Chloe yatağında oturmış düşünüyordu. 'Bu kadar sulu göz olmak zorunda mıyım tanrı aşkına!' diye geçirdi içinden. O sırada kapı çaldı. Annesi açtı kapıyı. Chloe pek umursamadı. Annesi birden kapını önüne geldi. "Tatlım, ziyaretçilerin var." dedi annesi. Odaya bir çift tatlış girdi. Edds ve Rich grlmişti!
C:Hoşgeldiniz ama burda ne işiniz var acaba?
R: Sadece iyi olduğundan emin olmak istedik. Emin olabilrsin ki Stan ve Bill'in düşündükleri umrumuzda değil. Sen her zaman grubumuzun parçası olabilecrk bir kapasiteye sahipsin.
C: Teşekkürler
E: Ayrıca yarın istersen taşovağına sende gelebilrsin.
C: Buna çok sevinirim işte!Böylece tatlı tatlı sohbet etmeye başladılar...
.
.
.
Chloe nin yatağında oturmuş sohbet diyorlardı.E: Ben gitsem iyi olur artık.
C: Ama ufff.Peki sen Rich?
R: Bende gitsem iyi olur. Ayrıca önümüzde koca güzel bir yaz var. Her gün böyle konuşabiliriz.
C: Peki görüşürüz o zaman.Aklından geçirmeden edemedi Chloe, o koca yaz nasıl değişik geçecekti...
.
.
.
Chloe hazırlanıp çoktan yola koyulmuştu bile. Vardığında bir grup iç çamaşırlı oğlan duruyordu. İlk kimin atlayacağını tartışıyorlardı. Burda ne olacağını bilen Chloe Sadece Bev'i bekliyordu. Tam bunu düşünürken "Ben atlarım korkaklar!" diye bir ses geldi. Bev atladığı anda Chloe de atlama gereksinimi duydu. Yüksekten çok korkardı ama en fazla ne olabilirdi ki? Bev'in arkasından atladı. Tabi suya atladığı anda kafasının bir kaya parçasına çarpması bir oldu. Hafif afallasa da bayılacak kadar bişeyi yoktu. Herkes onun arkasından atlamıştı. Ama kafaşarını kadırıe kaldırmaz Chloe'nin etrafındaki kanları gördüler. kaşı patlamıştı.S: Yüce tanrım Ben'in yarasından bile bu kadar kan akmamıştı.
E: İki gün için fazlasıyla kan gördüm kusabilirim.
R: Bişey yapmamız lazım hemen!
C: Önemli değil çocuklar. Doğal su yaraya iyi gelir ve eminim ki çıkınca da Eds'in tara bandı vardır. Yapıştırırz olur biter.
B:E-emin m.misin?
C: Evet hadi şimdi biraz eğlenelim!
.
.
.
Taşocağından çıktıktan sonra Ben'in araştırmalarını incelemek için oraya gitmişlerdi. Chloe sonunda ne olacağından haberdardı o yüzden ğek ilgilendiği söylemezdi. Eve gitme vakti gelip, kherkes dağılınca Chloe'nin aklına birden dank etti. Bugün Eddie'nin O ile karşılaşacağı gün. Yanında gitmek istiyordu ama tahminlerince sadece tek kişyken karşılarına çıkıyordu. Eddie'nin arkasından koştu. "Hey Eds, bekle. Giderken dikkatli ol ve her an koşmaya hazır ol tamam mı? Korkmamaya çalış tamam mı? zor biliyorum ama yapmak zorundasın! söz ver bana!" diye panikledi Chloe. Böyle bişey demiş olsaydı bişeyler bildiğini açığa veriridi o yüzden yoluna devam etti. Chloe'nin ödü kopuyordu. Gerçi ona biley olmayacaktı. Sadece Eds'in korkmasını istemiyordu. Artık elinden birşey gelmezdi. Chloe hep düşünürdü. "O en büyük korkularını gerçekleştirir". Chloe çok şeyden korkardı ama sanırım en korktuğu okyanusun derinlikleri diye düşündü. Nasıl olacağını bilmiyordu ama burda bulunduğu sürece bununla yüzleşmesi gerekecekti...
.
.
.
Chloe evde oturmuş düşünürken birden aklına dank etti. Bugün Beverly ve Bill de O'nunla yüzleşecekti. Yani yarın Beverly'nin tuvaletini temizlemeye gideceklerdi. Ben'in yarası falan onu etkilememişti ama kendi vücudunda bi yer yaralanınca veya aşırı derecede kan görünce gözü kararıyordu. Belki Richie'nin yanımda durup gözetmenlik yapardı. Bunu daha fazla düşünmeden yatmaya karsr verdi...
.
.
.
Beverly'nin evinin önüne gelmişlerdi. Bize bişey göstermesi gerektiğini söyledi. Bill Richie'ye bekçilik yapması gerektiğini söyledi. "E-e şeyy ben en iyisi Richie ile kalıyım. Hatta istersen sen git Rich, ben beklerim."dedi Chloe. Richie sanki gidip gitmeme arasında kalmıştı. "En iyisi ben kalıyım." dedi. Chloe nin yanına çömeldi böylece.+Sende farklı bişeyler seziyorum. Sanki herşeyi biliyormuşsun gibi.
