0.9

78 6 6
                                    

   Eddie kütüğün üstünde uyuya kalmıştı. Richie onun üstünü örtüp, Chloe'nin yanına oturdu.

C: Eee eğlendin mi bakalım?
R: Bu yazın en eğlenceli günüydü.
C: Buna sevindim.
R:...
R: Aslına bakarsan Chloe, ... Neyse boşver.
C: Noldu söylesene.
R: Seninle geçirdiğim her gün benim için her zaman güzel birgün.

Saniyeler içinde Richie, genç kızın dudaklarına yapıştı. Chloe geri çekilmedi. İstemiyordu. Artık Richie'ye olan hislrine karşı koymak istemiyordu. Tabi birkaç saniye sonra iliklerine kadar pişmanlıkla doldu. Burda bulunmasının sebebi Rich ile Eds'i bir araya getirmekti. Birden geri çekildi.

R: Bir sorun mu var. B-ben özür dilerim. Ah aptal kafam herşeyi sıçıp batırdın!
C: Richie sakin ol! Hiçbirşeyi batırmadın. Sadece... senin için doğru kişi olduğumu düşünüyorsun ama o kişi aslında ben değilim ve bunu fark etmen zaman alıcak ama göreceksin.(Ayağa kalkıp çalıların oraya doğru yürümeye başladı.)
R: Hey! Bizi bırda böyle bırakıp nereye gittiğini sanıyorsun?
C: Sadece dolaşıp geleceğim
.
.
.
Chloe az ileride bulduğu bir çalının arkasına çöktü. Gözyaşlarını daha fazla tutamayacaktı. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. Richie'ye aşıktı ama onun kaderi Eddie'ydi. Başka şansı yoktu. 10 dakika kadar ağladıktan sonra bunun hiç faydası olmayacağını anladığı için yanlarına gitmeye karar verdi. Gittiğinde ikisi de ateş başında uyuyorlardı. Kolundaki saate baktı. 2.30'a geliyordu. Başları belaya girmesin diye onları uyandırmaya karar verdi. Yavaşça Eddie'yi sarstı. Eds uykulu gözlerle ona baktı. "Hadi kalk, geç oldu." dedi Chloe. Eddie beklenmedik bir şekilde 'burda kalalım' gibi birşey mırıldandı ve genç kızı yatmadını işaret edermişçesine kolundan çekiştirdi. Chloe karşı koyacak durumda değildi kendine ayırdığı battaniyeyi yere serdi ve yavaşça gözlerini kapattı...
.
.
.
Chloe kuş cıvıltılarıyla gözlerini açtı. Hava hafiften aydınlanmaya başlamıştı. Ayağa kalkıp gerindi. Saat 4.30 falandı. Eve gitmeleri gerekiyordu artık. Onları uyandırdı, eşyalarını toparladılar ve yola çıktılar...
.
.
.
Eddie eve girmişti ve Richie'nin evine de çoktan varmışlardı.

C: Uykunu iyi al, 1 gibi atari salonunda buluşalım.
R: Bekliyor olacağım.

dedi ve açık bıraktığı camdan içeri girdi. Birşey olmamış gibi davranması Chloe'yi rahatlatmıştı o da deliksiz bir uyku çekmek için eve yöneldi...
.
.
.
Chloe uykusunu gayet güzel almıştı. Güzelce hazırlanıp kaykayını aldı ve atari salonunun yolunu tuttu.
Oraya vardığında Richie, Street Fighter 2'nin başında genç kızı bekliyordu. "Jetonlar senden bu sefer." dedi Chloe. Rich hemen jeton makinesine yönelip birkaç çeyreklik attı ve saniyeler içinde oynamaya başladılar...
.
.
.
    Bilmem kaçıncı kere jetonu attılar. Durmayı da planlamıyorlardı. Onlar pür dikkat yarışırken atari salonunun kapısı açıldı. Bill hızlıca yanlarına koştu. İkisi de şaşkın şaşkın ona bakıyorlardı. "O-o Bev...v-v-erly'i kaçırdı!" deyince Chloe'nin devreler attı. 'Nasıl olur da bu günü unutabilirim?' diye düşündü. Ama artık yapacsk birşey yoktu gerçeklerle yüzleşmesi gerekiyordu...


Şu bölümü de hallettiğime göre şimdi gidip tekrar filmi izleyip kelimelerini teker teker yazmam lazım. ama yılbaşı olduğu için bugün yapamam ve bide IT kitabını bitirmem lazım. yine de çok bekletmemeye çalışırım. Neyse oylamayı unutmayın❤️❤️❤️

Bu arada instada it fanpage açtım (derrynews.tr) destek olursanız sevinirim☺️

Dear Stephen King...[Reddie]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin