Gece Daisy de kalmak istesemde Mike ve Luke u evde yalnız bırakma fikri bana hiç iyi gelmiyordu.Bu yüzden Daisy yi fazla üzsede eve dönmeye ikna ettim.Oda beni eve bırakmaya ikna etti.
Sonunda lüks arabasını evin önündeki kaldırıma park ettiğinde dönüp en yakın arkadaşıma gülümsedim.
"Teşekkür ederim Daisy."daha sonra aklıma gelen bir fikirle"İçeri gelip Luke u görmek istermisin?"dedim.
Bu onu afallatmıştı.Biraz düşündü."Sanmıyorum Rain.Onu tanıyorum.Oda beni tanıyor."
"Hadi ama o sadece Luke.Korktuğun gibi biri olmadığını görmelisin"dedim bıkkınlıkla.
"Ondan korkmuyorum.Ahh lanet olsun.Sadece 5 dk kalırım Turner!"diyerek benden önce arabadan indi.Yumruğumu zaferle havaya savurdum.
Birlikte eve doğru yürürken sessizdik.Dahada garip olanı evde sessizdi.Yani Luke ve Michael bir aradayken bu sessizlik pek normal değildi.Bir kaç kez kapıya tıkladım.Açan olmayınca uyuyakaldıklarını düşünüp posta kutusundan yedek anahtarı çıkartıp kapıyı açtım.Daisy de yavasca arkamdan içeri girdi."Michael!"diye seslendim ama geri cevap veren olmadı.
Salona girdiğimizde ışıklar yanıyordu.Ama ne Luke nede Michael ortalıkda yoktu.Telaşla mutfağa gittim.Oradada yoklardı.Sonra banyoya,misafir odalarına,bahçeye hatda benim odama bile."Luke!!"diye bağırdım tekrar.
Nefesimin daraldığını hissediyordum.Sanki boğazıma bir yumruk yemistim.Başım dönüyordu.Gözlerim kararıyordu.
Luke yok. Luke Yok! LUKE YOK!!
"Sakin ol Rain! Belkide biraz yürüyüşe çıkmışlardır"dedi Daisy elini omzuma koyarak.Luke dışarı çıkmak istemezdi ama ya Michael onu ikna etmişse? Hemen telefonumu alıp önce Luke u aradım.Bunu neden daha önce yapmamıştımki!
Arkamdaki komidinin üzerinden rock melodisi yükselirken endişeyle tekrar yutkundum.Bu sefer Michael ı aradım.
Lanet olası telefon sesi bu sefer koltukdan geliyordu!! Endişe tekrar içimi kavururken hızla kendimi sokağa attım.
"LUKE!! MİCHAEL!!"diye bağırdım.Ya ona bişey olduysa? Ya ona bişey olursa? Başımdaki ağırlık arttı ve gözlerim doldu."LUKE!!"diye tekrar bağırdım.Daisy arkamdan gelip kolumu yakaladı ama aslında onu bile zor fark ediyordum.
"Rain lütfen!! Gel eve dönelim.Kendine gel!"diye yalvardı.Ama kolumu ondan kurtarıp tekrar bağırdım
"Luke!!!"
Sesim bu defa fazlaca alçak çıkmıştı.Sonunda boğazımdan bir hıçkırık yükseldi.Ardından diğerleride geldi.
Kesin bir şey olmuştu.Michael gitmeyeceğine dair söz vermisti.Üstelik telefonları evdeydi.Ya hayatı tehlikede ise?
Bu fikirle daha çok ağlamaya basladım.Yolun ortasında dizlerimin üzerine çökmüş bir şekilde ağlayıp duruyordum.Umurumda değildi.Şuan tek düşünebildiğim o aptal sarışındı.
Daisy benimle konuşuyordu.Ama ne söylediğini duymuyordum.Etrafımızda bir kaç kişi mi vardı?
"Rain!!! Kalk artık.Onu bulucaz.Ailesini ararız yada diğer çocukları."dediğinde duraksadım.Çocuklar.Onların yanındaydılar belkide.Luke belkide iyiydi.Şuan gülüp eğleniyordu.
Cebimde telefonumu aradım.Bulamayınca evde bıraktığımı düşünüp ayağa kalkıp koşmaya başladım.
"Tanrım!Rain kafayımı yedin.!!"diye Daisy nin arkamdan bağırdığını duydum.Cidden umurumda değildi!! Hızla eve girip salonda telefonumu yerde buldum.Hızla Calum u aradım.3. çalışta telefonu açtı.
"Calum!!!"dediğimde bir kać saniye sessiz kaldı.Arkadan hastahane anonsu sesi duyduğuma yemin edebilirdim.
"Rain.Biz hastahanedeyiz."dediğinde korktuğum başıma gelmişti.Ona bişey olmuştu.İyi değildi.Bana ihtiyacı vardı.
Neden gitmiştimki ? Tanrım neden gitmiştim?!!!
