(3Buçuk Ay Sonra)
"Luke!!!"son kez ona sinirle baktım.Ama bana son olmayan bir şekilde umursamaz baktı.Luke Hemmings tabiki değişmemişti.Hala o insanı sinir eden çocuktu.Ve ben sırf kalıcak yer ve para için ona 3 buçuk aydır katlanıyordum.Evet 3 buçuk ay !
Luke kolay biri değildi.Tamamen bir çocuk gibi ilgiye muhtaç,nazlı,şımarık ve yaramazdı.Ve tabiki hasta.
Hastalığı biraz daha iyiye gidiyordu.En azından artık taşınabilir makinasıyla bahçeye çıkabiliyordu.Bence yakındaki başka yerlerede gidebilirdi ama Luke gitmek istemiyordu.Kimsenin onu bir makinaya bağlı görmesini istemiyordu.
Luke bir kez daha küçük topunu tavana hızla vurduğunda kızdım."Şunu yapmayı artık kesermisin.Makinaya çarpıcak yada kafama!"
"Peki anne bıraktım."diyerek gözlerini devirdi.Ama neyseki sonunda topu bıraktı.Onun dağıttığı oyun Cd lerini toplarken beni izliyordu.Bunu genelde yapıyordu.Beni bakışlarıyla rahatsız etmeye çalışıyordu.İlk günler gerçekden rahatsız olsamda artık umursamıyordum."Film izlemek istiyorum."dediğinde kenardaki laptopunu ona verdim.Sonra mutfağa gidip akşam yemeği için Luke a uygun birşeyler pişirmeye başladım.İlk günler kendime ayrı yemek pişiriyordum ama sonra bunu bıraktım.Onunla aynı yemeği yemeye başladım.Beni şaşırtan iki şey olmuştu.İlki hızla kilo vermem , ikincisi Luke un bundan memnun olması.
Sonunda tabakları tepsiye koyup içeri döndüm.Kendi tabağımı kenara bırakıp tepsiyi Luke un yanına bıraktım ve elinden Laptop u aldım."Bunu yapmandan nefret ediyorum."diye söylendi.Laptop önündeyken Luke yemek yemiyordu.Başımla tepsiyi işaret ettim.Ama tabiki oralı olmadı.Yatağın kenarına oturup kaşığı elime aldım ve ellerimle yedirmeye başladım."Bundan zevk alıyorsun değil mi ?"dediğimde lokmasını yutup güldü."Evet"
Yemeğini yedirip laptopunu ona geri verdim ve bende yemeğimi yedim.Bulaşıkları makinaya dizip mutfak penceresinden ufak bahçeye baktım.Çok güzel bi yaz akşamıydı.Luke un terleyip terlemediği geldi hemen aklıma ve sonra bu halime güldüm.Paranoyak bir anne gibiydim.Son birkaç aydır tek düşündüğüm Luke oluyordu.Üşüdümü,sıcakladımı,iyimi,acmı ?Luke benim hayatımın tam merkezindeydi.Sinir bozucu sarışın.
"Rain bana bir bardak su verirmisin?!"diye seslendiğinde iç çekerek odaya döndüm.Ona suyu uzattığımda ve içerken beni izliyordu.Daha sonra "İçeride fazla yalnız kalmanı istemiyorum."dedi.Derin mavi gözleri tam gözlerime bakıyordu."Neden?"
"Yalnız kalmak hoşuma gitmiyor.Senin suçun.Sürekli dibimdesin ve gidincede tuhaf hissediyorum işte."Dediği şeylere gülümsedim.Sonra dolaptan temiz bir atlet alıp yanına oturdum.Üzerindekileri çıkartıp pansumanını yaptım ve temiz kıyafetlerini giydirdim.Saçlarını ellerimle tarayıp düzelttim ve çenesinde elimi gezdirdim."Sanırım tıraş olman gerek."
"Rain lütfen artık beni rahat bırakırmısın!"
"Gitmemi istemediğini sanıyordum."diye haince gülümsedim.
"Seni ilk gün kovmalıydım."
"Dedi buna yetkisi olmayan sarışın"
Dişlerini sıkıp beni eliyle itti."Kalk yatağımdan.Git ve kendine bir sevgili bul.Ona anaç tavırlar sergile."diyerek beni itmeye devam etti.İnadına yatağa yanına uzanıp bende sırtımı başlığa dayadım."Buradan dışarı çıkmadığım için bu imkansız.Şimdi hangi filmi izliyoruz sarışın."
"İnception ve senden nefret ediyorum Turner."
İşte bu hemen her gün Luke ile aramda geçen diologlardı.Benden nefret etsede bensiz bişey yapamaz hale gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Breath // Hemmings
FanfictionLuke Hemmings. Karşımdaki yatakda oksijen maskesi yardımıyla nefes alabiliyordu.Kapalı gözlerini bir an aralayıp benim gözlerimle buluşturdu. Ne aradığını biliyordum.O hastaydı.Herkes ona acıyordu.Benim gözlerimdede acıma duygusunu aradı.Ama bulamad...