(Şimdi bu kitabı okuyan herkesin IT'yi izlediğini varsayıp detaylı anlatmayacağım Bev'i kurtardıkları sahneyi falan...)
İşte oradalardı...
O'nun Bill'i yemek üzere oluşunu izliyorlardı...
Richie buna izin vermeyecekti tabiki...
Eline bir sopa alıp, "KAYBEDENLER KULÜBÜNE HOŞ GELDİN GÖTVEREN!" diye çığlığı bastı.
Herkes bi yandan ona saldırıyordu. Her darbede geri gidiyordu. En son çukurun oraya gelip yok olmaya başlamıştı. Chloe nefes nefese ama suratında gururlu bir ifadeyle duruyordu. Birden aklında sanki bir instagram sayfasının hazırladığı editler gibi birşeyler canlandı. 27 yıl sonraki buluşmaları... Richie'nin Eddie'yi kurban verelim diye şaka yaptığı sahne... O'nun kalbini parçalamaları...Eddie'nin ölümü...
Chloe bir anda bardaktan boşanırcasına ağlamaya başladı. 27 yıl boyunca bu endişeyle yaşayamazdı. O ya şimdi ölecekti ya da 27 yıl sonra onlar ölecekti. Çukurun kenarına var zor tutunan Pennywise Bill ile konuşuyordu. İkisininde yüzünde saf nefreti görebilirdiniz. Birden transtan çıkıp hızlı hızlı o yöne yürümeye başladı Chloe. Bill'i hafifçe ittirdi ve O'nun elinden tuttu. Zaten zayıf düşmüştü, istedğini yapardı. Elinden çektip çukurdan çıkardı. Pennywise ne olduğunu anlamamış şekilde yerde duruyordu. Chloe hüngür hüngür ağlanaya devam ediyordu.
-Seni öldürmem lazım! LANET KALBİNİ PARÇALAMAM LAZIM!
+Bunun o kadar kolay olduğunu mu sanıyorsun ha?! Ben dünyaları yiyenim! Sen ise arkadaşının ölümüne bile kalbi dayanmayacsk umutsuz bir romantiksin!
-SEN SADECE LANET BİR PALYAÇOSUN! PALYAÇO! HADİ ÇOCUKLAR BİR PLANIM VAR BENİMLE SÖYLEYİN! SADECE BİR PALYAÇO!
Hepsi: PALYAÇO! BAŞKA HİÇBİRŞEYSİN! LANET BİR PALYAÇOSUN!
+H-hayır ben d-dünyaları yiyenim.
Hepsi söyledikçe O küçülmeye devam ediyordu. En sonunda, artık hareket edemeyecek hale geldiğinde, elini -her ne kadar iğrense de- göğüs kafesinin içine soktu ve tereyağından kıl çeker gibi kalbini söktü. Pat Pat atmaya devam ediyordu. Hepsi şaşkın ve iğrenmiş şekilde ona bakıyorlardı. "Kalbini parçalamama yardım etmelisiniz." dedi Chloe. Yavaş yavsş yanına geldiler. Hepsi ellerini üst üste koydu. "ŞİMDİ!" komutuyla kalbini paramparça ettiler. Sonsuza dek...
.
.
.
Artık olmayan evin karşısında titreyerek birbirleriyle bakışıyorlardı. Sanki planlıymış gibi hepsi aynı anda, anlık duygu boşalması yaşadı. Eds, Rich ve Chloe bir yandan hıçkıra hıçkıra ağlayıp bir yandan birbirlerine sımsıkı sarılıyorlardı. Artık üçünün de bacakları onları taşıyamayacak hale geldi. Sırayla yere çökseler de asla birbirlerine sarılmayı bırakmadılar...Merhabalar direk konuya gireceğim. Sıçtığımı fatk ettim ama sebebini yazmaya üşendim neyse bb
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dear Stephen King...[Reddie]
FanfictionSevgili Stephen King... Bazen hayal gücüne hayran kalıyorum. Bi insan nasıl böyle hikayeler oluşturabilir aklım almıyo. Düşünüyorum ki belkide bunlar sadece hayal gücünün bir ürünü değil... Belkide O aslında gerçek...