Calum sessizce hastahanenin adını söylerken kendime lanetler okuyordum.Telefonu kapatıp arkamı döndüğümde bana endişeyle bakan bir Daisy vardı.
"O hastahanede.İ-İyi değil."diyerek tekrar ağlamaya başladım.
Daisy ile hastahaneye geldiğimizde arabadan hızla inip acile girdim.Danışmanın önünde durup sesimi bir süre bulmaya çalıştım.
"Luke Hemmings?"diyebildim sadece.Adı bile acı veriyordu.Ona bişey olursa asla kendimi affetmezdim.Kadın bir süre acınası halime bakıp bilgisayarına döndü ve"ikinci kat 116 numaralı oda"diye cevap verdi.Merdivenleri hızla çıkıp hasta odalarının olduğu koridora yöneldim.
İleride Bay ve Bayan Hemmings i gördüm. Sandalyede oturuyorlardı.Sonrada Michael ,Ashton ve Calum u.
Yanlarına yaklaştığımda beni ilk fark eden Ashton oldu "Rain!" diyerek harap olmuş halime baktı ve bana sarıldı.Şuan tek düşünebildiğim Luke du.Neredeydi? İyimiydi?
Ashton bana sarılırken benim kollarım iki yanımda öylece duruyordu.Gözlerimiz bir an Michael ile birlesti ve kıpkırmızı gözleri tekrar doldu.Ashton dan ayrılıp Michael a sarıldım.Oda bana sıkıca sarılıp sessizce ağladı.Sanki şuan kimsenin bilmediği anlamadığı bir sırrı paylaşıyorduk.
"Luke nasıl?"diye sordum.Mike geri çekilip burukça gülümsedi."Bize hakaret edebilecek kadar iyi"dedi.
Omuzlarımdan,boğazımdan ve en önemlisi kalbimden kocaman bir yük kalktı.
Gözlerimi silip daha sakin duran Bayan Hemmings e dòndüm."Özür dilerim.Onu bırakmamam gerekirdi."
Ama o çok sakin bir şekilde bana gülümsedi"Önemli değil Rain.Sadece bir gece dışarı çıktın ve bu oldu.Sadece bir talihsizlik."diye beni sakinleştirmeye çalıstı.
Bu sakinliğini anlıyordum.Onlar bunu daha önce çok yaşamıslardı.Artık alıskındılar.Ama ben ve çocuklar ilk kez buna şahit oluyorduk.Sanırım Michael ile paylaştığımız sey buydu.
"Peki ne oldu?"diye sordum.Bu sefer neredeyse orada olduğunu unuttuğum Calum cevap verdi."Bağlı olduğu makina durmuş.Ciğerleri fazlasıyla su toplamış.Neyseki Michael çok geç olmadan fark edip ambulans çağırmış"
Mike a minnetle gülümsedim fakat aklıma gelen fikirle sinir damarlarımda yükseldi."Peki neden kimse bana haber vermedi?"
"Ambulansda uyandı ve ilk söylediği şey 'Sakın Rain e haber vermeyin'oldu"diye cevap verdi Michael başını ovarak.
Ondan nefret ediyordum!Luke Hemmings den ona bu derece önem verdiğim için nefret ediyordum.
Kimi kandırıyorum ki.Tanrım onu Seviyorum!!
Nasıl bir sevgi bilmiyorum ama onu çok seviyorum.
Ona bişey olması düşüncesinin bile beni mahvedebilecek kapasitede olmasını sağlayacak kadar Çok Seviyorum.
Odadan çıkan hemşire dikkatimi tekrar ortama vermemi sağladı.Bu sırada biraz ileride duran Daisy yi gördüm.Zavallı arkadaşım.Oda benim için endişelenmişti.
"Bay Hemmings 'Herkes hangi cehennemdede bu aptal hastahane odasında yalnız kaldım?'dediğini size iletmemi istedi"dedi hemşire kendini gülmemek için zor tutarak.Ashton ve Calum buna kıkırdadı.Bayan Hemmings"Rain sanırım sen girsen iyi olur"dediģinde ona teşekkür edercesine baktım.
Odaya girerken Mike bana cesaret vermek isterce göz kırptı.
Sonunda onu yatakda tamamen uzanmış ağzında oksijen maskesi takılı bir halde gördüm.O kadar masum duruyordu ve buraya yakışmıyordu ki kalbim sızladı.
Kapının sesini duymuş olacakki mavi gözlerini aralayıp beni gördü.Oksijen maskesini biraz çenesine indirip mırıldandı
"Ovv Hayır!"
"Ovv Evet"dedim sandalyeye oturarak.
Vote ve yorum Lütfen.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Breath // Hemmings
FanfictionLuke Hemmings. Karşımdaki yatakda oksijen maskesi yardımıyla nefes alabiliyordu.Kapalı gözlerini bir an aralayıp benim gözlerimle buluşturdu. Ne aradığını biliyordum.O hastaydı.Herkes ona acıyordu.Benim gözlerimdede acıma duygusunu aradı.Ama bulamad...