-Evet öyle. Ama şusn bunun ne yeri ne de zamanı Rich.
+Peki.
-Hadi birbirimizi tanımak için birkaç soru soralım.
+Olur.Ben başlıyim o zaman. Hiç birini öptün mü?
-Açıkçası hatırlamıyorum. Ana okulunda bir çocuk vardı ama yanağımdan mı öptü yoksa dudağımdan mı asla asla net hatırlayamıyorum. Neyse bende sana benzer bir soruyu sormak istiyorum. Hiç senin için özel birini öpmek istedin mi?+Hmm sanırım evet.
-Peki o şanslı kim?
+Heyy soru sorma sırası bende. En sevdiğin renk?
-Mor yeşil ve siyah. Senin?
+Kırmızı. Kulüpten en sevdiğin kişi?
-Aslında yeni katıldım ve beni kulüpten biri olarak görmene sevindim. Sen ve Eddie demek istiyorum.
Sonsuza kadar da değişmez. Şimdi ben soruyorum. En büyük korkun?(Cevapı biliyordu sadece yüzleştiğinden emin olmalıydı)
+Palyaçolar
-Bende çok korkarım ama en büyüğü sanırım okyanus. Peki daha farklı bir şekilde sorarsam, kaybetmekten en çok korktuğun insan?
+E-ee b-bilmiyorum. Hiç düşünmedim.
-Peki, sen öyle diyorsan.
+Sonunda geldiler.İşlerini halletmiş geliyorlardı...
.
.
.
Richie yine patlak bi borudan fışkıran bi su gibi mızmızlanıp duruyordu.C:Bi çeneni kapar mısın Rich?
R: Bu konuşulması gereken bir konu. Lavobadan kanların fışkırdığını hayal eden ben değildim.
Bill: B-bunu hayal et.medi R-rich. B-bende bişey görd-düm.
C: Eevet biliyoruz Stan de gördü, Ben de gördü Eddie de gördü ve sende göreceksin Rich. Hepimiz göreceğiz. Daha fazla sorgulamaya gerek yok.
R: Nasıl bu kadar emin konuşabiliyorsun?
C: Çünkü biliyorum Rich! Ben'in araştırmasını yaptığı şey, sizin yaşadıklarınız, hepsini biliyorum!Bakın şimdi 27 yılda bir katikl bir palyaço çocukları katledip gidiyo. Bu sadece Derry kasabasında yaşanan bi olay ve pennywise bizi seçmeye karar vermiş.
Bill: P-penny.wise?
Chloe: Palyaçonun adı.
E: Tanrım şu Henry Bowers'ınbarabası burdan gitmeliyiz.
Bev: Bekleyin, şu evde eğitim alan Mike'ın bisikleti değil mi? Ona yardım etmeliyiz.
Bev bisikletin bulunduğu patikaya yöneldi. Mike'ı yere sermiş ölesiye vuruyorlardı. Henry eline bir taş almış Mike'ın kafasına geçirmek üzereydi. Chloe Bev'den önce davranıp Henry'nin kafasına taşı geçirdi. "İyi atış." dedi Stan. Kibarca teşekkür etti Chloe. Herkes eline kaya parçaları almış, savaşı bekliyorlardı. "Çok zorluyorsunuz ezikler!", Bev'i işaret ederek, "Sizinle yatar. Sadece kibarca isteyin." dedi Henry utanmazca. Ben tabi keçiler kaçırdı. Çığlığı basıp Henry'nin kafasına bir taşı geçirdi. O sırada Richie bağırdı, "TAŞ SAVAŞIII!" demesiyle jafasına gelen bir taşla yere kavuşması bir oldu. Havada taşlar uçuşuyordu. Henry yorulmuş gibiydi. Chloe ve Eddie daha yakından atmaya karar verdikleri için suya atladılar. Sonunda Henry yerde kıvranıyordu. Chloe son bi kere vurmanın zararı olmayacağını düşündü. Karşı tarafs geçti ve yerde yatan Henry'nin karnına bir tekme geçirdi. Ama Henry son kalan gücüyle Chloe'nin bacağından tutup çekti. Chloe de tabi yere kapaklandı Suyun kenarındaki taşlardan birne kafası çarpmıştı ve bu yüzden daha yeni yeni kabuk bağlayan kaşı, tekrar kanamaya başlamıştı. Bu sefer daha fazla. Eddie hemen Chloe'yi kaldırmaya çalıştı. Küçücük boyuyla Chloe'yi zar zor karşıya geçirmişti. Ne ayık ne bayık olduğu için ne olduğundan haberi yoktu...
MRHBA OLMAYAN OKURLAR!!!!
Reddie hakkında çok bişey yazmıyorum ama şu palyaço olayı bitsin hikaye sadece Chloe eddie ve richie hakkında olacak
bayyy
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dear Stephen King...[Reddie]
أدب الهواةSevgili Stephen King... Bazen hayal gücüne hayran kalıyorum. Bi insan nasıl böyle hikayeler oluşturabilir aklım almıyo. Düşünüyorum ki belkide bunlar sadece hayal gücünün bir ürünü değil... Belkide O aslında gerçek...