0.6

87 8 6
                                    

   O gün Chloe'nin kaşına dikiş atıldı. Annesine kaykay sürerken düştü demişlerdi. Annesi hemen onu hastaneye götürmüştü. Her ne kadar Chloe bi kaç kere dikiş tecrübesi olsa da, hiç kafasında olmamıştı ve kafasına anestezi yapılamayacağını biliyordu. Bu yüzden annesinden Eddie ve Rich'in gelmesi için izin istemişti. Dikiş atılırken ikisinin de elini sımsıkı tutuyordu. Cidden çok acımıştı ama şuanda iyiydi ve şuan Derry Yaz Festivalinde, Eddie'nin Richie ve kendisi için aldığı dondurmayı yalıyordu. O sırada üçü pek umursamasa da, Bill, Ben, Beverly, Stan ve Mike kara kara düşünüyordu.

Ben: Chloe'nin dediği gibi bu olaylar 27 yılda bir tekrarlanıyor.
C: Sonunda biri anladı.
.
.
.
   Festivaldeki banklardan birine oturmuş kara kara düşünüyorlardı.

M: Babam bu kasabanın lanetli olduğunu söylerdi hep. Hepsinin de tek bir sebebi varmış.
S: Ama bu imkansız! Hepimiz farklı şeyler gördük.
E: Ben yürüyen bakteri gibi bişey gördüm.
S: Bende tablodaki bir kadını gördüm.
R: Seksi miydi?
S: Hayır Richie. Seksi falan değildi.
M: Belki hepimizin korkusunu canlandırıyordur.
C: Size bunu anlatmaya çalışıyorum. Önce en büyük korkunla yüzleştiriyor, sonra ise sizi öldürüyo ta-daaaa. Beni dinleseydiniz bunları düşünmenize gerek kalmazdı
Bev: Peki siz? Siz nelerden korkarsınız?
R: Palyaçolardan.
C: Açıkçası benim korktuğun bir sürü şey var ama bunların başında okyanus ve palyaçolar var. Açıkçası okyanustan daha çok korkuyorum ama bunu nasıl canlandırabileceği hakkında hiçbir fikrim yok
B: Y-yarın B-bizim e-evin g-garajında top.planıyoruz.

Chloe orda neler olacağını bildiği için hiç gidesi yoktu ama yapmak zorundaydı...
.
.
.
   Chloe korka korka garaja girdiğinde eski Derry ve şimdiki Derry haritasını karşılaştırıyorlardı.

Bill:Ve hepsinin birleştiği yer...
Ben: Kuyu evi
S:Neibolt Caddesindeki ev.
R: Orası evsizlerin ve keşlerin kaldığı ev değil mi?
(Eddie stres olup, astım spreyinden çekmeye başladı. Bu yüzden Chloe yanına gidip sakinleştirmek için sarıldı.)
Bev: Ordan nefret ediyorum. Sanki beni izliyormuş gibi hissediyorum.
E: O'nu orda gördüm. Palyaçoyu orda gördüm.
Bill: Orası O'nun yaşadığı yer.Her hangi bir yaratık niye orada yaşamak ister ki anlamıyorum.
E: Bu konu hakkında konuşmayı bırakabilir miyiz? Zar zor nefes alıyorum da. Biz çocuğuz. Yaz ayındayız. Zar zor nefes alabiliyorum. Astım krizi geçiriyorum.Bunu yapamayacağım.(Haritayı yırtar)
Bill: Napıyorsun sen? Haritayı geri koy.
E: Hayır!
C: Eds haklı çıkalım artık bundan!
(Projeksiyon kendi kendine fotoğraf değiştirmeye başlar.)
C: Lanet garaj kapısını açsana Bill! Eğer açmazsan Eds'in krizinden ve herkesin özellikle Richie'nin altına sıçmasından sen sorumlu olacaksın.
Bill: Sakin ol. Mike hallet şunu.
M: Bozulmuş, olmuyor!
C: Eds sakin ol tamam mı? Herşey geçecek. (Eds'e sarılıp gözlerini kapatır). AVAL AVAL ANNENİN BİR PALYAÇOYA DÖNÜŞTÜĞÜ FOTOĞRAFLARA BAKMAK YERİNİ BİZİ DIŞARI MI ÇIKARSAN BİLL? MALUM BEN DE DAHİL BAYILCAKLAR ŞİMDİ. RİCHİE SENDE GÖZLERİ KAPAT VE ODANIN EN KUYTU KÖŞESİNE GİT GÖRÜCEKLERİN HOŞUNA GİTMEYEBİLİR.
R: O DA NE ÖYLE?
E: NE SİKİM ŞEY BU?
(Rich, Eds ve Chloe birbirine sarılmış gözlerini kapatmaya çalışıyorlardı.)
Bev: KAPA ŞUNU!

Bill projeksiyona tekme attı ama projeksiyon çalışmaya devam etti. Pennywise'ın resmi bi gidip bi geliyordu. Sonunda boş bir ekran kaldı ve ne olduysa o zaman oldu. Birden kocaman bir palyaço belirdi. Çığlık atıp kaçışıyorlardı. Üç arkadaş sarılmış ve bi köşeye çömelmişti. Eddie Tanrı'ya dua edip duruyordu."Sakin ol Eds hepsi geçecek söz veriyorum." diye avutmaya çalıştı. Bu sözleri söyleyince Eddie'nin ölüm sahnesi geldi aklına ve daha fazlla dayanamayıp hüngür hüngür ağlamaya başladı. Beverly köşeye sıkışmıştı. Bi an cidden ölecek sandı ama tam o anda Ben garajın kapısını açtı ve puff! O gitmişti. Eddie ayağa kalktı;

Dear Stephen King...[Reddie]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin