"Aile yemeğine gelmek ister misin?" dedi Iwaizumi büyük bir gururla.
Sorusunun karşısında, Oikawa oldukça şaşırmıştı. İçten içe o kadar çok reddetmek istiyordu ki, bir aile ortamı görmeye hazır değildi çünkü.
"Gelmek istemezsen sorun değil." diye ekledi karşısındaki çocuğun suratının düştüğünü fark eden Iwaizumi.
"Sadece uzun zamandır aile yemeği yemedim, kimseyle." dedi Oikawa ve koltuğuna geçti. Basit bir sorunun bile onu yıkmaya bu kadar yaklaştırmış olmasını hiç sevmiyordu.
Iwaizumi, onun moralini neyin bozduğunu anlıyordu ama bir yandan da bu kadar moralinin bozulmasını anlayamıyordu. Çünkü o daha önce böyle bir aile ortamında bulunmamıştı, bu his ona yabancıydı.
Sevdiğinin yanına doğru geçti ve omzunu sıktı. "Sadece bir yemek, nasıl rahat hissedeceksen." dedi ve saçlarına bir öpücük kondurdu.
"Geleceğim." dedi Oikawa. "Ailenle seni ezmek eğlenceli olur." dedi ve dediği gibi kafasına hafifçe vurdu Iwaizumi.
"Orada benle dalga geçmenin cezasını evde çekersin Tooru." dedi ve alnına öpücük kondurup ayağa kalktı.
"Öyle mi dersin?" dedi gülerek Oikawa ve ona doğru atıldı ama Iwaizumi'nin reflekslerini unutmuştu çünkü anında yere düştü.
Iwaizumi onun yere düşmesine gülerken, Oikawa ona küçük bir oyun oynama kararı almıştı bile. Yerde hareketsizce yatmaya devam etti ve belli belirsiz homurtular çıkarıyordu. "Numara yapma." dedi Iwaizumi ama sesinden endişelenmiş olduğu çok net anlaşılıyordu.
"Oikawa?"dedi ve yere doğru eğildi, Oikawa yine homurtu çıkarmaya devam etti ve sanki acı çekiyormuş gibi inledi. Iwaizumi bu sesten sonra büyük endişeyle Oikawa'yı kendine çevirdi ama karşılaştığı ilk şey kahkaha atmamak için zor duran bir surat oldu.
"Salaksın." dedi sinirle. Hala Oikawa'yı omuzlarından tutuyordu ve tutuşu sertleşmişti. "Şaka yaptım." dedi Oikawa yerinde kıpırdanarak, bir yandan da gülmemek için dudaklarını birbirine bastırıyordu.
Iwaizumi'nin suratı yumuşamayınca dudaklarını genç oğlanın dudaklarını kapatmanın çözüm olduğunu düşündü. Iwaizumi ilk başta öpücüğü kabul etmese de, ayakta kalmaya çalışan son hücresi de onu terk etti ve öpücüğe kapıldı.
"Sakin olur musun?" dedi Iwaizumi gerginlikle bacağını sallayan çocuğun bacağını okşayarak.
"Bu şekilde dokunmaya devam edersen, hayır?" dedi Oikawa sorgulayan bakışlarla. Hem nasıl sakin olmasını bekliyordu ki? Biraz sonra Iwaizumi'nin ailesiyle tanışacaktı, daha kendi ailesiyle sağlıklı bir ilişkisi yoktu, başka birinin ailesiyle nasıl sağlıklı ilişki kuracağını bilmiyordu.
Iwaizumi elini çekmek yerine bacağını daha sıkı kavradı. "Kendine hakim olmayı öğrenmelisin Tooru." dedi gülerek ve diğer eliyle zar zor paketten bir sigara sigara çıkardı. Sigarayı yakabilmek için elini çektiğinde Oikawa derin bir nefes aldı.
Iwaizumi hızlıca camı açtı ve arabayı çalıştırdı. Bir yandan sigarasını içiyor, bir yandan araba kullanıyordu ve ara sıra Oikawa'yı gözetliyordu.
"Keşke içmesen." dedi Oikawa ve kafasını diğer tarafa çevirdi, şu an itiraf etmek istemiyordu ama yanındaki çocuk ona ayrı bir çekici geliyordu.
"Rahatsız mı oldun?" dedi ve dışarıya doğru üfledi nefesini Iwaizumi.
"Kokusu." diye yanıtladı Oikawa.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
starlights [iwaoi] -tamamlandı-
FanficTAMAMLANDI. Oikawa ve Iwaizumi alanlarında başarılı iki oyuncuydu fakat aralarında bitmeyen bir rekabet vardı. Birbirlerini sevmiyor, birbirlerinden rol çalıyorlardı. Ta ki, menajerleri onları kandırıp başrolü paylaştırana kadar. iwaoi x au