"Akaashi, sence ne zamana kadar küs kalırlar?" dedi Bokuto kollarını yanındaki çocuğa sararken.
Akaashi bıkkınlıkla ofladı. Yanında hoşlandığı adam varken onları konuşmak istemiyordu. "Küsler mi?" dedi.
Bokuto onun konuşmak istemediğini anlamıştı bu yüzden üstüne gitmedi, yine de sette gerginlik oluşu en çok onun canını sıkıyordu. İstemsizce suratını asmıştı.
Akaashi onun bu halini görünce güldü. Yatakta ona doğru kayıp kendine çekti. Bokuto, Akaashi'nin boynuna gömülürken, Akaashi kafasını saçlarının arasına daldırdı. "Iwaizumi ile konuşurum, sorun neymiş öğrenirim olur mu?" dedi ve bir öpücük kondurdu.
Bokuto huysuzca mırıldandı. "Sen bilirsin." yaptı. Kollarını hala Akaashi'ye sarmamıştı.
Akaashi kafasını çekti ve Bokuto'nun yüzünü tuttu.
"Ben bilirim öyle mi?" dedi yanaklarını sıkıştırırken. Bokuto yüzünü buruşturduğu için çok daha şirin gözüküyordu.
"Bak bana surat yapma." dedi kızarmış gibi yaparak. Bokuto bunu duyduğu gibi Akaashi'nin elini ısırdı.
Akaashi elini anında çekip dudaklarına kapandı diğer oğlanın, eh, diğer oğlan bunu pek bekliyor gibi değildi çünkü dudaklarını hareket ettirmesi birazcık zaman almıştı. İkisi de gülmeye başladıklarında dudaklarını ayırdılar.
"Sus diye yaptım, şımarma." dedi otoriter bir şekilde Akaashi.
"Sen beni hep böyle susturacaksan." deyip güldü.
Bu ikisi birbirleriyle rahat rahat gülüşüp oynaşırken, başka bir evde resmen kıyametler kopuyordu.
"Ben mi dedim sana bunu yak diye?" diye bağırdı Iwaizumi karşısındaki oğlana.
Karşısındaki oğlan hırsla ona döndü. "Bana sesini yükseltirsen dilini keserim Hajime!" dedi.
"En azından bana bağırırken 'Hajime' deme Tooru!" diye çıkıştı diğer oğlanda.
Oikawa, sinirle yastığı aldı ve Iwaizumi'nin üstüne gitti. "Bana ne yapacağımı söyleyemezsin." dedi kafasına vururken.
Iwaizumi hamlesini geciktirmeden Oikawa'yı ittirip bir yastık aldı eline. "Sert mi oynamak istiyorsun, gel!" diye bağırdı.
Oikawa'nın sinir katsayısı yükselirken çarenin evden çıkmak olduğunu düşündü.
"Senin aksine, gerizekalı cüce, ben evin ihtiyaçlarını biliyorum çünkü eve geliyorum! Siktir git rahat bırak beni, markete gideceğim." diye bağırdı.
"Asıl sen siktir git!" dedi Iwaizumi öfkeyle. Tabii, içinden gülüyordu Oikawa'nın bu çocuksu hırsına.
"Gideceğim zaten!" dedi Oikawa ve ayakkabısını giymeye koyuldu.
"Montunu al, aptal herif!" dedi Iwaizumi.
"Sana ne!" diye bağırdı Oikawa ama yine de montunu alıp kapıyı sertçe çarptı.
Iwaizumi, Oikawa'nın yere attığı ve elindeki yastığı kanepeye koyup oturdu. Derin bir nefes aldı, araları kötü gibi durmuyordu belki ama kötüydü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
starlights [iwaoi] -tamamlandı-
FanfictionTAMAMLANDI. Oikawa ve Iwaizumi alanlarında başarılı iki oyuncuydu fakat aralarında bitmeyen bir rekabet vardı. Birbirlerini sevmiyor, birbirlerinden rol çalıyorlardı. Ta ki, menajerleri onları kandırıp başrolü paylaştırana kadar. iwaoi x au