Dear Stephen King...[Reddie]

1.4

Chloe altına bol bir kot pilili etek ve file çorap, üstüne ise sevdiği bir grubun 0 kollu bol bir tişörtünü geçirdi. Kalın siyah kemerini de taktı, ve biraz makyaj yaptı. Grunge aksesuarlarla kombini şekillendirdi. O sırada aşğıda kapının çaldığını duydu. Biraz anlaşılmayan konuşmadan sonra birisi odasının kapısını tıktıkladı. İçeri gelen Richie'ydi. Çok hoş siyah bir yırtık pantolon, üstünde güzel desenli yazlık kısa kollu bir gömlek ve içine beyaz askılı bir body giymişti.

-Oh Richie seni beklemiyordum.

+Memnun olmadın mı?

-Yo yo, aksine sevindim, sadece neden erken geldiğini merak ettim.

+Heh işte konuyo girecektim bende! Şimdi ben sana Eddie'den hoşlandığını söyleyeli bir ay falan oldu heralde ve bence artık birşey yapmanın zamanı geldi!

-Sevgili Richie Trashmouth Tozier, bu dünyadaki tek amacım, seni Eddie Kaspbrak ile bir araya getirmeden, bu dünyadan gidersem, kendimi asla affetmeyeceğim ve öbür dünyada hergünümü vicdan azabıyla geçireceğime ant içerim.

+Abartmaya bayılıyorsun biliyorum ama bize bir plan lazım!

-Tamam, tamam... Şimdi şöyle, bu işin olması için Eddie'ye biraz özgüven ve onun şey olabilme ihtimali lazım, ki bence bu ihtimal çok yüksek. Bu yüzden oraya gitmeden ben Eddie ile biraz konuşacağım ve gerisi biraz doğaçlama, yani herşey kendiliğinden gelişmeli. Onunla flörtleşmelisin. Ama her zaman yaptığın klasik şakalarla DEĞİL, onunla flörtleştiğini hissetmeli. Bugün olmazsa elbet bir gün olur. Sadece bugün başlıyoruz ve bu kadar!

+Umm peki ya bişeyler yanlış giderse, ya be-

-BEEP BEEP Richie! Sakinleş, herşey yoluna girecek! Ayrıca bende aynı dertten muzdaripim hatırladın mı? Ama bende şansımı deneyeceğim.

+Haklısın, tamamen unutmuşum.

Tekrar bir tıktıklama ve alışıldığın çok dışında bir siyah mom jean ve bol baskılı bir tişörtle Eddie'nin içeri girişi ile sustular.

C: Hoşgeldinizzz, bu kıyafet ne böylee mükemmel! Sen kimsin ve Eddie'ye ne yaptın?!?!

R: Açıkçası böyle şeylere sahip olduğunu bile bilmiyordum.

E: Yeni aldım ve gizli bir şekilde yapmam gerekti, beğenmenize sevindim.

C: Onlara yakışacak aksesuarlarım var, Richie sen dışarıda bekle, ben Eddie'yi hazırlayayım ve sonra, Max'i almaya gideriz.

R: Hızlı ol, sevgilini bekletmek istemezsin!

C: Kapa çeneni!

Richie umursamadan odadan çıktı ama onları tabii ki dinleyecekti. O sırada Chloe, yatağın köşe oturmuş Eddie'yi omuzlarından tutup makyaj aynasının karşısına oturtturdu. Eddie aynada kendine bakıyordu. Chloe ise çekmecelerini karıştırıp, ona uygun aksesuarlar arıyordu. Eddie bişeyler söylemek istiyor gibiydi ve sonunda ağzından baklayı çıkardı

+Chloe, biliyorum Richie ile daha yakınsın ama biz de yakın arkadaşız değil mi?

-Tabiki de öyle, siz benim en değerlilerimsiniz, bir sorun mu var?

+Yani sana istediğim herşeyi anlatabilirim dimi?

-Rahat hissettiğin sürece istediğin herşey hakkında benimle konuşabilirsin Eds.

+Ee o zaman, şey... Ben erkeklerden hoşlanıyorum!

Oda sessizliğe büründü. Kapıya kulağını daysmış olan Rich'in gözleri fal taşı gibi açıldı.

+Daha spesifik olmak gerekirse Richie'den hoşlanıyorum!

