir de canını ayrı sıkan konu Oikawa röportajda neler demişti? Kendisini sorguluyordu, ben bu çocuğa bilmeden bir şeu mi yaptım, kalbini vesaire mi kırdım diye.
Tendou'nun eve girmesiyle Iwaizumi irkildi. Onda anahtar olduğunu hep unutuyordu.
"Yüzünden düşen bin parça bakıyorum da." dedi Tendou üstünü çıkartırken.
"Çok mutluyum." dedi Iwaizumi ve sigarasını söndürüp ardından bir tane daha yaktı.
"Ee, set nasıl gidiyor?" dedi Tendou ve Iwaizumi'nin yanına çöktü, sigarasını elinden alıp içine çektikten sonra geri ona uzattı.
"Normal, eğlenceli işte." dedi kısa keserek.
"Ondan bahsetmiyorum, Oikawa ile nasıl gidiyor anlamında." dedi Tendou. Arkadaşını dinlemek istiyordu, bariz bir şekilde canını sıkan bir şeyler vardı çünkü.
Iwaizumi derin bir nefes verdi. Tendou'ya bir şeyler anlatmasa bile onun bir şeyleri bildiğini biliyordu, zamanında Oikawa çizimlerini de görmüştü zaten.
"Tekrardan etrafımda olması güzel, yine de beni tekrar arkadaşı olarak görmeyecek birisinin peşinden sonsuza dek gidemem." dedi.
Tendou arkadaşının ani itirafı karşısında şaşırmıştı ama beklediği bir şeydi. Bu yüzden bozuntuya vermek istemedi. "Yıllar önce yapmadığın şeyin pişmanlığını çekiyorsun. Ayrıca kimse rolü zorla ondan almadı, onun yaptığı çocukluk." dedi arkadaşını rahatlatmak isterken.
"O rolü ne kadar istediğini bilmiyorsun, o rolde ne kadar mutlu olduğunu biliyordum ama yine de elinden aldım işte. Bilmiyorum, sanki başka bir şey yapmışım gibi." dedi ve içmeyi unuttuğu sigarasına döndü.
"Bu senin suçun değil. Hem ne kaybedersin oğlum? Belli bir hissin var mı? Var. Ee, o zaman?" dedi.
"O kadar kolay olsaydı zaten şu an Oikawa benden nefret ediyor olmazdı." dedi ve güldü.
"Kageyama, yapman gereken basit ama şu an bunu göstermeye vaktim yok, Hinata! Sen duruşları göster lütfen." dedi Daichi setten hızlıca çıkarken.
Kageyama ona doğru gelen turuncu saçlı çocuğa baktı. Çocuk neye uğradığını şaşırmış gibiydi.
"Ne duruşu göstermem gerektiğini bilmiyorum." dedi zar zor. Kageyama ise bu haline güldü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
starlights [iwaoi] -tamamlandı-
FanfictionTAMAMLANDI. Oikawa ve Iwaizumi alanlarında başarılı iki oyuncuydu fakat aralarında bitmeyen bir rekabet vardı. Birbirlerini sevmiyor, birbirlerinden rol çalıyorlardı. Ta ki, menajerleri onları kandırıp başrolü paylaştırana kadar. iwaoi x au