Richie çığlık atmamak için zor duruyordu. Yapabileceği tek şey olduğu yerde tepinmekti. Chloe'nin de içinden halay çektiğine bahse girebilirdi.

-Bunu bana söylediğin için teşekkürler ederim çünkü bunu yapmak kolay birşey değil ve bunun farkına vardığın için çok sevindim, umarım herşey istediğin gibi olur. Bende senin gibi sayıldığım için aramıza hoşgeldin!

+Ama Richie'nin benden hoşlanmadı çok çok düşük bir ihtimal, Allah kahretsin!

-Hey hey hey! O da sana karşı birşeyler hissetmiyorsa benim adım Chloe değil! Ama sen güvenceye almak istersen şimdi sana bu kolyeleri ve yüzükleri takacağım ve biraz da göz kalemiyle işin tamamdır.

+Bana asla göz kalemi süremezsin! Nasıl bir kasabada yaşadığımızı unuttun mu?

-Bir rock festivaline gidiyoruz sıkıntı olmayacağı biliyoruz! Ayrıca festival Derry'nin dışında, burda konser bile verilmez. Hadi ama lütfennn!

+Tamam seni kırmayacağım.

Chloe gözünün altına kalemi sürüp dağıttı. Saçınıza eliyle biraz dağıttı. Eddie, sanki konseri o verecekmiş gibi hissetti. Mutluydu. Kendini dikleştirdi ve aynada son kez kendine baktı. Gülümsedi, annesinin ağından kurtulmuştu, yanında kendi olabileceği arkadaşları vardı. Yeni arkadaşı ona çok şey kazandırmıştı. Özgüvenliydi. Yerinden kalkıp, "Hadi artık senin "arkadaşını" almaya gidelim". Chloe omzuna hafif bir yumruk attı. Kapıyı açtılar ve aşağıya indiler. Richie Eddie'yi görmesiyle dili tutulmuştu. Hiç soft Eddie'yi böyle hayal etmemişti. Harika görünüyordu. Çenesi açık ona bakıyordu. Chloe bu halini görünce gülümsedi. "Hadi çocuklar, he bu arada şimdi kırmızı converse olmadan bir konser, konser değildir. Sizin olmadığını söylemeden hemen söyleyeyim. Hayatımı ayakkabılara adadım bu yüzden 2 farklı kırmızı converse'im var.Kalın tabanlılar benim. Bi tane de bana küçük gelen eski çiftlerim var, onlar Eddie'nin. Mac'e de sordum onun zaten varmış çünkü anladığınız gibi o benim ruh eşim. Şimdi hadi geç kalacağız hurraaa!". Evden çıkıp Festival otobüsüne binecekleri, Max'in evine doğru yola koyuldular...
.

.

.
     Max'in evinin önüne gelmişlerdi. Max onları camdan görmüştü ve hızlıca aşağıya indi. Kapıyı açmasıyla, Chloe'nin çenesi yere düştü. Max, uzun kıvırcık parlak saçlarıyla dağınık bir topuz yapmıştı.
Altına siyah bir yırtık şort, üstüne ise Kısakollu bir grup tişörtü ile 0 kollu, üzerinde çeşitli pinler olan, kot bir ceket giymişti. Çok güzel bir makyaj ve takı seçimi yapmıştı ve şuan ise tıpkı kendininki gibi platformlu kırmızı converselerini giymeye çalışıyordu. Richie elini yavaşça Chloe'nin çenesine götürdü ve kapattı. Chloe sertçe yutkundu. Gözlerini ondan alamıyordu. Max ayakkabılarını giydiğinde yanlarına koştu. 'Nasıl olmuşum' der gibi bir ifadeyle tebessüm ediyordu. "Hepimiz mükemmel olmuşuz! Eddie'yi eyeliner ile görmek beni ayrı mutlu etti.  Neyse, bakın otobüs orada. Cidden mükemmel zamanlama!". Hepsi Max'in peşinden otobüse atladılar. Yakınlardaki kasabalardan da insanları alıyordu bu festival otobüsü. Kendilerine benzeyen gençler görmek hoştu. Dörtlünün gözleri parlıyordu mutluluktan. Sohbet ede de yola koyuldular...

Hızımı alamadım, gece gece bölümün devamını da yazarım heralde.